Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin anayasasına göz atıldığında giriş bölümünde göze çarpan ilk şey Kürtlerin kendisini self-determinasyon hakkına sahip köklü geçmişi olan bir ulus olarak görmeleridir. Giriş bölümünde Kürtlerin kendi haklarını arayış sürecini anlatmaktadır. Irak Kürtleri self-determinasyon hakkını 14 maddelik Wilson Prensiplerine dayandırmaktadırlar. İkinci olarak Sevr Antlaşmasının 62 ve 64 nolu maddelerine göre bu hakkı kullanacakken haksızlığa uğrayarak bağımsızlıklarının ellerinden alındığını ifade etmektedirler. Onlara göre Sevr Antlaşması Kürtlerin özgürlüğünü sağlayan bir antlaşmaydı ve kendi memurlarını atayabiliyor, istedikleri gibi eğitimde, hukukta Kürt dilini konuşabiliyorlardı. Ancak haksızlığa uğradıklarını belirtiyorlar. Anayasanın giriş bölümünde Sevr sonrası dönem şöyle aktarılmaktadır:
IRAK ANAYASASI VE BM MÜDAHALESİ
“Irak Milletler Cemiyeti kabul edilirken, Irak'ın bir açıklama yapması şart koşulmuştu ve Irak bu açıklamayı 30 Mayıs 1932 yılında yaptı. Söz konusu açıklama bir dizi uluslararası yükümlülüğü kapsamakta ve Kürtlerin haklarına ilişkin olarak, sözü edilen açıklamanın 10. maddesine göre, Milletler Cemiyeti üyelerinin çoğunluk oyu olmaksızın Irak'ın tek başına ne iptal edebileceği ne de düzeltebileceği bir takım güvenceler sağlamaktadır. Bu yükümlülükler Birleşmiş Milletler örgütüne aktarılmıştır ve günümüzde halen yürürlüktedir. 1958 yılında çıkarılan Irak Cumhuriyeti geçici Anayasası'nın 3. maddesinde Arapların ve Kürtlerin Irak devletinin ortak sahipleri oldukları belirtilmiş ve ardından, 11 Mart 1970 yılında, Kürt liderliği ile Irak hükümeti arasında, Irak Kürdistan bölgesinde, Irak'taki anayasal haklar gereğince Kürtlere özerklik tanıyan bir anlaşmaya varılmıştır. Buna rağmen, daha sonraki Irak hükümetleri, Irak'ın Kürtler karşısındaki bu yükümlülüklerini göz ardı etmişler ve bunun yerine, her türlü siyasal ve askeri yöntemi kullanarak, ırkçı ve şovenist bir etnik temizlik ve yıkım politikası yürütmüşlerdir. BM Güvenlik Konseyi, ikinci Körfez Savaşı'nın ardından, 5 Nisan 1991 tarihinde, Müttefikler tarafından Kürtlere Güvenlikli Bölge kurulmasını öngören 688 sayılı kararı oylarını ve böylece Kürtleri uğursuz bir gelecekten korumuştur. Bu olanaktan faydalanan Kürtler, 19 Mayıs 1992 tarihinde ilk parlamentolarını seçerek Kürdistan Bölgesel Hükümetini kurmuşlardır. Irak Kürdistan’ı Ulusal Meclisi'nin, yani "Parlamento"nun ortak oyuyla, Kürdistan bölgesinin halkı, Irak hükümeti ile gelecekte kuracağı anayasal ilişkinin türünü tercih etme konusundaki hakkını kullanmış ve bu vesileyle Irak Hükümeti'nin anayasal temeli olarak federalizmde karar kılmıştır; bu karara göre, Irak Kürdistan Bölgesi, Irak Federal Cumhuriyeti'nin gelecekteki bölgelerinden biri olacaktır.”
KUZEY IRAK ÖZERK KÜRT BÖLGESİ ANAYASASI VE TÜRKMENLER
Anayasaya göre; Madde 1:Kürdistan Bölgesi, Federal Irak Cumhuriyeti'nin bir bölgesi olarak, çok partili, demokratik, parlamenter ve cumhuriyetçi bir siyasal sisteme sahip olacaktır. Madde 2 : Kürdistan Bölgesi, 1970 öncesindeki sınırlarıyla Kerkük, Süleymaniye ve Erbil Vilayetlerinden, Duhok Vilayerinden ve yanı sıra Aqra, Şeikhan(Şexan), Sincar bölgelerinden, Ninova Vilayerindeki Zimar alt-bölge-sinden, Diyala Vilayetindeki Xanıqın ve Mandalı bölgelerinden ve El-Wasit Vilayetindeki Badra bölgesinden oluşur. Madde 4: Kürdistan Bölgesinin halkı Kürtlerden ve Türkmen, Asuri, Keldani ve Arap ulusal azınlıklarından oluşur ve bu Anayasa söz konuşu azınlıkların haklarım tanır.
Ancak bu proseste Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin Türkmenlere yönelik çok da demokrat olmayacak yaklaşımlarının olduğunu söyleyebiliriz. İki etnik grup arasındaki ilişkilerin sıklıkla çatışmacı bir doğaya sahip olduğu, ancak bu çatışmacı seyrin ne zamansal ne de mekânsal olarak homojen bir yayılım gösterdiğini ifade edebiliriz. Özellikle 2003 sonrası bölgede sık sık Kürt ve Türkmenler çatışmaktadır. Irak Kürtleri Kerkük gibi ihtilaflı bölgelerde hâlâ hak iddia etmektedir. Aynı şekilde Türkmenler de geri adım atmamaktadır. Türkmenler Kerkük için ayrı bir özerk bölge talep etmektedirler. Kürtler ise Kerkük’ü başkent yapmakta ısrar etmektedir.
Madde 8/3’e göre Türkmence eğitim ve kültür dili olarak kalırken Kürtçe resmi dil olarak kabul edilmektedir. Ancak Türkmen tarafının yoğun baskısı ile IKBY’de Türkmence resmi dil olarak kabul edildi. Kürt yönetimi daha fazla karşı tarafı tahrik etmemek için isteksizce de olsa bu durumu kabul etmek zorunda kaldı. Ayrıca Süryanice’de eğitim ve kültür dili olarak tanındı.
BARZANİLERİN LAİKLİK SORUNU
Madde 9/2: Kadınlar erkeklerle tam bir eşitliğe sahip olacaklardır. Ancak özellikle Barzani’nin 4 eşliliğe cevaz veren tavrı da bilinmektedir dolayısıyla feodal gerilikten kurtulamamış bir ülke olarak IKBY’yi tasvir edebiliriz.
Madde 35/1 Meclisi üyelerinin 2/3 çoğunluğu ile kendisini feshedebilir. IKBY’de Devlet başkanının kolayca meclisi fesih etmesi zordur. Bu federal yönetim adına olumlu bir prosestir.
Anayasa, federalizm ilkesine uygun olarak Federal Yüksek Mahkeme ile ilgili 90, 91, 92, 93 ve 94. maddelerde çeşitli hükümler getirmiştir. Anayasa’nın 92. maddesinin 1. fıkrasına göre Federal Yüksek Mahkeme mali ve idari bakımından bağımsız bir kurumdur. Yani bağımsız tüzel kişiliğe sahiptir. Mahkeme’nin üyeleri yüksek yargı kurulu tarafından belirlenir. “Fakat mahkemenin üyeleri İslam fıkıh ve hukuk uzmanlarından oluşmalıdır.” IKBY’nin ne kadar laik bir ülke olduğu bu son maddeyle tartışmalı olduğunu söyleyebiliriz. Zira Federal Yüksek Mahkemenin görevleri şunlardır:
Federal Yüksek Mahkeme’nin yetkileri 93. maddede şu şekilde düzenlenmiştir; • Yürürlükte bulunan yasa ve yönetmenliklerin anayasaya uygunluğunu denetler. • Anayasadaki hükümlerin yorumunu yapar. • Federal yasaların ve federal otorite tarafından uygulamaya konulan karar, yönetmenlik, talimat ve emirlerin uygulanmasından kaynaklanan sorunları hükme bağlar. Bakanlar kurulu, ilgili kişiler ve başkalarının mahkemeye direkt itiraz hakkı yasal güvence altındadır. • Federal hükümet ile bölgesel hükümetler, vilayetler, belediyeler ve yerel idareleri arasındaki anlaşmazlıkları hükme bağlar. • Bölgesel hükümetler veya vilayetler arasında anlaşmazlıkları hükme bağlar, • Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlara yöneltilen suçlamaları karara bağlar. Bu husus bir yasayla düzenlenir. • Millet Meclisi için yapılan genel seçimlerin sonuçlarını onaylar. • Federal yargı ile bölgelerin ve bir bölgeye dâhil olmayan vilayetlerin yargı organları arasında görev alanları konusunda ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları karara bağlar. • Bölgeler ve bir bölgeye dâhil olmayan vilayetlerin yargı organları arasında görev alanları konusunda ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları karara bağlar
Kaynakça
https://bianet.org/bianet/siyaset/13916-irak-kurdistan-bolgesi-anayasasi-taslagi Son Erişim Tarihi: 31.01.2022
Tunahan Yıldız, “Modern Irak’ta Kürt-Türkmen İlişkileri”, Avrasya Etüdleri, 54/2018-2, s. 95-120.
Adil Sakran Zine el Abdin, “Birleşik Devlet Modeli Olarak Irak Uygulaması”.