Türkiye’de vatanseverlik her zaman birilerinin tekelinde olmuştur.
Hangi siyasi camiadan bahsettiğim anlaşılmıştır herhalde.
Onlara göre; kendileri vatanseverlik şampiyonu, kendilerinden olmayanlar ise terörist, vatan haini ve satılmış.
Bu algı son derece tehlikelidir.
Zira bu zihniyet kendisinden olmayan herkesi yok etme üzerine kuruludur.
Saldırgandır, yok edicidir, toplumu kamplara böler.
Benim vatanseverlikten anladığım ise;
İnsan hakları, hukuk ve demokrasiye tam inançtır.
Ancak ülkemizde ne yazık ki demokratik ve hukuksal kurumsallaşma sağlanamadığı içindir ki;
Mahkemelerden de haksız kararlar çıkmaktadır.
Bugün bir haber okudum.
Avukatlar savunmayı savunma platformu kurmuş ve savunma hakkı ile adil yargılanmanın engellendiğini belirtmişler.
Ne yazık ki ülkemizde kudretli ve güçlü insanlara çoğu zaman bir şey olmuyor.
Taraflar eşit statüde ise adil kararlar çıkmaktadır.
Defalarca mahkemelere düşmüş biri olarak bu durumu gözlemledim.
Ama hâlâ namuslu ve dürüst hakim ve savcılarımızda yok değildir.
Hakkımda açılan davaların büyük bölümünü bu hukuk insanlarının sayesinde kazandım.
Konumuz olan vatanseverliğe gelince,
Vatanseverlik mafyacılık oynamak, birilerine baskı kurup onu ezmeye çalışmak değildir.
Vatanseverlik sadece kendi milletine değil, aynı zamanda başka milletlerin haklarına saygı duymayı da gerektirir.
Velhasıl Nazım Hikmet’in de dediği gibi;
Vatan çiftliklerinizse
Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan
Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın
Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa
Maaşlarınızsa, ödeneklerinizse vatan
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası
Amerikan donanması topuysa
Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığınızdan
Ben vatan hainiyim…