AKP'nin eski milletvekillerinden Metin Külünk, sosyal medya platformu X üzerinden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yönelik dikkat çeken bir çağrıda bulundu.
Odatv'nin, "Hüseyin Çelik: Abdullah Gül, Zülfü Livaneli göreve" başlıklı haberini paylaşan Külünk, Gül’e siyaseti “perde arkasından değil, milletin önünde” yapma çağrısında bulunarak, “Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil” ifadelerini kullandı.
Külünk paylaşımında, Gül’ün yakın çevresini de hedef alarak “15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu. Erdoğan’ı içeride yalnızlaştırmaya çalışan, AK Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmak isteyen kadro da bu” dedi.
ODED YİNON PLANI VE BÜYÜK İSRAİL PROJESİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun isminin geçtiği bazı “çıkar amaçlı suç örgütü” iddialarına da değinen Külünk, iddia edilen yapılanmanın arkasında “kimlerin olduğunun gün gibi ortada olduğunu” öne sürdü.
Külünk ayrıca bu yapının, Türkiye’yi “Oded Yinon Planı ve Büyük İsrail Projesi’ne mahkûm etmek isteyen zihniyet” olduğunu savunarak, Siyasal İslamcılık kisvesi altında “yerlilik, vatanseverlik, bağımsızlık, devletin bekası ve Anadolu irfanı” gibi değerlerin tasfiye edilmeye çalışıldığını iddia etti.
Paylaşımının sonunda ise Külünk, “Türkiye’nin kaderiyle oynamaya çalışan, içeride ve dışarıda aynı merkezden yönlendirilen bu yapılar sadece siyasi mesele değildir; doğrudan milletin ve devletin bekasıyla ilgilidir” ifadelerini kullandı ve “açık duruş, açık mücadele, açık hesaplaşma” çağrısını yineledi.
"YANINA BÜLENT BEY'İ DE AL"
Külünk'ün paylaşımının tamamı şöyle:
Sayın Abdullah Gül’e açık çağrı.
Sözde “kardeşim” dediğin insanlara pusu kurmayı bırak!
Açık açık siyaset sahnesine çık!
Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap!
Delikanlı gibi siyaset yap!
Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil!
FETÖ HAKKINDA TEK KELİME ETMEYEN EKİP"
Finansal Darbenin Arkasında Kim Var?
Ekrem İmamoğlu isimli şahsın adının geçtiği, kuvvetli şüphe, bilgi, belge, delil ve itiraflara dayanan çıkar amaçlı suç örgütü yapılanmasının arkasında kimlerin olduğu artık gün gibi ortada.
15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu.
Sayın Erdoğan’ı içerideki sızıntı unsurlarla yalnızlaştırmaya çalışan, onu kilitlemeye uğraşan, AK Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmak isteyen kadro da bu.
Demek ki 15 Temmuz’un arkasındaki sinsi yapı da bu ekip!
Türkiye’yi Oded Yinon Planı ve Büyük İsrail Projesine mahkûm etmek isteyen de aynı zihniyet!
Türkiye’de Siyasal İslamcılık ya da Siyasal Muhafazakârlık adı altında;
Yerlilik,
Vatanseverlik,
Bağımsızlık,
Devletin bekası,
Anadolu irfanı
gibi kadim değerleri tasfiye ettirip paganlaşmanın yolunu açmak isteyen;
“Ümmet” gibi kutsal bir kavramın,
“Dindarlık” gibi kutlu kavramın
arkasına saklanarak bu ülkeyi emperyalizme teslim etmeye çalışan aklı tespit edip ve elemanları ile yüzleşmeden; ve Müslüman mahallesinde salyangoz satıp salyangozluğu da saklayan bu zihniyetle hesaplaşmadan,
Türkiye bağımsızlık mücadelesinde ne zirveye ulaşabilir, ne de mesafe kat edebilir.
Son söz
Türkiye’nin kaderiyle oynamaya çalışan, içeride ve dışarıda aynı merkezden yönlendirilen bu yapılar;
Sadece bir siyasi mesele değil,
doğrudan milletin ve devletin bekasıyla,
ve hatta insanlığın umudu olan Türk milletinin evrensel sorumluluğuyla ilgilidir.
Gereken açık duruş, açık mücadele ve açık hesaplaşmadır.
Gerisi sadece oyalamadır.