Soru kendi içinde absürt, çelişkili, böyle bir sorunun soruluyor, konuşuluyor olması bile aslında ‘deli saçması’ ama kendilerini darbe mağduru, demokrasi havarisi ilan edenler en sonunda bugünkü tarihi seçimi ‘seçim darbesi’ olarak ilan edince bütün ezberler bozuldu!
Neyse, hakaretli, küfürlü, şantajlı, montajlı, olmayanı olmuş gibi gösteren montaj görüntülü bir seçim kampanya döneminin ardından kararı ‘Millet sandıkta’ verecek. Millet hangi saiklerle, hangi yönde karar verirse versin kararına saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok.
Güneşli, temiz harika bir bahar günü barış ve huzur içinde beklenen en yüksek katılımla demokratik tercihini yapacak. Mevsimsel baharın, siyasal yaşama, yönetim anlayışına da yansımasını diliyoruz. Siyaset artık ülkeyi yormaktan, germekten vazgeçip ülkenin ağırlaşmış, kronikleşmiş sorunlarına odaklansın, siyaset-insanlarımız ‘sen ben’ kavgası yerine işine gücüne odaklansın, geçim derdinden uzaklaşıp birazda yaşamdan zevk almayı düşünür hale gelsin; çok şey mi istiyoruz!
Ve tabi toplumun her kesiminin kaygısı endişesi haline gelen seçim akşamında ve sonrasında ortak yaşamımızda olumsuz izler bırakacak olaylar olmasın. Ne demek istiyoruz, aylardır hilafsız herkesin sorduğu ‘hile, oy çalma’ olur mu, daha önce olduğu gibi ‘trafolara kedi girer mi’ yetmiyor ‘iktidar kaybederse bırakır mı’ o da yetmiyor ‘ya bırakmak istemezse’ soruları bugüne kadar sorulduğu yetmiyor gibi halen sorulmaya devam ediyor.
Bu konuda, bu yönde sorulan soruların tümünde ‘haklı olabilirsiniz’ ama bu kadar endişeye gerek yok dedik. Ha bizi de endişelendiren olaylar yaşanmadı mı, yaşandı ama hep sağduyuya davet ettik. Kaygıları artıran o kadar çok gelişme yaşandı ki, seçim yasaklarının başladığı akşam bile Ayasofya Camii avlusunda miting yapan Erdoğan’ın görüntülerini Yargıtay üyesi sosyal medya sayfalarından paylaştı. Miting yanlış, yeri yanlış, paylaşım yanlış. Türkiye’nin her yerinde Erdoğan’ın adaylık fotoğrafları hala asılı durmaya devam ediyor. Balıkesir Körfez yolunda seçim günü ‘Türkiye yüzyılı, doğru adam, doğru zaman’ afişleri seçmene mesaj vermeyi sürdürüyordu!
Hasılı kelam kaygıları artıran sıradışı gelişmeler yaşanmaya devam etmiş olsa bile yine de barış ve huzur içinde demokratik tercihlerimizle ülkede yani bir başlangıç yapılabileceğini dünyaya göstermek gerekiyor. Oylarımızı Balıkesir’de kullandıktan sonra iki aile üyesi Körfezde kullanacağı için körfezde oylarımızı kullandırdık. Nitekim oy verme işlemleri ufak tefek aksaklıklar dışında kayda değer bir tatsız olay yaşanmadan sona erdi, sayım sonuçlarını bekliyoruz. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Şimdi, halkın tercihi hangi yönde olursa olsun, milletin tercihiyle 21 yıl ülke yönetiminde söz sahibi olanlara sandık biraz dinlenin derse; beklenen kaygıların aksine vakur bir duruşla milletin tercihine saygıyla yönetimi ahenk içinde bırakabilmeli.
73 yıl önce bugün 14 Mayıs 1950’de seçimi kaybettiğinde bile demokratik olgunlukla Cumhuriyet’in kurucu lideri İsmet İnönü etrafındakilerin ‘teslim etmeyelim’ telkinlerinin aksine ‘’Benim en büyük yenilgim en büyük zaferimdir’’ diyerek Demokrat Parti’ye bırakmıştı. O günden bugüne demokrasimiz kör topal, ağır aksak ilerlemiş olsa da artık bugün seçimi kaybeden iktidarın ‘bırakır mı, bırakmaz mı’ gibi endişelerin yersiz olması gerekir.
Huzur içinde geçen tarihi seçim sonrası, merakla beklenen sonuç hangi yönde olursa olsun, dünyayı kıskandıracak demokratik olgunlukla yoluna devam etmeli.
Yüzyılın seçimi ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Ülkemiz daha iyisini, güzelini hak ediyor; Her şey çok güzel olacak.