Yarım asırdır Türkiye siyasetinde yer alan bir partidir MHP. Bir dönem komünizm ile mücadelede gizli ordu vazifesi görmüş bir parti. Makalem Nato’nun Gizli Orduları yani Gladio benzeri yapılanmalar üzerine uzman olan Daniele Ganser’in MHP’nin sicili üzerine görüşlerine yer verilecektir. (1)
Daniele Ganser’e göre; Türkiye’deki gizli ordunun Batı Avrupa’da tüm gölge ordulardan daha zorba bir tarihe sahiptir.
Kontrgerilla ile ilgili yabancı yazarların yazıları 1960-1970’li yıllarda yazılıp çizildi. Türk ordusunda bu yazılar dağıtıldı ancak ordudaki yurtseverler yabancı bir yazarın yazdıklarına dikkat etmedi. Bu kitaplar orduda dağıtıldı. Yabancı yazarların yazdıklarında maya tutmayınca yerli askerler Kontrgerilla ile ilgili kitaplar yayımladı. Örneğin; asker kökenli Cihat Akyol gibi. Cihat Akyol yazdığı yazılarında her ne kadar bu iddiaları yalanlasa da bu konuyla ilgili karşı tarafın öne sürdüğü iddialar ciddi boyuttadır. Akyol bu iddiaların sahibi olan sol kesimi sert bir şekilde eleştirmiştir.
MHP’nin genelde ırk üstünlüğü teorisine, özelde de Türkler’in üstünlüğüne inanan Alparslan Türkeş, kariyeri sürecinde beyanatlarının çoğunda Hitler’in Mein Kampf (Kavgam) kitabından alıntılar yaptı. 1948’de CIA ile bağlantıya geçti ve söylenenlere göre bu süre boyunca, CIA emirleri doğrultusunda Türkiye’de gölge ordu kurma çalışmalarına katıldı. 1952’de kontrgerillanın ilk nüvesi Seferberlik Tetkik Kurulu’nun kurulma sürecine katıldı. CIA’nin Türkiye’deki gizli ordu oluştururken kullandığı ve desteklediği hareket, işte bu milliyetçi faşist hareketti. Türk istihbarat servisi MİT’ten ve Bozkurtlar’dan çıkma adamlardı.
Türkeş’in sağcı partisi MHP-kontrgerilla ilişkisini araştıran savcı Doğan Öz, MHP’li İbrahim Çiftçi tarafından öldürüldü. 2 defa idam cezasına çarptırılmasına rağmen her defasında kararı Askeri Yargıtay bozdu ve bu şahıs ceza almadan kurtuldu. Çiftçi en son 1997 yılında MHP genel başkanlığına aday oldu. Peki Doğan Öz neden öldürüldü?
Doğan Öz hazırladığı kontrgerilla raporunda: “Ülkü Ocakları, Ülkü-Bir Ülkücü Teknik Elemanları, İşçi Sendikaları (MİSK), bazı işveren kuruluşları ve esnaf dernekleriyle ilgili bunların bağlantılarını araştırmıştı. Ülkücü teşkilatların gelirlerini ortaya çıkarmıştı.”
1970’lerde kontrgerillanın en kötü üne sahip üyesi MHP’li Abdullah Çatlı idi. Sokak çeteleri vahşetinden mezun olan Çatlı, doğrudan Özel Harp Dairesi’nin emrindeydi. 1971 darbesinden sonra hızla terfi etti. Yedi solcu öğrencinin ölümünde payı olduğu için yer altına çekildi. İtalyan sağ kanat terörist Stefano Delle Chiaie’yle irtibata geçti ve ikili birlikte Latin Amerika ve Birleşik Devletler’i gezdi. Türkiye ve yurtdışında terör eylemi gerçekleştirdiler. Çatlı laboratuar incelemeleriyle uyuşturcu madde kullandığı kanıtlandı.
Korkulan başka bir Bozkurt Haluk Kırcı idi. Lakabı binlerce kişiyi katleden Ugandalı lider “İdi Amin” idi. 8 Ekim 1978’de Türkiye İşçi Partili yedi öğrencinin öldürüldüğü olayın failidir. Kendisi cinayetleri kabul etmiştir.
Bozkurtların ve kontrgerillanın en az Çatlı kadar ünlü bir başka üyesi de arkadaşı Mehmet Ali Ağcadır. Abdi İpekçi ve Papa’ya suikastları ile tanındı. Abdi İpekçi, Türkiye sağının terör bağlantıları ve CIA ile bağlantılarını araştırıyordu. Kendisi ABD’nin CIA Ortadoğu Şefi Paul Henze’yi şiddeti durdurmaya çağırdığı bilinmektedir.
Sola karşı devlet tarafından kullanılan MHP’liler Kenan Evren’in iktidarı MHP’lilerle paylaşmak istememesi üzerine operasyona uğradı ve devlet tarafından ciddi tokat yediler.
Kontgerillanın gizli ordusu Kürt halkına da ciddi anlamda zulümler yaptı.
Kaynaklar
Daniele Garner, Nato’nun Gizli Orduları, Gladio Operasyonları, Terörizm ve Avrupa Güvenlik İlkeleri, Güncel Yayıncılık, İstanbul, 2005, s. 391-421.