Yargıtay Onursal Daire Başkanı’ndan CHP değerlendirmesi: "Mutlak butlan koşulları bulunmuyor"

Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, CHP kongresiyle ilgili yargı tartışmalarını değerlendirdi. Aktan, hile iddialarının her durumda seçimin iptalini gerektirmediğini ve mutlak butlan koşullarının oluşmadığını vurguladı.

CHP İstanbul İl Başkanlığı yönetiminin mahkeme tarafından görevden alınıp yerine Gürsel Tekin’i kayyım atamasından sonra gözler 15 Eylül’de görülecek kurultay davasına çevrildi. Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, CHP’de yaşananları Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi.

Aktan, Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca kongrelerin seçim kurulu gözetiminde yapılması gerektiğini hatırlatarak, sandık kuruluna yönelik hile durumunda suç oluşabileceğini ancak bunun her zaman seçimin iptalini gerektirmediğini belirtti. Eşantiyon dağıtımı gibi durumların ise hile kapsamına girmediğini ifade etti.

"Eski yönetim devam edemez"

“Eski yönetim kongre iptali durumunda geri gelemez” diyen Aktan şöyle konuştu:

“Ortaya çıkan sonuç delege olmayanın oy kullanması ve seçim sonucuna etkili olması hali ile sandık kurulunun yasaya uygun oluşmaması halinde ancak mutlak butlan söz konusu olur. Belirtilen bu olasılıklarda baştan itibaren kongre geçersiz olursa ‘Eski yönetim devam eder mi?’ sorusunun kesin yanıtı; bunun mümkün olmayacağıdır. Çünkü kongre başladığında eski yönetimin görevi/süresi bitmiştir. Kongreyi iptal eden seçim kurulunun eski yönetime yenisi seçilene kadar görev verme yetkisi yoktur. Bu olasılık, seçimle gelecek başkan ve kurullara seçim kurulu atama yapması anlamına gelir ki, bunun hukuki, cezai ve mali sorumluluğu gündeme gelir.”

"Mahkemenin kayyım atama yetkisi yok"

Aktan, kayyum uygulamasının da mahkemelerin yetkisinde olmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Parti üyeleri ve/veya delegeleri olağanüstü kongre istemeleri ve parti yönetiminin bu talebi reddetmesi halinde tüzük hükmü de gözetilerek, adli mahkemelerden tedbir talebi istenebilir. Ancak parti üyeleri, kamu görevlisi değildir. Dolayısıyla Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi delegeleri kapsamamaktadır. Saat, kalem ve benzer eşantiyon alan bir kişinin kimin için oy kullandığını saptamak da mümkün değildir. Dolayısıyla mutlak butlan koşulları bulunduğu da söylenemez.”

"Hukuk bilmemek anlamına gelir"

Mahkemenin esasla birlikte tedbir kararı vermesinin de uzak bir olasılık olduğunu vurgulayan Aktan, şöyle devam etti:

“Kaldı ki Ankara gibi bir yerdeki birinci sınıf deneyimli bir yargıcın bu yönde karar verebileceğini öngörmek hukuk kurallarını bilmemek anlamına da gelebilir. ‘Baştan itibaren geçersizdir' şeklinde bir tedbir verilse bile eski yönetimin göreve gelebilmesi mümkün görülmemelidir. Çünkü ‘yasada yasak yoktur’ mantığı konunun mahiyetine uygun değildir.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Beykoz'da CHP'den istifa eden Meclis Üyesi Uğur Gökdemir bakın kim çıktı
Ümit Özdağ'dan 'Gürsel Tekin' çıkışı: 'Kanıt olarak bir fotoğraf servis edildi...'
Başarır Erdoğan'a 28 yıl önce sorduğu soruyu açıkladı
Türkiye'nin konuştuğu plana İmamoğlu'ndan sert tepki: Sizin sözde 'ekonomistliğinizin' sonucu!
Kayyım Gürsel Tekin ve Özgür Çelik olağanüstü kongrede oy kullanamayacak