Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik için, "FETÖ'ye yardım" davasında yetkisizlik kararı çıktı

"Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım", "Kamu görevlisine alenen hakaret", "Terör örgütü propagandası yapma" suçlarından hakkında dava açılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in dava dosyası, yetkisizlik kararı verilerek Ankara'ya gönderildi.

Celal Çelik Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1999 yılında hâkimlik sınavını kazanarak Kadıköy Hâkim Adayı olarak göreve başladı. 
Ardından; 2001 – 2005 yılları arasında Isparta merkez hâkimi, 2005 – 2007 yıllarında Kırıkkale/Delice Hâkimi ve İlçe Seçim Kurulu Başkanı, 2007 – 2008 yılları arasında Çankırı/Çerkeş Hâkimi olarak görev aldı. 2008 – 2011 yılları arasında Yargıtay Tetkik Hâkimi olarak görev yaptı. 12 Eylül 2010’da yapılan referandum sonrasında hakimlikten istifa ederek kısa süre sonra CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatlığını üstlendi. 

Yargı Reformu'nun yürürlüğe girdiği gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun  yaptığı yazılı savunmasında Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin doğru olduğunu öne sürmesi nedeniyle hakkında “Görevi kötüye kullanma”, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açılan Çelik;

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşmuş, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bir avukata, savunma yaptığı, müvekkilinin sözlerinin doğru olduğunu söylediği için dava açılamaz. Türkiye'de de ilk kez böyle bir olay CHP Genel Başkanının avukatı olduğum için bana uygulandı” diyerek uzun süre gündem olmuştu.

Celal çelik için  "FETÖ'ye yardım" davasında da yetkisizlik kararı çıktı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Celal Çelik katılmazken avukatları hazır bulundu. Müşteki sıfatı bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ise avukatı temsil etti. 


AVUKATLARI DOSYANIN ANKARA'YA GÖNDERİLMESİNİ İSTEDİ

Avukatları İsmail Emre Telci ve Ertuğrul Aydoğan, sanık Celal Çelik'in bronşit olduğunu ve Kovid-19 şüphesi taşıdığını belirterek bu nedenle duruşmaya gelemediğini, UYAP üzerinden mahkemeye mazeret dilekçesi de gönderdiklerini belirttiler. Avukatlar, eylemin tamamının Ankara'da gerçekleştiğini belirterek sanığın savunmasının talimatla Ankara'dan alınmasını talep ettiler. Ayrıca Çelik'in Yargıtay tetkik hakimliğinden ayrılıp Ankara'da avukatlık yaptığını, iddia edilen eylemlerin de burada geçtiğini belirten sanık avukatları, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara'ya gönderilmesini talep etti.

Davanın müştekisi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Adbdulsamet Aydın ise "Sanıktan davacı ve şikayetçiyiz. Yetkisizlik hususunu mahkemenin takdirine bırakıyoruz" dedi.


YETKİSİZLİK KARARI VERİLDİ

Duruşma savcısı ise, sanık Celal Çelik'in uzun süredir Ankara'da yaşadığını, davaya konu eylemlerin de bu ilde gerçekleştiğini belirterek dosyanın Ankara'ya gönderilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti, sosyal medya paylaşımları incelendiğinde 2013 ve 2016 yılları arasındaki paylaşımlar sırasında ve halen Ankara'da ikamet ettiği, aynı zamanda YARSAV Derneği'ne bağışta bulunması, Digitürk aboneliğini sonlandırması ve eylemin bir bütün olarak Ankara'da gerçekleştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdi. Dosyanın, Ankara Nöbetçi Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmedildi.


İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede avukat Celal Çelik hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım", "Kamu görevlisine alenen hakaret", "Terör örgütü propagandası yapma" suçlarından 11 yıl 11 aydan 40 yıla kadar hapsi talep ediliyor. İddianamede, Celal Çelik'in 2011 yılında hakimlikten istifa ettiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kontrolüne geçen ve örgüt ile irtibatları nedeniyle 667 sayılı KHK ile kapatılan YARSAV Derneği'ne HSYK üyeleri seçim süreci döneminde 17 bin TL bağışta bulunduğunun tespit edildiği belirtiliyor. Çelik'in, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü" ile bağlantılı olduğu öne sürülen kişilerle tespit edilen telefon irtibatlarına da yer verilen iddianamede, OHAL kapsamında çıkarılan 672 Sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılan YARSAV eski başkanı Murat Arslan'a ait telefon hattı ile 417 kez irtibatının bulunduğu da ifade ediliyor. Sanık Celal Çelik'in 7 Şubat MİT kumpası sürecinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı ve emniyet teşkilatındaki mensuplarıyla eş zamanlı olacak şekilde FETÖ/PDY örgütünün oluşturmaya çalıştığı algının oluşmasına katkıda bulunduğu öne sürülüyor.  

İddianamede, sanık Celal Çelik'in sosyal medya hesabı Twitter'dan yapmış olduğu paylaşımlarla o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği de belirtiliyor. Yine sosyal medya hesabından FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda algı oluşturmak maksadıyla  geliştirdiği  söylemleri  doğrultusunda  paylaşımlar  yaparak örgütün propagandasını yaptığı da ileri sürülüyor. Çelik'in FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait 13 radyo ve TV kanalının Digitürk platformundan çıkarılması sonrası silahlı terör örgütü tarafından protesto için Digitürk üyeliklerini iptal ettirdikleri dönemde dilekçeyle üyeliğini iptal ettirdiği de öne sürülüyor. 


DHA-

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Erdoğan'dan Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına yanıt, Kandil'e çağrı: 'Silahı gömdüğünüz anda önünüz açılır'
Belediyeler için yeni Cumhurbaşkanlığı Kararı yayınlandı: CHP karara tepkili
Gergerlioğlu: Ben Türküm, Kürtçe konuştum, Kürt olan Bozdağ sesimi kesti
Erdoğan: Yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindeler
MHP'li Büyükataman: 'Gazetecileri tehdit etmedik'