Xi Jinping: ABD LİBERAL DEMOKRASİSİ BAŞARISIZ OLDU

Dr. Girayalp Karakuş

ABD başkanı Biden, Ukrayna-Rusya savaşı başladığından bu yana gerçek savaşın demokrasi ile otokrasi mücadelesi olduğunu sık sık dile getiriyor. Ancak Xi Jinping’den Biden’a beklenmeyen bir çıkış geldi.  Biden geçen hafta Seattle’da Jinping ile yaptığı telefon konuşmasından sonra Çin devlet başkanı Jinping’in kendisine liberal demokrasi konusunda eleştiriler getirdiğini belirtti. Los Angeles Times’da yazan Nicholas Goldberg adlı köşe yazarı ise Jinping’i haklı bulan bir yazı kaleme aldı.

BIDEN DEMOKRASİYİ SAVUNDU

            Biden, Jinping ile yaptığı telefon konuşmasından sonra her zaman yaptığı gibi liberal demokrasiyi savunmakla yetindi. Jinping’in Biden’a çıkışından sonra Çin’in başka amaçlar peşinde olup olmadığı ABD basınında sık dile getirildi. Bilindiği üzere ABD’liler demokrasi lafzı söz konusu olduğunda bir dine inanıyormuş gibi savunmaya geçer. Sadece siyasiler değil en sıradan ABD vatandaşı bile liberal demokrasiyi en ahlaki ve hayranlık uyandıran sistem olarak benimser. Ancak ABD vatandaşlarının birçoğu yapılan anketlerde demokrasinin tam olarak ne anlama geldiği sorusuna mantıklı bir cevap veremediğini görüyoruz.

DEMOKRASİ SORGULANMAYA BAŞLADI

            ABD demokrasisi 230 yıldır yani George Washington’dan bu yana ayakta kalabilmeyi başarabilmiş bir rutin işlemdir. Ancak bağımsız insan hakları örgütleri Amerika’nın son yıllarda demokratik kurumlarının erozyona uğradığı Batılı demokrasilerden biri olduğunu belirtiyor. Son yıllarda ABD seçimlerinde kaotik bir ortam var. Temsiliyet konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Eski Başkan Donald Trump’ın destekçilerinin Başkan Joe Biden’ın seçim zaferinin onaylanmasını engellemek için 6 Ocak 2021’de Amerikan Kongresi’ni basması belleklerde. Son yıllarda ABD’liler de Amerikan demokrasisini sorgulamaya başladı. Özellikle ekonomik sıkıntılarda vatandaşların farklı arayışlara yönelmesine sebep oluyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE TEPKİSİZLİK

            ABD demokrasi zayıflığını iklim değişikliklerinde yürüttüğü soğuk politikalarda belli ediyor. Seçmenler bu duruma tepki gösteriyor. Ülkelerinin en yüksek seviyede karbon salınımı yaptığının farkındalar ve iklim değişiklikleri ile büyük bir felaketin kendilerine doğru geldiğini görüyorlar. Halk petrol üreticilerinin siyasilere seçim dönemlerinde rüşvet verdiğini biliyor ve bu anti-demokratik uygulamalara tepki gösteriyor. Ancak bilime mesafeli yaklaşan seçmenler otoriter liderleri tercih ediyor.

TEMSİLİYETTE ADALETSİZLİK

            Ülkede temsiliyet konusunda da bazı adaletsizlikler mevcut. Örneğin; Senatoda 582 bin nüfuslu Wyomig gibi küçük eyaletlerin Kaliforniya 39 milyon nüfuslu büyük eyaletlerle aynı temsil ve oy hakkına sahip olması sistemde iç çelişkiler yaratmaktadır. Kongre seçimlerindeki adaletsizlikler partizanların sistemi manipüle etmesine neden oluyor.

MEGA ZENGİNLER ÖNPLANDA

            Ülkedeki mega zenginler ve finans şirketleri finansman yasaları sayesinde seçimlere kendi çıkarları doğrultusunda müdahale ediyor. Ülke kutuplaşmış durumda ve bu sistemde kanun çıkarmak son derece zor. Anayasayı değiştirmek imkânsız. Çünkü çeşitli çıkar grupları var ve bunlar yönetime ortak durumdalar.     

 

 

FREEDOM HOUSE: DEMOKRASİ SINIFTA KALDI

            Demokrasileri derecelendiren Freedom House, ABD’nin notunu düşürerek Panama ve Romanya’ya yakın, İngiltere ve Almanya gibi geleneksel müttefiklerin 10 puan altında yer aldı. Rapora göre; yönetimin sık sık dile getirdiği özgürlük, adalet ve eşitlik gibi mottoların henüz hayata geçirilemediği belirtiliyor. 

Xİ JİNPİNG HAKLI MI?

            Yukarıda anlatılanlar baz alındığında Jinping’in söyledikleri şaşırtıcı mı? ABD’nin Jinping’i haksız çıkarması için seçim yasalarını değiştirmesi, Anayasa değişikliği yapması, demokratik normlarını yeniden düzenlemesi, muhaliflerle işbirliğinde bulunması gerekmektedir. Demokrasi uzun vadeli bir iş.