Ne yazmam gerektiği üzerine düşünürken üniversite yıllarından kütüphanemde kalan “Türk Yurdu Dergisi” nin Cilt:31 Ekim 2011 sayısına göz attım. Dergide “Melek Çolak” adlı yazarın “Macar Kaynaklarına Göre Macar Turancıları ve Atatürk” yazısı hemen dikkatimi çekti. Hızla makaleyi okudum ve bu yazıyı özetleyerek okuyucuya açıklamak istedim. Melek Çolak’ın araştırmalarına göre;
Macarlar çevresindeki Slav ve Germenlerden farklı bir kavim oldukları bilinci ile kendi tarihlerini araştırmışlardır. Macarcanın Avrupa dillerine benzemediğini Macar araştırmacılar daha XVII. Yüzyılda belirlemişlerdir. Macar bilim adamı Csoma Körösi’nin Macar anayurdunu bulabilmek için 1819’da Tibet’e gitmesiyle Macaristan’da yeni bir akımın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu tarihten sonra Macarlar uzaktaki yurtlarına “Turan” adını vermeye başlamışlardır.
1.Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti ile Macarların kader birliği yapması iki toplumu birbirine daha da yakınlaştırmıştır. Macaristan’da 1913 yılından itibaren “Turan dergisi” yayımlanmaya başlamıştır. Macar “Turan Cemiyeti” pek çok Türk gencinin Macaristan’da eğitim almasına yardımcı olmuştur. Macar Türkolog Gyula Nemeth Türkler ile Macarların akrabalık bağları olduğunu ve iki kavmin kardeş olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir.
1.Dünya Savaşı’nda sonra Türklerin Batılı emperyalistlere yönelik yürüttüğü Kurtuluş Savaşı Macar halkının Türklere sempati duymasına sebep olmuştur. Macar Turancılarının yayın organı Turan dergisinde çıkan yazılar bunu göstermektedir. Andor Medriczky Atatürk’e övgü dolu yazılar yazmıştır. Örneğin; Atatürk’ü incelediği “Kemal Atatürk a hadvezer, az allamferfi es az ember” adlı makalesinde Atatürk’e “güçlü ve onurlu lider” demiştir. Ayrıca Medriczky Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı bir başka yazısında da “Türk mucizesinin” 19 Mayıs 1919’da başladığını vurgulamıştır. Aynı şekilde bir başka Macar Turancısı Peter Moricz, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı için 19 Mayıs 1919 tarihini bir dönüm noktası olarak göstermektedir. Macar Turancılarına göre Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ruhunu atalardan kalma Turanlı dehasını anlamış ve buna göre harekete geçmiş, önce ulusal bilinci inşa etmiş, sonra askeri direnişin başarı ümidini uyandırmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın başarı ile sonuçlanması Macaristan’da da büyük bir sevinçle karşılanmıştır. Bu durumu Turan dergisinde yazılanlardan anlıyoruz. Vilmos Pröhle, Türkçe yaptığı konuşmada: “Yaşasın muzaffer Gazi Mustafa Kemal Paşa! Yaşasın, ebediyen başarılı olsun büyük Türkiye!” ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca Macar Turancıları savaş sonrası Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı devrimleri de yerinde bulmuş ve desteklemiştir. Özellikle Türkiye’de sanayi ve tarım alanında yapılan yeniliklerden övgü ile bahsedilmiştir.
Turan Cemiyeti üyesi Etnograf Istvan Györffy de Türkiye’nin geleceği konusunda iyimser bir görüş sunmuştur:
“Türkiye’nin gelişmesi yakında başlayacak. Maden kaynaklarının fazla olmasına rağmen şimdiye kadar onlardan hiç kimse yararlanmadı, onu kullanmadı.
Türk topraklarının şimdilik %7’si işleniyor. Tarımda gelişmenin en büyük engeli yolların, köprülerin olmamasıydı. Mustafa Kemal bunları yaptırdı. Şimdi çoğu yerde zirai çalışmalar başladı. Hem de suyu kurutulmuş bataklıkların yerini tarlalar alacak. Fabrikalara makine, sürülere damızlık hayvan veriliyor. Böylece Türkiye, birkaç on yıl sonra zengin ve güçlü olup, Avrupa’nın önemli milletleri arasında yer alacak.”
Sonuç olarak araştırmacımız Melek Çolak’dan derlediğimiz bu araştırma enteresan bilgiler sunmaktadır. Çalışmanın Macar kaynaklarına göre yapılması makaleyi daha cazip hâle getirmektedir. Yazar Macarların Türklere olan sempatilerini yerinde vurgulamıştır. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi alabilmek için Türk Yurdu Dergisi’nin Cilt: 31 Ekim 2011 sayısı okunabilir.