Çıkmaz sokakta olan iktidardır...

Ergün Aydoğan

                               

Türkiye yine iktidar eliyle ekonomik ve siyasi faturası yüksek olabilecek olayların içine doğru sürükleniyor. Olmaz denilen ne varsa oluyor artık herkes yasal ve anayasal olmayan her şeyin olabileceğine inanmaya başladı.

Ekrem İmamoğlu seçildiği ilk günden itibaren iktidarın hedefi oldu. 23 yıl 3 ay ceza ve siyasi yasak istenen 6 dava devam ederken 31 yıl önce aldığı diplomanın iptal edildiği günün sabahında gözaltına alındı. İlk günden itibaren Saraçhane’de on binler toplandı. İkinci gün yüz binlere, üçüncü gün üç yüz bine çıktı. Özgür Özel muhteşem bir liderlikle ilk günden itibaren süreci başarıyla yönetti. İkinci gün ayrılık ve kavga bekleyenlerin beklentilerini boşa çıkaran Mansur Yavaş Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkan, kapsayıcı, güzel bir konuşma yaptı. Özgür Özel kitleleri Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmaya, demokrasiyi savunmak için 81 il, 973 ilçeyi meydanlara, sokağa çıkın, sokaklar meydanlar bizimdir çağrısı yaptı.

Geçmişte gücünü meydanlardan alan Erdoğan’ı, meydanlar korkutmaya başladı! Erdoğan, Özgür Özel’in çağrısına karşılık ‘’CHP Genel Başkanın çağırdığı sokak, unutmayın çıkmaz sokaktır’’ dedi.

DOĞU’DA HOŞGÖRÜ, BATI’DA BİBER GAZI…

Anayasa Md 34- Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Yüz binlerin bir araya geldiği Diyarbakır Meydanında Nevruz Bayramı coşkuyla kutlandı, mesajlar verildi, yeni süreçte beklendiği gibi Öcalan’ın mektubu okunmadı. Meramımız Terörsüz Türkiye adıyla yürütülen süreci değerlendirmek değil, o başka bir konu. Esas söylemek istediğimiz yıllardır tanık olunan büyük olaylara, gösterilere; ölümlü, yaralamalı olayların aksine bu sefer olaysız geçmesinin nedeni hiçbir şekilde ‘polis müdahalesinin’ olmaması! Demek ki neymiş polis müdahalesi olmazsa toplantı ve gösteriler barış içinde olabiliyormuş! Olmasını istediğimizden değil, güvenlik güçlerinin aynı hoşgörülü uygulamasının Türkiye’nin her yerinde olmasını istiyoruz.

Gelelim Doğu’da gösterilen hoşgörünün başta Başkent Ankara olmak üzer Batı illeri İzmir ve birçok ilde gösterilmeyip polislerin toplananlara tazyikli su, biber gazı, aşırı güç kullanması sonrası sokakların arbede alanına dönüşmesine. Özellikle Ankara ve İzmir’de polisin çok sert müdahalesinin göstericileri terörize ederek devlete başkaldırı gibi gösterme planı olabilir mi?

Benzer uygulama Saraçhane’de yapılmak istendi. Perşembe günü akşam yüz binlerin toplandığı alanda Özgür Özel’in konuşurken bir anda genzimiz yanmaya, nefes alamamaya başladık. Ne oluyor derken güvenlik görevlilerinin ortada hiçbir şey yokken biber gazı sıktıkları anlaşıldı. Özgür Özel’in Emniyet Müdürü, İstanbul Valisi, İçişleri Bakanına üst üste çağrı yapması sonrası gaz sıkılmadı ama konuşmalar bittikten sonra alanda kalan bir gruba bir süre sonra aynı şekilde polisin müdahale ettiğine tanık olduk.

Cuma günü Saraçhane’de bir önceki günden daha fazla kalabalık toplanmasına rağmen polis müdahalesi olmayınca o kalabalığa rağmen toplantı olaysız sona erdi.

Buradan da görülüyor ki anayasal haklarını kullanmak için sokağa, meydanlara çıkan kitlelere herhangi bir polis müdahalesi olmazsa taşkınlık olma ihtimali yok. Eğer iktidarın kendisine tehdit olarak gördüğü Ekrem İmamoğlu’nu saf dışı bırakma operasyonlarına karşı geniş halk yığınlarının sahiplenme, dayanışma ruhu iktidarın tedirginliğini artırmışsa, iktidar bu sahiplenmeyi kontrol altına alamayacağını hesap ederek, kitleleri kontrollü bir gerginlik planıyla terörize etmek istemiyorsa…

Ekrem İmamoğlu’nun 3 günlük nezaret ve emniyet ifadelerinden sonra bugün Çağlayan Adliyesinde hakim karşısına çıkacağı kritik gün. Güvenlik güçleri Çağlayan’da Ekrem İmamoğlu’nu yalnız bırakmayarak dayanışma gösterecek kitlelere müdahale etmediği sürece hiçbir taşkınlığın olma ihtimali yok.

Bugün Çağlayan’dan günlerdir yazılıp anlatıldığı gibi bir karar mı çıkacak yoksa bağımsız olduğu iddia edilen yargı gerçekten bağımsızlığın gereğini yaparak yazılıp çizilen senaryoları boşa mı çıkaracak...