Ekrem İmamoğlu'nun rakibi Murat Kurum değil

Ergün Aydoğan

                      

Açıklanmadan iki günce Murat Kurum isminin kesinleştiğini bildiren ‘kişinin’ iddiasına göre bu isimle kazanmanın zor olacağı anlatılmak istense de ‘Reis’ kararında ısrarcı olunca nihayet Pazar günü Murat Kurum İstanbul adayı olarak ilan edildi. O da rakibi İmamoğlu’nun mottosu olan ‘gençliğimiz var, yolumuz uzun, enerjimiz yüksek’ sloganıyla sahaya indi…!

İnmesine indi de, Murat Kurum önceki görevleri nedeniyle kitlelerin zihninde iyi anılar bırakmış bir isim değil. Yola çıkış sloganı ‘’Kentsel dönüşüm ve İstanbul’u depreme hazırlayacağız. İstanbul’u kurtaracağız…’’ tamam da 1994 yılından 2019 yılına kadar İstanbul’u sizin zihniyetiniz yönetti. Kimden neyi kurtaracaksınız! Eğer İstanbul’da bugün dile getirdiğiniz herhangi bir sorun varsa müsebbibi sizlersiniz. Ayrıca sizler 2018-2023 yılları arasında en yetkili makamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı görevindeydiniz. İmar affı değil dediğiniz, imar barışı düzenlemesinden… imar barışı nedeniyle aşırı can kaybına yol açan yıkımlardan… depremzedelere vaat edilip halen teslim edilemeyen deprem konutlarından… vaat edilip bitirilemeyen TOKİ konutlarından ve geniş TOKİ mağdur kitlesindeki sorumluluklarınızdan bahsetmiyoruz bile!

Aslında esas anlatmak istediğimiz uzun bekleyiş-arayışlar sonrası ilan edilen Murat Kurum’un görev geçmişindeki başarısızlıkları anlatmak değil, Murat Kurum’un Ekrem İmamoğlu’nun esas rakibi olup olmadığıdır mesele. Ekrem İmamoğlu sahada Murat Kurum’la mı yarışacak yoksa onunla birlikte 2019’da olduğu gibi SİSİ ve benzeri başka güçlerle mi?

Ekrem İmamoğlu aylar öncesinden aday kim olursa olsun ‘ben rakibimi biliyorum’ diye boşuna demedi!

Elbette görünen ve görünmeyen sayısız güç odaklarıyla, başta İmamoğlu’nun esas rakibi olan devletin başı partili cumhurbaşkanı Erdoğan’la yarışacak. Erdoğan 2019’da olduğu gibi gece gündüz demeden 39 ilçede miting yapacak, devletin bütün unsurlarını harekete geçirecektir.

Hani hep söylüyorlar ya artık eski Türkiye yok diye. Evet, eski Türkiye’de İç İşleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Adalet Bakanı seçim dönemlerinde bağımsızlardan atanır ‘tarafsız-partisiz’ olurdu. Şimdi artık herkes partili olmak durumunda olduğu için partili olan bu bakanlar Murat Kurum’la ilgili ‘AKP belediyeciliği’ kazanacak yönünde twetler atıyorlar; yani kullandığımız devletin tüm gücü ve olanaklarıyla Kurum’un yanındayız, emrindeyiz, kazanacağız mesajı veriyorlar.

Halkın seçtiklerine karşı sarayın atanmışları cansiperane mücadele ediyor!

Seçimi kazanma adına akla gelmeyen yöntemlerin zorlanacağı unutulmamalı; akıl ötesi şeyler bile kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü 2019’da özel görevlendirilmiş akademisyenin İmralı’dan Öcalan’dan getirdiği mektubu okuduğuna, Öcalan’ın kardeşinin TRT’ye çıkarılmasına, seçimlerin iptaline, son seçimlerde montaj kasetlere tanıklık edildiğine göre, tabi bunlar görülen ve bilinenler…

Bütün bu meşru ve meşruiyet dışı zorlamalara rağmen seçimi kazanabilirler mi denirse şu anda çok kolay gözükmüyor. Devletin karşı konumlanması ve tüm engellemelere ve zorluklara rağmen İmamoğlu’na 4,5 yıllık süre içinde başarısız denilemez. Tam aksine, kamu bankalarının kredi engellemelerine rağmen bulunan yeni finansman yöntemleriyle, duran metroların yapım sürecini hızlandırmasıyla, alternatif ulaşım çalışmaları, altyapı çalışmalarıyla yıllardır yaşanan sel felaketlerine çözüm üretmesi. Sanki AKP dışındaki partiler sosyal politikalara önem vermeyecekmiş gibi yaratılan algının aksine İmamoğlu çocuklara, öğrencilere, kadınlara, yaşlılara kısaca toplumun tüm kesimlerine dokunan sosyal politikalarla tamda halkçı-kamucu uygulamalarıyla sosyal belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini gösterdi.

Söylenenlerin aksine hiç olmadığı kadar tarihi dokulara, tarihi varlıklara sahip çıkarak kentin çürümeye terk edilen tarihi varlıklarını tekrar halkın kullanımına ve ziyaretlere açarak tarihi varlıklara, tarihi dokuya hiç olmadığı kadar sahip çıktı.

İmamoğlu başarılı işler yaptı, tecrübe kazandı tamam ama 2019’daki ittifak yanında değil denilebilir. Evet, görece doğru olmakla birlikte hem yapılan hizmetler hem siyasetteki kutuplaşmanın da getirdiği tablo gereği seçmen parti aidiyetini bir tarafa bırakarak kazanacak aday üzerinde İmamoğlu’nun ‘İstanbul ittifakı’ dediği, doğal taban ittifakını sanıkta oluşturacaktır.

Her ne kadar güvenilirliği tartışma konusu olsa da iktidara yakın araştırma kuruluşlarının anketlerinde bile İmamoğlu hep önde gözükmektedir. Elbette seçim atmosferlerinin duygusu farklıdır, henüz o duygu atmosferi oluşmadı ama mevcut şartlar ve tabloya göre Ekrem İmamoğlu’nun 4,5 yıllık belediyeciliği, iktidarın 25 yıllık belediyeciliğine galip geleceği gözükmektedir.

İmamoğlu, Erdoğan karşısında bir kez daha seçim kazanmaya çok yakın…