Onur Öymen'in yazısı şöyle:
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 103 üncü yıldönümünü büyük bir coşku ile kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulduğu 23 Nisan 1920 tarihi ülkemizde egemenliğin ebediyen Türk milletine geçtiğinin dünyaya ilan edildiği gündür. Atatürk o gün hakkında şunları söylüyor: “23 Nisan Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder. Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.
Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir. ”Türklerin milletin egemenliğine dayalı gerçek anlamda bağımsız bir devlet kurması büyük devletleri rahatsız etmişti. Lozan’da İngiltere’nin temsilcisi Dışişleri Bakanı Lord Curzon bu rahatsızlığı özel bir görüşmede İsmet Paşa’ya şu sözlerle ifade etti: “İsmet sen bana tıpkı laternayı hatırlatıyorsun. Bizi bıktırıp usandırıncaya kadar hep aynı havayı çalıyorsun. Milli egemenlik, milli egemenlik, milli egemenlik. Bu sözü duymaktan hepimize gına geldi.” İnönü, Curzon’un bu yakınmalarına Lozan müzakerelerinin 6 Ocak 1923 tarihindeki resmi toplantısında şöyle cevap verdi: “Türk egemenliğinden çok söz etmiş olmamamızdan yakınılmıştır. Burada bağımsızlığının bilincine varmış ve adaletli bir barışa ulaşmak isteyen bir ulusu temsil etmekteyiz; biz Konferansa eşitlik içinde işlem göreceğimiz güvencesiyle geldik; egemenliğimizden sık sık söz etmek durumunda kalmışsak, bize egemenliğimizi çiğneyecek nitelikte yapılmış tekliflerle, buna zorlanmış olmamızdandır; egemen başka hiçbir devlet, bu nitelikte tekliflerle karşılaşmamıştır. Türk halkının her şeyden önce, bağımsız başka herhangi bir ulus gibi işlem görmeye hakkı vardır”
Bugün de dünyada başka devletlerin egemenliklerine ve tam bağımsızlıklarına sahip olmalarından rahatsız olan, o devletlerin yönetimini ve siyasetini kendi istedikleri yönde şekillendirmek isteyenler var mıdır? Bu konuyu merak eden siyasetçilerin, medya mensuplarının ve akademisyenlerin New York Times gazetesinde 17 Şubat 2018 tarihinde “Seçimlere Karışan Tek Ülke Rusya değil. Biz de Yapıyoruz,” başlığıyla yayınlanan yazıyı okumalarını tavsiye ederim. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler benim Remzi Kitabevi’nin yayınladığı “Çıkış Yolu” ve “Baskılara Direnirken” başlıklı kitaplarımı okuyabilirler.Yüz yılı aşkın bir zamandan beri milli iradenin kayıtsız şartsız egemenliğini kabul eden Türk milletinin bugün de bu ilkeyi titizlikle koruması en önemli ulusal hedeflerimizden biri olmaya devam ediyor. Yaklaşan seçimlerde Türkiye’nin bu ilkeyi korumak için her türlü çabayı göstermesi 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramını milletimize hediye eden Atatürk’e ve arkadaşlarına karşı vazgeçilmez ödevimizdir.
Saygılar, sevgiler,