Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Ahmet Özer, dün sabah saatlerinde evinden gözaltına alınmış, akşam saatlerinde götürüldüğü İstanbul Adliyesi'nde yaklaşık 4 saat süren savcılık ve hakimlik ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Bu sabah da İçişleri Bakanlığı Esenyurt Belediyesi'ne kayyım olarak Can Aksoy'un atandığı açıkladı.
CHP ve DEM Parti de miting için vatandaşları Esenyurt'a çağırdı. Esenyurt Belediyesi'nin çevresi gün boyunca polis ablukası altında tutuldu. CHP'nin parti otobüsünün önü, içinde milletvekilleri varken TOMA ve zırhlı araçlarla kesildi, arbede yaşandı. Otobüs, direksiyonuna CHP Milletvekili Özgür Karabat'ın geçmesiyle meydana getirildi.
Mitingde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuştu.
Ahmet Özer mesaj gönderdi
Özel, Ahmet Özer'in cezaevinden gönderdiği "'İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır! Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim" notunu aktardı.
İşte mitingte yaşananlar:
Özel'den destek veren partilere teşekkür
Özgür Özel, Esenyurt meydanına gelerek destek veren tüm partilere teşekkürlerini iletti.
Özel'in konuşması şöyle:
"Bugün burada Esenyurt'un tüm renkleri hangi etnik kökenden olursa olsun Alevi'si, Sünni'si hepsi omuz omuza seçilmiş belediye başkanına ve onun şahsında kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum. Dün Esenyurt'un seçme hakkına el koyanlar kayyım eliyle belediye binasına, binanın önündeki özgürlük alanına el koymaya kalktılar.
Polisi kanunsuz emirlerle alanı küçültmeye sizi ve bizi irademize sahip çıkarken güçsüz göstermeye çalıştılar. Esenyurt'un en büyük alanı nereyse orayı dolduracağız dedim. Burada bir ilk gerçekleşiyor. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına yapılan bir haksızlık var ama biraz önce isimleri ayrı ayrı sayılan tüm siyasi partilerin bayrakları, dayanışma duyguları var.
'Bu darbeye karşı biriz, diriz ve hep birlikteyiz'
101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları... Ama yıkılmadık. Karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden bir iktidarın ve onun büyük küçük, görünür görünmez ortaklarının giriştikleri bu darbeye karşı biriz, diriz ve hep birlikteyiz.
Ahmet Özer bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir kamu görevlisi. Yıllardır bu görevleri yapıyor ve Esenyurt'ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentteki tercihlerin seçmenlerini dikkate alarak en doğru adayı belirlemek zorunda. Öyle yaptık ve en sonunda Ahmet Özer'i sizlere arz ettik. İki kişiden birinin oyuyla Türkiye'nin en büyük ilçesinin sizlerin oyuyla Ahmet Hoca kazandı.
'İlk kez gördüğü bir kitap taslağını bile dosyaların içine eklediler'
Dün çağırsalar ifade vermeye gidecekken zorla kapıyı kırarak Ahmet Özer'i bizzat yatağında uyandırarak gözaltına aldılar. Bunu bilerek yaptılar. Devletin kapısını balyozla kırdılar. Avukatlarımız içeri alınmadılar. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile dosyaların içine eklediler. Tutuklama sırasında, onunla görüşmüş bununla görüşmüş, 10 yıl önce kimin teröristlerle konuştuğuna bakarsak AKP'den FETÖ örgütüyle ilişkili olmayan 10 kişi kalmaz 10 kişi...
2015'te iki AKP'li vekil Remzi Kartal'la oturmuş yemek yemişler. Öcalan'ın mektubunu okuyan akademisyen, Remzi Kartal'la 8.5 saat görüşmüş. Ya bunları ne yapacağız.
Kürt sorunu yoktur diyorlar. Bugünkü kayyum politikalarıyla Kürt Sorunu'nun varlığını büyün dünyaya ilan ediyorlar."
'Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün!'
Konuşmasında operasyonu yöneten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e tepki gösteren Özgür Özel, şunları kaydetti:
"Bir telefonla aldığı emirle koştu geldi, dünkü operasyonu yönetti.
Buradan sesleniyorum; Akın Gürlek, Zekeriya Öz'ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Sonra günü gelince sıçan gibi kaçtı.
Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün!"
'Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin... Sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum, sen duyuyor musun? Talimatınla sözünü söyledin, Beyoğlu'nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp sözünü söyledin. Bak ne diyorlar? 'Hükümet istifa' diyorlar!
Sine-i millet çağrılarına yanıt verdi
Bazı sosyal medya hesaplarından DEM Parti, CHP, muhalefetten çekilsin, sine-i millet yapılsın, erken seçim yapılsın çağrıları yapılıyor.
Sen çekilmişsin, AKP-MHP giriyor. Mevcut vekil sayısını arttırıp, ne sana ne bana başka kimseye ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiriyor; canı ne istiyorsa onu yapıyor.
Buradan bütün muhalifleri uyarıyorum. Sine-i millet demek erken seçim demek değildir. 90 gün sonra ara seçim demektir. Bu tuzağa kimse düşmesin.
'Bundan sonra bütün kararlar erken seçimi zorlamaya yönelik'
Bundan sonra alınan bütün kararlar, artık erken seçimi zorlamaya, mücadeleyi yükseltmeye, bunlardan kurtulmaya yöneliktir"
İmamoğlu: Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için milleti baskı altına almak istiyorlar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu mitingde konuştu. İmamoğlu, “Milletin onlara vermediği yetkiye siyasi güdümlü mahkemeler aracılığıyla ulaşmak istiyorlar. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız” dedi.
İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
"30 yılı aşkındır birlikte yaşadığımız sevgili Esenyurtlu hemşeherilerim hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Bu meydanlar böyle dolmamalı. Bu meydanların böyle dolma biçimi ve bir araya gelişimiz gerçekten üzüntü vericidir. ama bir hak arama mücadelesidir bugün burada Esenyurt’un güzel insanları var. Memleketin karması var ben biliyorum. Memleketimizin doğusundan güneyinden kuzeyinden Kardeniz’den Doğu Anadolu’dan Güneydoğu Anadolu’dan her yerden Türkü Kürdü Alevisi Sünnisi her insanı burada.
Esenyurt sadece bir milyon insanın yaşadığı bir ilçe değil Esenyurt aynı zamanda koca bir yürek.
Milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız
Ne yazık ki her gün bir başka şaibeli sürecin içerisindeyiz. Bir başka karanlık hamlenin peşine koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt’un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Benim uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını bu memleketin yetiştirdiği bir profesörü ve bütün Esenyurt’un katılımıyla büyük desteğiyle seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp kayyıma emanet ettiler. Bakın az önce söyledim. 2019 yılından bu yana seçildiğimiz 31 Mart gününden bu güne hep aynı uygulamaları hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracılığıyla gei almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey. Milletin onlara vermediği yetkiye siyasi güdümlü mahkemeler aracılığıyla ulaşmak istiyorlar. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız.
Ahmak davası nedir? Böyle dava mı olur? Ahmet Özer’e terörist yaftası yapıştırılıyor sonra diyorlar ki hadi kendini akla. Siz kendiniz sergilemekte olduğunuz oyunun hukuk olduğunu bir kanıtlayın. İşleri güçleri oyun sergilemek. Böyle hukuk olmaz.
Akıldan ve gerçeklikten uzaktır
Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar. Bakın bunlar yalanı, iftirayı, uydurmayı yemek gibi yiyorlar. Bakın Ahmet Özer başkanımıza atılan iftiraları, tutuklama gerekçelerini size bir kısım anlatayım. Neymiş mantıken uzaktan yakından yanına yaklaşılmaz. Neymiş Ahmet Özer başkanımız ile terör örgütü arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan inanın okursanız gülersiniz, iddialara baktım hemen elime uzandı 7 sayfalık iddiayı akşam 10 dakikada okudum. Ben hukukçularımızdan özür diliyorum, o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım. Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzaktır.
Bir insan bunu nasıl düşünür?
Örneğin bakın savcılık diyor ki; neymiş efendim terör örgütü ile bağını gösterir en önemli telefon görüşmesi diye tanımladığı madde var. Mehmet Kaya adlı vatandaşa annesinin cenazesinden dolayı taziyede bulunuyor. Vatandaşın acısını hafifletmek amacıyla söylenilmiş sözü bağlamından koparmak ve buradan terör örgütü bağlantısı kurmak nasıl bir akıl ürünüdür? Bunu bir insan nasıl düşünür anlayamıyorum.
Bunun için böyle bir hamleyi yapmak için insanlıktan, hukuktan, gelenek, göreneklerimizden, izandan hiç nasip almamış olmak gerekir. Bakın siz buradan iktidara sesleniyorum, burası önemli. Siz bakan yaptığınız, vekil yaptığınız, devletin önemli kademelerine getirdiğiniz arkadaşlarınız bir yakınını kaybedince onun kardeşi terör örgütü üyesiymiş diyerek taziyede bulunmuyor musunuz?
Bu bir siyasi operasyondur
Bu bir siyasi operasyondur. Bunlar kaos, kavga isteyecekler. Biz buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, uğraşacağım. Bunları hep birlikte evine göndereceğiz.Bizi mahkemeler, tehditler, kumpaslara durduramaz. Zalimin gücünü yok edecek olan milletin sözüdür. En güzel söz Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Şu bileğimi kayyumlarla, davalar bir milim bile eğemeyeceksiniz. Kendi iradesiniz milletin üstünde görenler artık muktedir olamayacaklar.
Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı aramıyoruz. Herkesi hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Biz elimizde gizli belgelerle şartaj soposı sallamadık kimseye. Her şeyimiz açık oldu. Esenyurt'u talan ettiler. Bir daha yönetemeyecek. Esenyurt'ta kapalı kapılar ardında toplantılar yapılmadı. Bugün yargının sopasıyla sizlerin inşaa ettiği barış ortamı bertaraf edilmek istenmiyor mu?
Sopanızı bir kenara bırakın
Elinizdeki sopanızı bir kenara bırakın. Milletle sözleşme mi yapmak istiyorsunuz. Önce milletin tercihlerine saygı gösterme sözü verin. Milleti sizi seçmediği için cezalandırmayacağınızın garantisini verin. Tüm yarışları geçiyor diye ayağına çelme takmayın. Korkunun ecele faydası yok. Yeter ki siz çözümlerde tutarlılığı gösterin. Tutmuş uzattığım el havada kalmasın diyor. Elinizde ne olduğunu millet bilmiyor. Siz neyin sözünü veriyorsunuz. Eliniz de ne var. Bu millet hiçbirini bilmiyor. Yoksa eliniz de yine şantaj, tehdit mi var.
Millete verdiğiniz söz nedir?
Sizin bu sözleşmede millete verdiğiniz söz nedir? Kaderimizi aynı gelecek de birleştirelim mi diyorsunuz eyvallah. Yoksa benden başkasını seçerseniz bu ülkeye sizi dar ederim mi diyorsunuz?
Geçinebiliyor musunuz? Bu ülke yoksullukla sınava tutulmadı mı? Biz bu milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul ediyoruz. Onlara hodri meydan diyoruz. Hukuki ve demokratik yollarla kazanmaya var mıyız? Haksızlığa uğrayan kim varsa onlar için çalışmaya devam edeceğiz. Ben ilk günden beri o yol için koşan kardeşiniz için koşmaya devam edeceğiz."
Hatimoğulları: Kayyım rejimine izin vermeyin
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Farklılıklarımızlar bir arada olarak bir kent uzlaşışı sağlayan siz Esenyurtlulara bu darbeyi asla kabul etmiyoruz. Kayyum demek seçilmişler belediyeyi yönetemez demektir. Biz kayyum rejimini Van'dan, Hakkari'den biliyoruz. Türkiye'deki bütün demokrasi güçlerine sesleniyoruz; kayyum rejimine izin vermeyin" dedi.
Hatimoğlulları, "Bu otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum. Kayyımı asla kabul etmiyoruz. Esenyurt Türkiye'nin en büyük ilçesi. Türkiye'nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var. Esenyurt Belediyesi'nden ne istediniz? Neden onu görevden aldınız, neden belediye başkanına şafak operasyonu çektiniz" şeklinde konuştu.
'Demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz'
Hatimoğulları şu ifadeleri kullandı:
"Dönüp sormazlar mı size, hangi iç barıştan söz ediyorsunuz diye. Bugün sizlerin Esenyurt halkının, iç barışına, uzlaşısına bir operasyon yapıldı. Bu anlayış dün siyasi darbe gerçekleştirdi. Kayyım seçme ve seçilme hakkınıza darbe indirmek demektir.
Biz kayyım rejimini Van'dan, Hakkari'den biliyoruz demokrasiye ne kadar düşman olduğunu belledik. Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerine sesleniyorum. Kayyım rejimine izin vermeyelim. Direne direne kazanacağız. Hakkımız olanı alacağız, demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında demokratik cumhuriyeti inşa etmek için Türkiye'de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun."
Gün boyu neler yaşandı?
Sabah saatlerinde belediye önüne özel harekat ve çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. Aynı saatlerde belediye önüne demir bariyerler kurulurken, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş da önlemleri yerinde denetledi.