Günlerdir iktidar medyası ve CHP içinde ‘muhalefet’ rolü üstlenen sosyal medya hesaplarından ‘gün görmedik’ senaryolar yazıp söyleyenler; Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu çekişmesinden tutun, kurultayın seçimli hale dönüştürülerek genel başkan değişikliği senaryolarına kadar her türlü senaryoları dile getirenler...
CHP’nin son yerel seçimlerde 47 yıl sonra birinci olmasını, 22 yıl sonra AKP’yi geride bırakmasını içselleştiremeyen, 20. Olağanüstü Kurultayı’nda ‘kaos, kavga’ bekleyip hayal kırıklığı yaşayanlar, yeni ‘kaos’ senaryoları üretmekten vazgeçmeyeceklerdir!
Ama beklenilenin aksine kurultay ciddi bir tartışmaya mahal bırakmadan olgun, demokratik, en geniş katılımla, kavgasız, gürültüsüz, huzur içinde sona erdi. Artık bu kurultayla birlikte parti içi ‘sen ben’ tartışmalarına bir son verilerek, iktidar hedefine odaklanılarak siyaset yapılmasının önünde herhangi bir engel kalmamıştır.
Elbette Tüzük değişiklikleri beklentilerin tümünü karşılamamış olabilir. Beklendiği gibi yüzde 10’un üzerinde oy alınan bütün seçim çevrelerinde yargı denetiminde önseçim kararı çıkmadı. Yüzde 5 gençlik, yüzde 5 kadın kontenjanıyla birlikte yüzde 15 kontenjanla gençler ve kadınların daha çok temsil edilmesinin önü açıldı; amacı dışında kullanılmadığı sürece!
En çok konuşmacının söz aldığı, en çok tartışılan Madde-52 TBMM üyeliği için adayların saptanmasında yöntemler; önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması ve merkez yoklamasında. Hangi seçim çevresinde hangi aday saptama yönteminin kullanılacağına ilçe ve il örgütlerinin görüşü doğrultusunda Parti Meclisi karar verir. Değişikliğiyle inisiyatif tamamen örgüte bırakılmış oldu.
Yani Parti Meclisi örgüt iradesine aykırı karar alamayacağı düşünülecek olursa ‘yetki ve sorumluluk’ tamamen örgütte!
Uzun bir hazırlık süreci sonunda 4 Eylül’de Sivas’ta başlayıp 6 Eylül Cuma günü ATO Congresium Salonunda Genel Başkan Özgür Özel’in açış konuşmasıyla başlayan, yaklaşık olarak 14 saat süren Tüzük Kurultay’ında 24 asıl, 1 geçici ve 1 Yürürlük ve Yürütme maddesinden oluşan 26 maddelik Tüzük değişikliği kabul edilerek yürürlüğe girmiş oldu.
Tüm dikkatlerin yönlendiği kurultayda Genel Başkan Özgür Özel’in kapsayıcı konuşması, delegelerin kararlı tutumu, muhalefetin girişimlerini sonuçsuz bıraktı. Bazı maddelerde söz talebi bile olmadı, söz talebinde bulunanların tümü konuştu.
Kurultaydaki konuşmamda da ifade ettiğim gibi Türkiye sürekli olarak anayasayı konuşuyor, sürekli yeni anayasa arayışları devam ediyor, yöneten irade çoğu zaman var olan anayasaya uymuyor, anayasayı yok sayıyor. CHP’de özellikle parti içinde tüzük tartışmaları hep öne çıktı ve bugüne kadar yöneten irade tüzüğü işine geldiği gibi yorumladı, işine geldiği gibi uyguladı. Üyenin talebi yöneticinin işine geldiği gibi değil, örgütün talepleri yönünde uygulanmasıdır.
‘Şer cepheleri’ne beklediği fırsat yaratılmadı her şey mükemmel gidiyor derken ikinci gün 7 Eylül program çalıştay açılışında Genel Başkan Özgür Özel’in açış konuşmasının ardından Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve ardından İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan sonra kürsüye çıkan ABB ve Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mansur Yavaş özellikle iktidar medyasının beklediği zeminin oluşmasına önemli katkı yaptı…
Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’nun kurultay salonunu coşturan, heyecanlandıran konuşmasının da etkisiyle, kendisine geç haber verildiğini gerekçe göstererek yeterli hazırlık yapamadığını, zamanında haber verilmiş olsaydı kendisinin de promterden salonu ‘coşturan’ konuşma yapabileceğini söylemesi…
Mansur Yavaş, sadece İmamoğlu ve kendisine konuşma hakkı verilmesiyle, kamuoyunun aylardır konuştuğu ‘fitne ateşine’ odun atıldığını söyleyerek tamda iktidar medyasının istediği parti içinde Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş rekabetinin olduğunu göstererek iktidar cenahına beklediği fırsatı vermiş olması, iktidar medyasını mutlu etmediği söylenemez…
İkinci Yüzyılda, Değişim Kurultayı, Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi.
Tüzük Kurultayı’nda kaos yok, kavga yok; Barış, huzur ve iktidar hedefi var.
Muhalefet etmenin şartları, zemini kalmamıştır. Şimdi hedef başlayan program çalışmalarının tamamlanmasıyla kitlelerin umutlarını yeşertmek ve iktidar olmaktır.
Var olan tüm sorunların; var bir çaresi, o da Cumhuriyet Halk Partisi.