Muharrem İnce'nin açıklamaları şöyle:
İsterdim ki bu millet bize icraat yapma yetkisi versin. Ama ne yazık ki icraat yapma yetkisi vermedi ama uyarı yapma yetkisi verdi, muhalefet yapma yetkisi verdi. Ne bunlar? Bakın ben bir gıda krizi kapıda dedim, gıda krizi. Bu yıl, 2023’de 1 Milyar Dolarlık hayvan ithal edildi. 1 Milyar Dolarlık. Türkiye’de kişi başına 39 Kilogram et tüketiliyor. Avrupa’da 80-90 kilogram. Amerika’da 124 Kilogram. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri’nden bir açıklama yapıldı. Önümüzdeki dönemde hayvan satmayacaklar. Yani paranız olsa da et bulamayacaksınız. Bunlar kapıda. Söyledim ben bunları. Su krizi gelecek dedim. Yer altı barajlarını yapmamız lazım dedim. Kayıp kaçak oranlarını bulmamız lazım, damlama sulamaya geçmemiz lazım dedim. Yer altı barajlarımızı bitirmemiz lazım. Bunların hepsini söyledim, hepsini söyledim. Sonra dedim ki 2018’de bu gidiş iyi gidiş değil. Bu gidişin sonunda Dolar 8-10 Lira olur dedim. “Muharrem İnce sen müneccim misin, nereden biliyorsun?” dediler. Sonra dedim ki Dolar 30-40 Lira olacak. 30 Lira oldu dolar. Şimdi Nazilli Meydanından bir kere daha sesleniyorum. Eğer bu kafayla devam ederseniz Dolar 100 Lira olur, 100 Lira. Benim, milleti uyarmak gibi bir görevim var. Bunları yaparken müneccim olduğum için değil, sadece verilere baktım. Türkiye bir hukuk devleti mi? Türkiye’de liyakat geçerli mi? Türkiye’de Merkez Bankası, kurullar bağımsızca çalışabiliyor mu ben buna baktım sadece. Köylüyü dinledim, çiftçiyi dinledim, işçiyi dinledim, ekonomistleri dinledim.
YAPMAYIN ETMEYİN DEDİM DİNLEMEDİLER
Bir konuda daha uyardım bu aziz milleti. Seçim konusunda uyardım, seçim. Bana herkes, anlı şanlı gazeteciler, sanatçılar, eski bakanlar, eski genel başkanlar, herkes saldırdı bana. “Çekil kenara Muharrem İnce. Yüzde 60’la kazanıyoruz. Sen engel oluyorsun.” Yapmayın, etmeyin dedim. Bu yanlış, bu doğru değil. Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı olmaz. Altılı masa yanlış. Başı yanlış, kıçı yanlış. Hepsi yanlış. Bu olmaz dedim. Tükenmiş, bitmiş Erdoğan, artık hiçbir şey yapamayan Erdoğan’a seçimi bile bile verdiler bile bile. Bana dediler ki “Sen çekil kenara %60 ile kazanıyoruz.” Yahu Allah aşkına yapmayın dedim. Sanatçılar aleyhimde konuştu. Gazeteciler aleyhimde konuştu. Televizyoncular aleyhimde konuştu. Herkes, herkesi üzerime saldılar. Muharrem İnce kaldı tek başına ve bir avuç inanmış arkadaşıyla birlikte. Uyarmaya devam ediyorum. Bakın, 2019 yılında muhalefetin bir rüzgarı vardı. Muhalefet bir rüzgarla yarışıyordu. Ama geldiğimiz noktada muhalefetin bir rüzgarı yok. Cumhurbaşkanlığını kaybetmişsin. Meclis çoğunluğunu kaybetmişsin. Bu son seçim diye insanları kandırmışsın. MİT’i vermişsin. Milli Savunma’yı vermişsin. Milli Eğitim’i vermişsin. İçişleri’ni vermişsin. Dışişleri’ni vermişsin. Park ve Bahçeler’de mi Türkiye batacak. Mezarlıklar Müdürlüğüyle mi Türkiye batacak? Milleti kandırmışsın hep korkuyla. Ortada icraat yok. Ortada AKP korkusu var sadece. “Bak AKP gelir ha.” AKP gelir korkusuyla seçim olmaz. Ülke böyle yönetilmez.
BU ÇOCUKLAR SÜT İÇECEK ET YİYECEK
Bakın ben bu millete neyi öneriyorum. Bir, Önce çocuklarımızı doyurmamız lazım. Bu çocuklar et yiyecek, süt içecek. Yumurta yiyecek. Balık yiyecek. Önce çocuklarımızı besleyeceğiz. Birinci hedefimiz bu. Sonra çocuklarımızı güzel okullarda okutacağız. Tarikatlara teslim etmeyeceğiz. Yurt yapacağız ve bu çocuklara iş bulacağız. Mutlu insanlar olacak, güler yüzlü insanlar olacak. Müzikle, edebiyatla, sanatla ilgilenecekler. Bunları yapabiliriz.
ECEVİTE DE BÖLÜCÜ DEDİLER
Bakın yıllarca Ecevit’e bölücü dediler. Ecevit’e bölücü diyenler hiçbir şey olamadı ama Ecevit iki kere başbakan oldu. Biz aynı yoldan devam ediyoruz. Bunları söylemeye devam edeceğiz.
EKREM İMAMOĞLU'YLA GÖRÜŞTÜĞÜMÜ DUYUNCA CHP YÖNETİMİNDE BİR KORKU OLUŞTU
Geçtiğimiz günlerde Sayın Ekrem İmamoğluyla iki kere görüştük. Ona dedim ki İstanbul’da sana yardımcı olurum. Bir şey talep ettiğimizden değil. Orayı 25 sene sonra kazanmışsın. Bak burayı kaybetmeyelim. Biz de Memleket Partisi olarak size destek oluruz. Siyaseti bilen birisi olarak. “Abi çok teşekkür ederim. Oturalım, konuşalım. Doğru yapıyorsun.” dedi. Bu CHP’nin yönetiminde duyulunca bunları bir korku sardı. “Allah allah neden destek oluyorki? Acaba geri mi geliyor? Acaba bizim koltuklar mı gider?” Ya sakin olun bir şey istediğimiz yok. Sakin olun. Bu, Sayın Özgür Özel değil tabii, yandaşları. Korkmayın bir şey istediğim yok. Ben memleketi geri kazanmak istiyorum sadece, o kadar. Memleket zengin olsun istiyorum.
ATATÜRK'ÜN HAİN DEDİKLERİNE HAİN DEMEK.
Bizim derdimiz memleket. Ben gelmişim 59 yaşıma. Beş dönem milletvekili olmuşum. Türkiye’de ikinci en yüksek oyu almışım. Cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitinglerini yapmışım. Şimdi bir tek hedefim var. İster 1 oy, ister 1 milyon oy, ister 50 milyon oy. Tek bir hedefim var. Doğruları söylemek. Doğruları söylemek. Atatürk’e sahip çıkmak. Atatürk’ün hain dediklerine hain demek.
İYİ PARTİYLE OTURALIM KONUŞALIM
Bir konu daha var basına yansıyan. Ben demişim ki “Sayın Meral Akşener ile CHP arasında arabuluculuk yaparım.” Böyle bir şey demedim. Bu benim hakkım da değil, bu benim haddim de değil. Sayın Meral Akşener bir partinin genel başkanıdır. Kiminle ittifak yapıp yapmayacağına o karar verir, ben bir şey söyleyemem. Partisine operasyon çekiliyor da olabilir. Zor günler de geçiriyor olabilir. Biz bunları yaşadık Memleket Partisi’nde. Ben sadece şunu söyledim. İYİ Partili kardeşlerim alınganlık göstermesin. Dedim ki “Sizle de oturalım konuşalım. Nazilli’yi konuşalım, Sultanhisar’ı konuşalım, Yalova’yı konuşalım, Konya’yı konuşalım, Silifke’yi konuşalım. Lokal de olsa beraber seçim olabileceğimiz yerler olur. Bunları masaya yatıralım konuşalım dedim. Yoksa arabulucu olmak gibi bir derdim yok. Bu, İYİ Partili kardeşlerimi üzer. Onları üzmek gibi bir derdim yok benim.
ALİ ÇETİNKAYA SİZLERE EMANET
Rahmetli Ecevit de böyle parlattı partisini. Önce DSP’yi kurdu, Bayrampaşa Belediyesi’ni aldı. Oradan yürüdü gitti iktidar oldu. Şimdi ben de Nazilli’lerden Memleket Partisi’ne oy istiyorum. Sık sık geleceğim buraya, merak etmeyin. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Ali Çetinkaya’yı size, sizi de Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun.