Diken'den Mesude Erşan'ın haberine göre,
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan, rakamları şöyle yorumladı: “Önce muayene yapılıp gerekirse radyolojik tetkik istenmeli. Ancak muayene basamağı unutulacak düzeye geldi. Halkımızdan doktora gittiklerinde, ‘Önce muayene edin’ demesini istiyoruz.”
Günde 300-400 rapor yazılabilir mi?
Türk Radyoloji Derneği’nin düzenlediği 42’inci Ulusal Radyoloji Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Hazırolan, hasta muayene sürelerinin yetersiz olmasının doktorları radyolojik tetkiklere yönlendirdiğini söyledi.
Çok sayıdaki radyolojik tetkikin, radyoloji uzmanlarınca yorumlanması ve raporlanmasında güçlük yaşandığını belirten Hazırolan, şunları anlattı: “Beş dakikalık kısa muayene süreleri, doktorların hasta şikayetini dinlendikten sonra vücuduna bakmadan tetkike göndermesine sebep oluyor. Tetkik sayısı arttıkça kalitesizleşiyor. Görüntüleri okuma ve raporlamada güçlük çekiyoruz. Çok rapor okunması gerekiyor, atlama riski olabiliyor. Günde 300-400 rapor ‘çıkarmış gibi yapan’ meslektaşlarımız var. Bir insanın günde 100 MR okuması mümkün değil. Hem kendi iş ahlakı hem de hasta açısından sıkıntılı. Özellikle yoğun çalışan devlet hastanelerinde bu böyle. Kaldı ki bizim bazı tetkiklerimiz masum değil. BT, X ışınıyla çalışıyor. Tabii ki gerekli şartlarda yapıldığında sıkıntı yaratmıyor. Ama tekrar tekrar, çok sık yaparsanız sağlığa etkisi olabilir.”
‘Azami 50 BT, 30 MR’a bakmamız normal’
Doktorlara yeterli muayene süresinin verilmesi gerektiğini vurgulayan Hazırolan, “15 dakikadan daha kısa süren dahiliye, 20 dakikadan daha kısa süren nöroloji muayenesi olmaz” dedi: “Günde 150 hasta muayene eden doktor, bir şey atlamamak, malpraktis davalarıyla uğraşmamak için radyolojik tetkik istiyor. Ancak radyoloji uzmanı günde en fazla 50 BT, 30 MR’ı sağlıklı okuyabilir ve yorumlayabilir. Üç kere Sağlık Bakanlığı’na giderek azami rapor sayısının belirlenmesini istedik. Bakanlık çok tetkik isteyen klinisyene ‘Muayene yapıyor musun, neden bu kadar tetkik istiyorsun, tetkiklerin neden normal çıkıyor?’, radyoloğa da ‘Çok sayıda raporu nasıl yazıyorsun?’ diye sormalı. Ancak hiçbir gelişme sağlayamadık.”
Derdini anlatamadan radyolojiye!
Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Pınar N. Koşar, ‘tıbbın gören gözü’ diye tanımladığı radyolojinin ‘yorgun ve üzgün olduğunu’ söyledi.
Koşar da hastalara ayrılan beş beş dakikalık muayene süreleriyle radyolojiye sevk edilen hasta sayısının katlanarak arttığını belirterek ‘iş yükü dayanılmaz boyutta artarken, radyolojiye verilen değerin azaldığını’ anlattı.
Koşar, şunları kaydetti: “Hastalar hastanelere başvurduklarında daha dertlerini anlatamadan ellerinde tetkik randevularıyla kendilerini radyoloji kliniklerinde buluyorlar. Oysa en doğru radyolojik tetkik, detaylı bir muayeneden sonra yönlendirilerek ve radyoloğa bilgi verilerek yapılabilir. Tetkikin yapılması yetmez, doğru yorumlanması ve raporlanması da önemli bir aşamadır.”
Önce detaylı muayene, sonra ‘gerekirse’ tetkik
Türkiye’de radyolojik görüntülemenin hasta muayenesinin yerini aldığını söyleyen Koşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evet, tüm ülkelerde radyolojik tetkik sayısı hızla artıyor. Ancak normal uygulamada, radyolojik tetkikleri istemeden önce doktorlardan hastaları detaylı muayene etmeleri beklenir ve bu amaçla hasta başı en az 20 dakika süre tanınır. Doktorlar hastaların şikayetlerini ve hastalıkla ilgili hikayesini detaylı dinler, sorular sorar ve sonrasında fizik muayene yapar. Hastanın şikayetinin ne olabileceği konusunda kendi tıbbi bilgilerini, hastanın hikayesini ve fizik muayene bulgularını kullanarak ayırıcı tanı yapar. Hala radyolojik tetkik ihtiyacı olduğunu düşünürse tetkik ister. Özetle radyolojik tetkiklerin yanlış kullanımının engellenmesinin en etkin yöntemi, doktorların yeterli düzeyde muayene yapmalarını sağlayacak ortam ve zaman sağlanması.”
Türkiye’nin radyolojideki ‘birincilikleri’
Sağlık Bakanlığı’nın son paylaştığı istatistiklerine göre…
* Türkiye’de toplam 902 MR, 1213 BT cihazı bulunuyor. MR’ların 338’i kamu, 112’si üniversite, 452’si özel hastanelerde. BT’lerin ise 550’si kamu, 139’u üniversite, 524’de de özel hastanelerde yer alıyor.
* MR cihazı başına düşen görüntüleme sayısı 17 bin 955. Bu rakamla Türkiye tüm OECD ülkelerini geride bırakıyor. OECD ortalaması 4771.
* BT cihazı başına düşen görüntüleme sayısı 15 bin 994. Bu rakamla da Türkiye ilk sırada. OECD ortalaması 6 bin 797.
* 1000 kişiye düşen MR görüntüleme sayısı 195. Türkiye burada da birinci sırada yer alıyor. OECD ortalaması 72.
* 1000 kişiye düşen BT görüntüleme sayısı 233. Türkiye ABD’nin arkasından ikinci sırada yer alıyor. OECD ortalaması 152.
* Hastanelerdeki muayenelerde, 1000 muayene için istenilen MR görüntüleme sayısı kamu hastanelerinde 27,9, üniversite hastanelerinde 47.1, özel hastanelerde 42.5, Türkiye ortalaması ise 31.7.
* Hastanelerdeki muayenelerde, 1000 muayene için istenilen BT görüntüleme sayısı kamu hastanelerinde 36, üniversite hastanelerinde 64.8, özel hastanelerde 31.6, Türkiye ortalaması ise 38.