Cumhuriyet Tarihi Boyunca En Çok Ne Zaman Zamlandı Konu: Elektrik Zamları

Dr. Girayalp Karakuş

            Elektrik faturalarındaki artışın temel sebeplerinden birisi santrallere dövizle verilen alım garantileri ve sübvansiyon mekanizmaları. Dövizle verilen alım garantileri, başarısız ekonomi yönetimi nedeniyle artan dolar kuru ile birleşince üretim maliyetleri bir hayli artıyor. Benzer şekilde kapasite mekanizması gibi açıktan ve doğalgaz alanında uygulanan sübvansiyonlar nedeniyle patronların kârlarının düşmemesi için hem kamu zarar ettiriliyor hem de yurttaşların fatura yükü her geçen gün artıyor. Elektrik faturalarımızda üretim, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin ayrı ayrı özelleştirilmesi sonucunda faturalarımızda en az üç şirketin kârı bulunuyor. Şirketlerin kârları ile birlikte hükümetin aldığı yüksek vergiler nedeniyle yurttaşlar tükettiği elektriğin çok ötesinde faturalar ödüyor. Seçime doğru gidilirken AKP’nin elektrik faturalarına yaptığı zamlar yurttaşlar arsında sıkça konuşulmaktadır. Yeni zamlarla birlikte insanlar ay sonunu getirebilmek için 150 kWh (kilowat saat)’in altında elektrik tüketmeye çalışmaktadır.  Çünkü yurttaşlar 150 kWh’ı aşarsa zamlı tarifenin geri kalan bölümüne maruz kalacaktır.

            Peki ayda 150 kilowat/saatin altında kalmak mümkün mü? Bu, Türkiye'de evlerde tüketilen aylık ortalama elektrikle uyumlu bir sınır mı? Bu hedefi tutturmak için evdeki elektrik tüketimimizi nasıl düzenleyebiliriz? Tüketicilere sunulan tek veya üç zamanlı tarifeler ile tasarruf sağlayabilir miyiz? İşte bütün bu soruları sorgulayabilmemiz için  Atatürk dönemi, AKP öncesi ve AKP dönemine kadarki enerji fiyatları verilerini ele alacağız.

SADECE 1929 BUNALIMINDA

            Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke nüfusunun yüzde 94’ü elektriksiz kesimde yaşamaktaydı. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3 kWh’tı. Günümüz rakamlarına göre Türkiye'nin yıllık kişi başı elektrik tüketimi 2002-2019 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 3,8 artış göstererek 1.932 kWh/kişi seviyesinden 3.652 kWh/kişi seviyesine yükseldi. Cumhuriyetin ilk 10 yılında il ve ilçeler dâhil 105 yerleşim merkezi elektriğe kavuşmuştu. Nüfusun yıldan yıla artması ve kişi başına elektrik tüketiminin artış göstermesi, şehirlerdeki endüstri ve şehir santrallerinin artması ile 1930’da kurulu güç 78 MW’a ulaşmış, elektrik üretimi 106.3 GWh ve kişi başına yıllık elektrik tüketimi 6.7 kWh olmuştu. 1938 yılında tüketilen enerji 282 milyon kWh dolayında olup kurulu gücü 178.5 MW’a ulaşmıştı. Bu enerjinin 172 milyon kWh’ı ev ve şehir ihtiyaçlarında, 110 milyon kWh’ı endüstride tüketilmişti. Atatürk döneminde sadece dünyada gerçekleşen 1929 Ekonomik Bunalımında fiyatlar yükselmiştir. 1929’da şiddetlenen ekonomik bunalım Türkiye’de enflasyonist ortamda elektrik fiyatlarını aşırı yükseltmiş, elektrik üretimi arttığı halde elektrik fiyatları düşmemiş, 1930’da İstanbul’da elektrik fiyatı 14; Adana ve Ankara’da 28,3; İzmir’de 25; Bursa’da 19,2; Konya’da 10; Trabzon’da 15 liraya yükselmişti. Ancak bu süreçteki fiyat artışı konjonktürel-geçici bir durumdu. Dünyayı sarsan bir ekonomik bir bunalımın neticesiydi. AKP dönemindeki fiyatların artışı ise izlenen yanlış politikalar sonucu özelleştirmelerle ilgilidir.

HER İL ELEKTRİKLENMİŞ

            Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ekonomik yönden kalkındırmak amacıyla birçok sahada ileriye dönük yatırımları teşvik etti ve destekledi. Bunlar arasında maden ve enerji sektörünün mihenk taşlarından Etibank’ta yer almaktaydı. Bankanın kuruluş zemini, yabancıların elindeki bir kısım maden havzalarının, demiryollarının ve enerji tesislerinin millileştirilmesi ile hazırlandı. Atatürk döneminde devletçi bir siyaset izlendiği için elektrik faturaları oldukça düşüktü. Tüm bunların dışında yabancıların elinde bulunan demiryolu, maden ve elektrik şirketleri millileştirildi. Bunlardan; Güney Anadolu Manganez Madencilik Şirketi, Kireçlik Krom Madencilik Şirketi ve Fethiye Simli Kurşun Madencilik Şirketi 1928’de, Anadolu, Mersin, Tarsus ve Adana demiryolları 1928’de, Mudanya ve Bursa Demiryolu T.A.Ş. 1931’de, İzmir, Afyon, Manisa ve Bandırma demiryolu hattı 1934’te, Aydın demiryolu hattı 1935’te, Ereğli Limanı 1937’de, İstanbul Türk Anonim Elektrik Şirketi ve Şark Demiryolları T.A.Ş. 1938’de devletleştirilen işletmeler arasında yer almaktaydı. Yabancıların elindeki işletmelerin devletleştirilmesi öncelikle ülke güvenliğinin sağlanması ve stratejik değerdeki kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması bakımından oldukça önem taşımaktaydı. Bu bakımdan ulaşım, elektrik ve maden alanındaki millileştirme çalışmaları sonrası yeraltı kaynaklarının bilimsel yöntemler ile işletilmesi ve elektrik enerjisinin üretimi ve dağıtımında devletin etkin bir rol alması için 1935’te Etibank kuruldu ve kısa bir sürede önemli faaliyetlerde bulundu. Türkiye’nin sanayileşmesi için maden ve enerji temini oldukça önem taşımaktaydı. Bundan dolayı ülkenin yeraltı kaynaklarını işletmek ve elektrifikasyonu gerçekleştirmek için 14 Haziran 1935’te kabul edilen 2804 Sayılı Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Kanunu ile “Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü”16 ve 2819 Sayılı Elektrik İşleri Etüt Dairesi Teşkiline Dair Kanun ile “Elektrik İşleri Etüt İdaresi” kuruldu. Etibank’ın görevleri arasında elektrik santralleri kurmakta vardı.

            Kurtuluş Savaşı sırasındaki duraksamadan sonra tüm ülkeye elektrik hızla yayılmış ve 1923’te Adapazarı, Samsun, 1925’te Ankara, İzmir, Giresun, İnebolu, Artvin, Trabzon, Sivas, 1926’da, Adana, Aksaray, Konya, Ayvalık, Bursa, Malatya, İzmit, Kütahya, Antalya, 1928’de Nazilli, Kırkağaç, Afyon, Kırklareli, Samsun, Çorlu, Eskişehir, Yozgat, 1929’da Mersin, Bandırma, Biga, Milas, Ordu, Bafra, Urfa, 1930’da Balıkesir, Kastamonu, Tekirdağ elektriklendirilmiştir.

ÖZAL DÖNEMİ ZAMLAR

            Ülkede 1923 yılı itibariyle on santral bulunmakta olup buralarda toplam 32.300 kw/h elektrik üretilmekteydi. 1 Eylül 1930’da yayımlanan 1580 Sayılı Belediyeler Kanunu ile şehirler ve sanayi tesislerinin elektrik ihtiyacının karşılanması için santraller kurulması kabul edilmişti. Yapılan çalışmalar sonucu kurulan santrallerde üretilen elektrik miktarı on yılda %2.3 oranında bir artış kaydetti ve 1933 yılı itibariyle 107.800 kw/h seviyesine yükseldi. Bu çalışmaların sonucunda Etibank, 1961 yılı itibariyle Türkiye’deki elektriğin %46’sını üretecek bir potansiyele sahip olmuştur.

            1923-1980 arası dönemde planlı devletçi ekonomi modeli uygulandığı için yurttaşların temel gereksinimleri oldukça ucuzdu. Ancak 24 Ocak 1980 kararlarından sonra Turgut Özal ile başlayan özelleştirme furyası ile yurttaşların temel gereksinimlerine dahi oldukça yüksek zamlar geldi.  1984 yılında, enerji sektöründeki TEK tekeli kaldırılmış, gerekli izinli alınarak kurulacak özel sektör şirketlerine de enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı konusunda olanaklar sağlanmıştır. Ayrıca yine bu yılda TEK’in hukuki bünyesi, organları ve yapısı düzenlenerek bir Kamu İktisadi Kuruluşu hüviyetine kavuşması sağlanmıştır. 1988-1992 yıllarında, elektrik sektöründe kendi yasal görev bölgesi içinde elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticaretini yapmak üzere 10 kadar sermaye şirketi görevlendirilmiştir. Aynı zamanda imtiyazlı şirketlerden olan ÇEAŞ ve KEPEZ A.Ş.’lerine de kendi görev bölgelerinde elektrik üretim, dağıtım ve ticaretini yapma görevi verilmiştir.

            Özal dönemi elektrik zamlarının nedeni temel olarak kur ayarlaması, KİT zamları, özelleştirmeler ve fiyat denetimlerinin kaldırılmasıydı ve Özal bu uygulamaları ideolojik bir propaganda ile alternatifsiz olarak topluma sunmuştu. Nitekim bu dönemde IMF ile yapılan anlaşmalar netice vermemiş ve ülkenin dış borcu da yüksek oranda artmıştır. Özal’ın yanlış politikaları neticesinde ülkenin elektriğe olan ihtiyacı %82 artmış ve bu talep karşılanmamıştır. Özal’ın son yanlışı da TEDAŞ’ı özelleştirmek olmuştur. TEDAŞ’ın diğer özelleştirme bedellerine göre oranı yüzde 21’dir. (12,9 milyar dolar). Ancak gerçek fiyatının altında elden çıkarılmıştır. Çünkü reform uygulayan ülkelerde gözlemlenen sonuç, serbestleşme sonrasında fiyatların yükselmesi şeklindedir.

           

2000’li Yıllara Doğru

            Türkiye’de 1984 yılında kabul edilen 3096 sayılı yasa ile elektrik piyasasında yap işlet devret dönemi başlamıştır. Bu dönemde üretilen elektriğin tek alıcısı Türkiye Elektrik Kurumu iken 2001’de kabul edilen 628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kurulmasıyla birlikte elektrik piyasasının serbestleştirilmesi hız kazanmıştır. Dolayısıyla Orhan Sarıbal’ın iddiasına göre elektrik fiyatındaki artışın özellikle 2001 sonrasındaki dönemde hız kazanmış olması beklenmelidir. Güncel elektrik fiyatlarına detayı bir şekilde ulaşmak mümkün olsa da 2000 yılı öncesi için elimizde farklı alternatifler yok. Metodolojisi hakkında fikir edinemediğimiz ancak alanında son derece saygın bir kurum olan Dünya Enerji Konseyi, Türk Milli Komitesi’nin derlediği verilere göre 1990-2004 yılları arasında konut ve sanayi için Türkiye’de elektrik fiyatlarının seyrinde farklı veriler vermektedir. Örneğin; 1990’lı yılların başında elektriğin birim fiyatı 3 cent iken, 2000’li yıllarda özelleştirmelerin artmasıyla bugün birim fiyat 18 cente kadar çıkıyor. 

2022 ELEKTRİK ZAMMI

            2022 yılında ev elektrik tarifelerinde az tüketenin düşük birim fiyattan, çok tüketenin ise yüksek birim fiyattan faturalandırılacağı piyasa maliyet bazlı yapıya geçildi. Bu doğrultuda düşük kademeli tarifenin vergiler dahil birim fiyatı yüzde 49'luk bir zamla 0,9155 TL/kWh'den 1,37 TL/kWh'ye, yüksek kademeli tarifenin vergiler dahil birim fiyatı ise yüzde 125'lik artışla 2,06 TL/kWh'ye yükseltildi. Ev abone grubundaki tüketiciler için önceki yıllardaki uygulamadan farklı olarak maliyet bazlı tarife uygulamasına geçildiğinden önceki yıla göre direkt olarak zam kıyaslaması yapılması yanlıştır. 2022 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan birinci çeyreği için iş yeri aktif enerji elektrik fiyatlarına yüzde 168, aynı kalem için alçak gerilim sanayi elektrik fiyatlarına yüzde 156'lık bir zam yapılmıştır. Dağıtım bedellerinin güncellenmesi, TRT payının kaldırılması gibi kararlar sonucunda tüketicilere etki edecek zam oranı aktif enerji zam oranının altında kalmıştır. 021 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrek elektrik fiyatlarına %15 zam yapıldı. 2021 Şubat ayında evler 2.06 TL’den, iş yerleri ise 2.74 TL'den elektrik kullanacak. Böylece 2021 yılında elektriğe toplam % 21,90 zam yapılmış oldu.

Mesken Elektrik Tarifeleri

Tüketim Miktarı

1 kWh (1 kilowatt saat)

150 kWh (1 kilowatt saat)

Elektrik Ücreti

0,794622 TL

119,19 TL

Dağıtım Bedeli

0,329483 TL

49,42 TL

BTV

0,039731 TL

5,96 TL

KDV Matrahı

1,163836 TL

174,58 TL

KDV

0,209490 TL

31,42 TL

Elektrik Fiyatı

1,373327 TL

206,00 TL

 

2021 ELEKTRİK ZAMMI

1 Temmuz’daki zamdan önce Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan birinci çeyrek dönem için EPDK tarafından Ulusal Elektrik Tarifesi'ne yaklaşık %6'lık bir zam yapılmış, takip eden dönem olan ve Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyrekte ise tüketicilere etki eden bir elektrik zammı yapılmamıştı. 2021 yılının ilk çeyreğinde aktif enerji ticarethane birim fiyatı 0,599118 TL/kWh ve dağıtım bedeli 0,251976 TL/kWh, mesken tarifesi aktif enerji birim fiyatı 0,397629 TL/kWh, dağıtım bedeli ise 0,246441 TL/kWh olarak açıklanmıştı. Takip eden dönem olan ve Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyrekte ise tüketicilere etki eden bir elektrik zammı yapılmamıştı.

2020 ELEKTRİK ZAMMI

2020 yılının Ocak ayında ev tüketicileri 1 kWh elektrik için vergiler dahil 0,7102 TL öderken, Aralık ayında ödenen rakam 0,7511 TL oldu. Böylece 2020 yılında Mesken tarifesinde elektriğe toplam %12 zam yapılmış oldu. Ticarethane fiyatları 2020'ye 0,9445 TL ile başlayıp 0,9988 TL ile kapanarak 2020 yılında Ticarethaneler için elektrik zammı oranı yaklaşık %15 oldu.

2019 ELEKTRİK ZAMMI

2019 yılının Ocak ayında ev tüketicileri 1 kWh elektrik için vergiler dahil 0,5375 TL öderken, Aralık ayında ödenen rakam 0,7102 TL oldu. Böylece 2019 yılında Mesken tarifesinde elektriğe toplam %32 zam yapılmış oldu. Ticarethane fiyatları 2019'a 0,7148TL ile başlayıp 0,9445TL ile kapanarak 2019 yılında Ticarethaneler için elektrik zammı oranı %32 oldu. Bir önceki yılın kapanış fiyatları olan 0,5972 TL/kWh (Mesken) ve 0,7148 TL/kWh (Ticarethane) ile kıyasladığımızda ise 2019 yılı elektrik zam oranı %32 olarak gerçekleşti. 2019 yılında elektrik fiyatları aşağıdaki şekildeydi

Dönem

1kWh Elektrik Ücreti

Değişim

2018 Ekim

0,597231 TL

%9,00

2019 Ekim

0,710229 TL

%14,90

2020 Ekim

0,751068 TL

%5,75

2021 Ekim

0,915551 TL

0,00

2022 Ocak

1,373327 TL

%50,00 (Cumhuriyet tarihinin en yüksek  elektrik zammı)

EN YÜKSEK ZAM

1 Ocak 2022 tarihinden itibaren mesken aboneleri için aylık 150 kWh’e kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat 1,37 TL/ kWh, aylık tüketimlerin 150 kWh’ın üstündeki kısmı için ise 2,06 TL/ kWh olarak” uygulanacak. Zam oranları yüzde 52 ile yüzde 130 arasında değişiyor ve bu oran Cumhuriyet tarihinin en yüksek elektrik zammıdır. Bu zamlarla birlikte halk gittikçe yoksullamıştır. Elektrik tarifeleri, elektrik enerjisi maliyetleri doğrultusunda hazırlanmaktadır. Artan maliyet kalemleri de elektrik enerjisi fiyatlarına yansımaktadır. Bazı dönemlerde, elektrik maliyetleri artmış olsa bile son tüketiciye maliyet artışını yansıtmamak amacı ile elektrik tarifelerine zam yapılmamıştır.

Konut Abone Grubu Aktif Enerji Bedeli Zamları

Kaynakça

www.encazip.com Son Erişim Tarihi:13.02.2022

www.ensonhaber.com Son Erişim Tarhi: 13.02.2022

Mehmed Gökhan Polatoğlu, “Atatürk Döneminde Maden ve Enerji Alanında Kurulan ve Sonraki Dönem Türkiye Sanayisine Katkı Sağlayan  Bir İktisadi Devlet Teşekkülü: Etibank”, TAD, C. 38/S. 66, 2019, s. 444-478.

Naziye Özdemir, “İmparatorluktan Cumhuriyete Türkiye’de Elektriğin Tarihsel Gelişimi (1850-1938)”, Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi Cilt 2, Sayı 3, Temmuz 2016, s. 17-32.

Murat Ertilav-Mehmet Aktel, “TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) Özelleştirmesi”, Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, Yıl:2015, C:7, S:2, s. 95-108.

www.enerjiatlasi.com Son Erişim Tarihi: 14.02.2022.