MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis açılışında DEM Parti milletvekillerinin elini sıktığı andan bu yana yeni bir sürecin başladığına dair tartışmalar yürütülüyor.
Henüz bir süreç olduğunu kabul eden taraf yok ancak Bahçeli’nin iki kere PKK lideri Abdullah Öcalan’a “Meclis’e gelip PKK’yı feshettiğini açıkla” çağrısı yapması, ajandaların boş olmadığına dair yorumlara neden oluyor.
Abdullah Öcalan, yeğeni DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan’la yaptığı görüşmede, Bahçeli’nin çağrısına yanıt vermedi ancak, uygulanan tecridin kaldırılmasıyla silahları susturabilecek imkanlara sahip olduğunu kaydetti.
‘O vakit anlamlı ve sonuç alıcı bir süreç başlar’
Geçen hafta Bahçeli'yi ziyaret eden eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, Yeni Şafak’taki köşesinde ‘sürecin başlaması için gerekenleri’ sıraladı.
“Eski tarz çözümsüz süreci kimse boşuna beklemesin” diyen Metiner, “Herkes yaşanmışlıklardan ders çıkarır ve pozisyonunu Sn. Bahçeli’nin yaptığı gibi netleştirirse işte o vakit anlamlı ve sonuç alıcı bir süreç başlar. Aksi takdirde bir 40 yıl hep birlikte kaybedeceğimiz bir sürecin içine gireriz” dedi.
‘Öcalan, Bahçeli’nin önerisi doğrultusunda çağrı yapmalıdır’
Metiner yazısını şöyle sürdürdü:
“Yol yakınken herkesi yeniden düşünmeye çağırıyorum. Sayın Bahçeli’nin çağrısı karşılık bulmalıdır. Öcalan hâlâ ‘demokratik cumhuriyet’ projesinin arkasında duruyorsa çıkıp Sn. Bahçeli’nin önerisi doğrultusunda çağrı yapmalıdır.
Öcalan’ın bu yönde bir irade beyanı varsa şayet, Sn. Bahçeli’nin dediği doğrultuda konuşması vakit geçirilmeden sağlanmalıdır.
‘Demirtaş desteğini kararlılıkla açıklarsa süreç başlar’
Öcalan Sn. Bahçeli’nin öngördüğü çerçevede çağrıda bulunur ve Demirtaş gibi etkili siyasi aktörler de buna desteğini kararlılıkla açıklarlarsa yeni bir süreç başlar.
Kandil-DEM buna direnirse kaybeder. Bu ülkenin Kürtleri artık kalıcı bir çözüm istiyor. Türkleri de.
Bu sorun bittiğinde, yani terörsüz bir Türkiye oluştuğunda, Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa ettiğimizde, hep birlikte kazanacağımız demokratik ve güçlü bir Türkiye’ye uyanmış olacağız.”