Asgari Ücret Tespit Komisyonu mevcut haliyle 15 kişiden oluşuyor. Komisyonda 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisi bulunuyor. İşçileri Türk-İş’in temsil ettiği komisyonda işverenler adına da TİSK bulunuyor. Komisyon en az 10 kişiyle toplanıp, oy çokluğuyla karar alıyor. İşçi tarafı olmasa bile hükümet ve işveren tarafı toplanıp yeni asgari ücreti belirleyebiliyor. Türk-İş komisyonun bu yapısına itiraz etmiş ve değişmediği sürece bir daha katılmayacağını aylar önce ilan etmişti.
YENİ TEKLİF GELDİ
Aylardır bu konuda hiçbir adım atmayan hükümet toplantı dönemi geldiğinde şimdi yeni bir teklif sundu. Hükümetin yeni teklifi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından önceki gün Türk-İş’e iletildi. Hükümetin Türk-İş’e ilettiği teklife göre, komisyon 5 işçi, 5 işveren ve 1 hükümet temsilcisinden oluşacak. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da mevzuat için çalışmalara başladı.
BİR ŞEY DEĞİŞMİYOR!
Ancak bu teklif aslında önemli bir değişiklik yapmıyor. Mevcut uygulamada hükümet ile hangi taraf anlaşırsa asgari ücret ona göre belirleniyordu. Yeni teklife göre de hükümet yine hangi tarafın yanında durursa asgari ücret de ona göre şekillenecek. 11 kişilik komisyonda 6 kişi ile karar alınacak. Hükümet yine belirleyici olacak.
Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, önceki gün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “İnşallah yakın zamanda başlatacağız asgari ücret görüşmelerini...Biz masada tüm tarafları görmek istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ilişkin resmi olarak tüm taraflara, işveren ve işçi konfederasyonlarımıza resmi yazımızı göndereceğiz yakın zamanda. Masada 3 kesimi de görmek istiyoruz” dedi.
TÜRK-İŞ: ÖNCE METNİ GÖRELİM
Komisyonda işçi tarafını temsil eden Türk-İş’in Başkanlar Kurulu dün hükümetin yeni teklifini görüşmek üzere toplandı. Toplantıda sendika başkanları görüşlerini dile getirdi. Hükümetin teklifinin “sözlü” olduğu, “yazılı” olarak sunulmasının beklenmesi kararlaştırıldı. Değişikliğin “resmiyete” dönüşmesi istendi. Ancak değişiklik olsa da komisyonun yapısının adil olmayacağı belirtildi. Asıl olarak asgari ücretin belirlenmesinde temel alınan kriterlerin değişmesi gerektiği vurgulandı. Toplantıda, “asgari ücretli milyonlarca işçiye sahip çıkılması gerektiği” de belirtildi.
‘İŞÇİNİN YÜZDE 14 ALACAĞI VAR’
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay toplantının ardından yaptığı açıklamada, komisyonun yapısı kadar asgari ücretin belirlenmesinde dikkate alınacak kriterlerin de değişmesi gerektiğini söyledi. Atalay, şöyle devam etti:
“Geçen yıl TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yüzde 44 olmasına rağmen, verilen rakam ortada. Geçen yıldan işçilerin yüzde 14 alacağı var. Onun için bu dönemde kriterlerin ne olması gerekiyor? Şimdi TÜİK’in enflasyon sepetinde 400’ün üzerinde kalemi var. TÜİK, kirayı, gıdayı, eğitimi ve ulaşımı daha fazla dikkate almak mecburiyetinde. Asgari ücretliyi, dar ve sabit gelirliyi bu dört kalem ilgilendiriyor. Basit bir hesap yapmak gerekiyor. İşte geçen sene kira kaçtı, bu sene kaç para oldu? Temel gıda maddeleri kaçtı, ne oldu? Eğitim kaçtı, ne oldu? Ulaşım kaçtı, ne oldu? Bu rakamları topladığın zaman, işte geçen seneden bir yüzde 14 kaybı koyduğun zaman, işte asgari ücretin kriterlerinin bu olması gerekiyor. Yani biz olaya böyle bakıyoruz.”
Atalay, hükümetin teklifi konusunda ise, “Komisyonda hükümetin üye sayısı 1’e düşse de yahut başka bir şey olsa da bu ülkede yarım asırdır Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda ne işçinin dediği oluyor, ne işverenin dediği oluyor? Ülkeyi yönetenlerin dediği oluyor. Bu dün de öyleydi, bugün de öyle. Bunun son bulması gerekiyor mu? Son bulması gerekiyor” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile önceki gün görüştüğünü anımsatan Atalay, “Sayın bakan, ‘komisyonun yapısıyla ilgili bir kararname, bir yazı yazacaklarını’ söylediler. Evvela bir yazıyı yazsınlar. Bir kararname mi çıkacak, bize bir resmi yazı mı yazacaklar, bakacağız. Yazdıktan sonra Başkanlar Kurulu’nun büyük bölümü burada, yönetim burada, beraber bir daha konuşacağız. Kararname, resmi bir yazı, belge gelmeden bu konuyu konuşmanın bir anlamı yok” değerlendirmesini yaptı.