İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından her hafta farklı bir şehirde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi bu hafta sonu Van'daydı.
Gözlerin çevrildiği miting için CHP lideri Özgür Özel, sabahın erken saatlerinde Van'a gitti.
VAN'DA TARİHİ KALABALIK: DÖVİZLER DİKKAT ÇEKTİ
Yurttaşlar, mitingin yapılacağı alanı sabahın erken saatlerinden bu yana doldurdu.
Alanda, Özgür Özel ve tutuklu belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ile Ahmet Özer için açılan dövizler dikkat çekti.
AHMET ÖZER'İN KIZI KONUŞTU
Mikrofonu ilk olarak Esenyurt Belediyesi’nin tutuklanan Vanlı Belediye Başkanı Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer, aldı.
Seraf Özer, Ahmet Özer'in mektubunu okudu.
İşte o mektup...
"Ve Profesör Doktor Ahmet Özer, kıymetli babamın mektubunu okuyorum. Güneşin kenti, doğduğum kadim toprağın cesur yürekleri, Ahmedi Hani'nin gönül dostları, Fakih-i Teyran'ın arkadaşları. Hun bihar hatin, ser sara ser çava hatin.
Değerli halkımız, kıymetli kardeşlerim, size bu satırları Silivri'deki hücremden yazıyorum. Bedenim Silivri'de ama yüreğim Van meydanında sizlerle birlikte atıyor. Zira bedenimizi hapsedebilirler ama ruhumuzu asla! Değerli hemşehrilerim, bir şafak operasyonuyla beni alıp Silivri zindanına koydular. Başkanı olduğum Erciş belediyesine ise kayyum atadılar. Halk iradesini gasp ettiler. Türkiye'nin en büyük ilçesini Vanlı bir Kürdün yönetmesini hazmedemediler. Batıdaki Kürtlere temsil hakkı verdik diye bizleri yargılıyorlar.
100 bin Vanlının yaşadığı Erciş'te Kürtlere temsil hakkı almışsa biz bundan ancak gurur duyarız. Cumhuriyet Halk Partisi Kürtlere temsil hakkı verdi diye bize karşı kumpas kurdular. Demokratik Güç Birliği'ni terörize ediyorlar. Kürtler batıda kendilerini temsil edemez diyorlar. Oysa demokrasinin ilk şartı temsildir, adalettir. Adalet ve temsiliyet zaafa uğrarsa devlet zaafa uğrar.
Değerli hemşehrilerim, sürekli milli irade den bahsedenler sizin de iradenizi hiçe saydılar. Van'ımızın değerli başkanları, Abdullah Zeydan Başkan'la Necmettin Başkan'ı görevlerinden alıp yerlerine kayyum atadılar. Van halkının iradesini gasp ettiler. Ama dün olduğu gibi bugün de bu haksızlığa geçit vermeyeceğiz. Bunun için el birliğiyle mücadele edeceğiz. Çünkü haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır. Biz asla dilsiz şeytan olmayacağız."
"İKTİDARIN KORKULU RÜYASI EKREM İMAMOĞLU"
"Silivri zindanındaki hücremde dimdik ayaktayım. Hepimiz adına mücadelemi sürdürüyorum. Her zaman başı dik bir hemşehriniz olarak sizi asla mahcup etmedim ve hiçbir zaman asla mahcup etmeyeceğim. Her zaman gurur duyacağınız bir kardeşiniz olacağım.
Değerli kardeşlerim, bugün adalet ve özgürlük mücadelemizin lideri Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel sizlerle. Bugün iktidarın korkulu rüyası Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun kalbi sizlerle. Silivri'de birlikte yattığımız Bekir Kaya başkanımızla birlikte yüreğimiz sizlerle atıyor. Hep birlikte Van'a bin selam, Tuşba'nın yiğit insanlarına bin selam olsun."
"KÜRT SORUNUNU BİZ ÇÖZECEĞİZ"
"Kardeşlerim, bu iktidar yıllardır Van'ımızı ihmal etti. Van halkını işsizliğe, yoksulluğa mahkum etti. Uyguladıkları yanlış ve taraflı politikalarla hayvancılığı, tarımı yok ettiler. Güzelin Van Gölü'nü, efsanevi Akdamar'ı, kadim Van Kalesi'ni, benim doğup büyüdüğüm Muradiye Şelalesi'ni unutturdular. Van'ımızın tarihi turistik değerlerini yok saydılar. Güzelliklerini ve turizmini bitirdiler. Ama merak etmeyin.
Karanlık koyulaşıyorsa şafak sökmek üzeredir. Ülkemizin demokrasi şafağındayız. Silivri zindanında beraber tutuklu olduğum, yol arkadaşı olmaktan onur duyduğum Sayın İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı seçeceğiz. İmamoğlu'nun ilk seçimde sizlerin de desteğiyle seçileceğine yürekten inanıyorum. Haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe son vereceğiz. Yoksulluğu, yasakları hep birlikte bitireceğiz. Yıllardır iktidar tarafından sürüncemede bırakılan Kürt sorununu biz çözeceğiz, biz!"
"BARIŞ SÜRECİ MUTLAKA BAŞARIYLA SONUÇLANMALI"
"Sürdürülen barış süreci mutlaka başarıyla sonuçlanmalı. Onurlu ve kalıcı bir barış inşa edilmeli. Kürt sorunu demokratik bir biçimde çözülmelidir. Değerli dostlar, biz Ekrem Başkan'la birlikte Van ile kurduğumuz gönül köprüsünü hizmet köprüsüyle buluşturacağız. Bizim birlikte çalışmamızı hazmedemediler. Kurduğumuz hizmet masasını devirdiler. Ama biz kararlıyız, bunu mutlaka sürdüreceğiz. Ülkemizin demokrasi şafağında, üretimde, bölüşümde, özgür günlerde birlikte olacağız. Bu zorba despotik düzene son vereceğiz. Van'ın yıllardır değişmeyen makus talihini hep birlikte yeneceğiz. Mücadeleye devam! Van'a, köklerime, hemşehrilerime bin selam.
Silivri 9 No'lu, Profesör Doktor Ahmet Özer, Erciş'in seçilmiş belediye başkanı."
İMAMOĞLU'NUN VANLILARA MESAJI OKUNDU
CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, Silivri'deki İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Vanlılara mektubunu okundu.
İşte İmamoğlu’nun o mesajı…
“Van Denizi'nin kıyısındaki cesur ve kararlı yürekler, merhaba! Türkiye'yi umuda kavuşturma yolunda bir durak olarak gördüğüm Silivri Cezaevi'nden hepinize en içten selamlarımı gönderiyorum. Gönlüm bugün buluştuğumuz meydanlarda sizlerle birlikte olmayı isterdi. Türkiye'ye hukuku çok gören, halkın iradesini hiçe sayanlar buna engel oldular. Hükümleri şimdilik buna yetse de milletimizin yüreğindeki duaları, yerimizi azaltmaya güçleri yetmez. Meydanı dolduran yaşlısı, genci, kadını, erkeği, Van'ın asil evlatları, cesaretiniz, umudunuz, kararlılığınız için hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Hep birlikte bize yaşatılan bu karanlık günlerden kurtulacağız. Buna yürekten inanıyorum. Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün sesi bugün Van Denizi'nin kıyısında yükseliyor.”
“VAN’IN NASIL BİR OHAL DÜZENİYLE YÖNETİLDİĞİNİ BİLİYORUZ”
“Bu sesi kısmaya çalışanlar, bu iradeyi bastırmaya çalışanlar bilsinler ki başaramayacaklar. Türkiye'nin dört bir yanında halkın iradesine kumpas kuranlar aynı aklın temsilcileridir. Adil rekabetten kaçan, koltuklarını korumanın ihtirasıyla yanıp tutuşan, her türlü hukuksuzluğa gözlerini kırpmadan Van'da, İstanbul'da, Türkiye'nin her yerinde baskıyla milleti sindirmeye çalışıyor. Van'a ne yaptıklarını biliyoruz. Seçimi kazanamayacak nasıl Ak Parti adayını başkan yapmaya çalıştıklarını, Van'a neden kayyum atadıklarını, Van'ın nasıl bir OHAL düzeniyle yönetildiğini biliyoruz. Az kaldı, zincirler kırılacak. Milletin iradesini çizenler gidecek ve bizim dallarımız yeşerecektir. Bu tebessümü bu aziz millete çok görenler gittiğinde Van'ın yüzü gülecektir değerli arkadaşlar.”
“İSTANBUL’UN KADERİ, VAN’IN KADERİ BİRDİR”
“İstanbul'un kaderi, Van'ın kaderi birdir. Bize, İstanbul'a, Van'a, Türkiye'nin her türlü kumpasını kuranlar ilk hangimize saldırdığını biliyorsunuz. Erciş Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer'e kaybetme korkusunda eli ayağa dolanan bu darbecilerin hukuksuz kumpasları yüzünden cezaevindedirler. Van'ın evladı, ülke için yıllarca akademide çalışmış, evlatlarımızın eğitimini vermiş, Türkiye'nin demokratikleşmesi, Erciş'in ve Van'ın gelişmesi için çalışmış olan başkanımız Sayın Ahmet Özer'in özgürlüğüne kavuşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Bu garabet düzeni hepimizin ortak mücadelesiyle sona erecektir. Barışa, umuda, Türkiye'nin güzel geleceğine birlikte yürüyeceğiz. Van'ın meydanlarında yükselen bu ses, İstanbul'un meydanında, Anadolu'nun her köşesinde yankılanıyor. Milletin sesi hiçbir baskıyı, engeli dinlemeden yükseliyor.”
ÖZGÜR ÖZEL VANLILARA SESLENDİ
CHP lideri Özgür Özel, saat 12.45 sularında parti otobüsünün üstüne, Vanlılara hitap etmek üzere çıktı.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"KALELER BİTMİŞTİR"
* Bugün güneşin şehrindeyiz. Bugün saklanan feryatları, gizlenen umutları taşın altından çıkarmaya, bugün bu meydanda bir miting yapmaya değil, barışın ve adaletin sesini duyurmaya, barışın ve adaletin umudunu haykırmaya, bu meydanda baskılara, zulme, kayyuma, halkın iradesini tanımayanlara, darbecilere, cuntacılara karşı eylem yapmaya geldik Van'a! Eylem yapmaya!
* Artık o eski siyaset dönemleri bitmiştir. Kaleler bitmiştir. Orası benim kalem, burası benim tapulu malım dönemi bitmiştir. Buraya Konya'nın selamını getirdim. Buraya Mersin'in selamını getirdim. Yozgat'ın, Samsun'un selamını getirdim. Buradan selam almaya, selamınızı ta İzmir'e götürmeye geldim. Selam olsun Van'a! Selam olsun Konya'ya! Konya'nın selamı Van'da, Van'ın selamı İzmir'de çınladıkça barışın karşıtları, dostluğun karşıtları, bu memleketteki Türkü Kürde kırdırmak isteyen, Alevi'yi Sünni'ye düşman gösterenlerin bütün oyunları bozulacak.
"CHP'NİN KALELERİ VAN'A FEDA OLSUN"
* Bir olacağız, hep birlikte başaracağız! Konya'ya, gidince, kimi diyor ki: "Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi, AKP'nin kalesine gitti." Kale male yok. Ne AKP'nin kalesi var, artık ne CHP'nin kalesi. Artık tüm Türkiye, tüm şehirler, bu milletin, bu halkın, kardeşliğin kalesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaleleri Van'a feda olsun! Size feda olsun! Biz demokrasiye inanmış bir gelenekten geliyoruz.
* Öyle ki Van'da oyumuzun arttığı da oldu, çok düştüğü de oldu. 1957'de %57 oyu da gördük, 2015'te %1,5'u da gördük. Millet karar verdi, 5 vekilin beşini de aldık. Millet karar verdi, hiç milletvekili çıkaramadık. Millet karar verdi 1963'te, %70 oyla belediyeyi kazandık. Millet karar verdi, Van'da belediyesiz kaldık.
* Ama hiçbir zaman Hatay’ı Vanlılara yüklemedik. Kusuru kendimizde bildik. "Kendimizi doğru anlatamadık." dedik. "Doğru söylemedik." dedik. "Yeterince çalışmadık." dedik. İşte şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadece bir parti olarak değil, Türkiye İttifakı diye söylediği, yani sosyal demokratlarla muhafazakar demokratları, muhafazakar demokratlarla milliyetçi demokratları, liberal demokratları, sosyalist demokratları ve Türk'ün demokratıyla Kürt'ün demokratını birlikte kucaklayan Türkiye İttifakı'yla geldik!
"BU İTTİFAK YA OTOKRASİ YA DEMOKRASİ DİYEN İTTİFAK"
* Bu ittifak aslında sandığı savunan ittifaktır. Bu ittifak ya otokrasi ya demokrasi diyen ittifaktır. Bu ittifak önce demokrasiyi kurtaralım, ondan sonra aramızda yarışırız diyen ittifaktır. Bu ittifak tek adam anlayışına karşı halkın, halkların, milletin sesini duyan, duyuran ve eninde sonunda kazanacak olan ittifaktır. Demokrasi budur. Demokrasi kazananın yönettiği, kaybedenin sırasını beklediği rejimdir. Ama maalesef geçmişte demokrasiden istifade edenler, hatta "Ya biz demokrasi istemiyorduk." diyenlere, "Bir trendir. Bir trendir. İşimize gelince bineriz, işimize gelince ineriz." diyenler maalesef bugün sandığı, geldiği sandığı inkar etmekte, işlevsiz kılmaktadır.
* Bunun ilk örneği de, son örneği de Van'dadır. Van bu konuda dertlidir. 19- 2019 yılında BDP'den Sayın Bekir Kaya %53 oyla belediyeyi kazanmış ama ardından Van'ın iradesine kayyum atanmıştır. Ardından 2019 yılında HDP'li başkan, birlikte sizlerin oylarıyla verdiğiniz %53 oyla, her iki kişiden birinin rızasıyla seçilmiş, göreve gelmiş ama yerine kayyum atanmıştır. 2024 seçimlerinde, daha bir yıl önce Vanlılar bu iki kayyuma, yani devletin "Seçsen de yönettirmem. Benim adayımı seçeceksin. Benim adayımı seçmezsen Van'ı size yönettirmeyeceğim." diyen inada karşı kendi iradelerini asla sakatlamamış...
ÖZEL’DEN VAN VALİSİ’NE SERT TEPKİ
* İnada karşı kendi iradelerini asla sakatlamamışlar. Oyu bırakın bu baskılardan sinmek, geri adım atmak, arttırarak %56'yla Sayın Abdullah Zeydan'ı ve Neslihan Şedal'ı Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı'na seçmişlerdir. Ancak bu milleti tanımaz, Kürde düşman, Kürt'ün iradesine düşman irade yine üçüncü kez Van Büyükşehir'e kayyum atamış, kendi adayını seçmeyenlere atadığı valiyi kayyum olarak dayatmıştır. Güvenlik, valinin valiliğine sözüm yok. Emniyet tedbirlerine sözüm yok. Ancak Vali’nin siyasetine sözüm var. Bir atanmış ve şu anda ayrıca Van'ın iradesine kayyum atanmış kişi bu meydana gelinmemesi için, gelinirse şöyle olur, böyle olur diye ricalar, örtülü tehditler, kulak çekmeler, mesaj vermeler... Vali efendi, valiliğini bil! Oturduğun yerde otur! Oturduğun yerde otur!
* Ve Sayın Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal seçildiklerinde Van'ın bu iddialı, bu haklı, bu kendi iradesine sahip çıkan duruşuna daha ilk gün "Mazbatayı vermeyeceğiz. İkinci partiye mazbata vereceğiz." diye bir hazırlığa giriştiler. O gün Vanlılar bu hazırlığa karşı itiraz ederken bu arkamda duran kardeşleriniz, evlatlarınız, canlarınız, canlarım geldi sizinle birlikte mücadele ettiler, o mazbatayı söke söke aldılar. Biz kazandığımız seçimde kazanmasını biliriz. Kaybettiğimiz seçimde saygı göstermesini biliriz. Ama biz asla ve asla milletin iradesine karşı çıkılmasına, direnilmesine, kayyum atanmasına, haksız tutuklamalara geçit vermedik, bundan sonra da vermeyiz.
* Şimdi gündemde bir süreç ayrıca değineceğim. Ama ben söyleyince, çıkıp da, çıkıp şunu söyleyince "Kürt sorunu vardır." deyince birileri kızıyor ya. Kürt sorununu, varlığını kabul etmeden güya, söylemeden çözeceklerini sanıyorlar ya.
"İŞTE SANA KÜRT SORUNU"
* Bak kardeşim, Kürt sorunu nedir biliyor musun? Kürt sorunu tam da budur. Manisa'da Manisalı belediye başkanını seçiyor CHP'den, geçiyor yönetiyor. Osmaniye'de, Devlet Bey'in memleketinde belediye başkanı seçiliyor, gidiyor yönetiyor. Rize'de, Tayyip Bey'in memleketinde Rizeler kendini kim yönetecek diye karar veriyor, oy veriyor, seçiyor, yönetiyor. Van'a gelince, Diyarbakır'a gelince, Batman'a gelince, Mardin'e gelince "Siz belediye başkanı seçemezsiniz. Seçerseniz de yönettirmeyiz." diyor.
* İşte sana Kürt sorunu. Kürt sorunu budur, Kürt sorunu. O yüzden, o yüzden bu sorunları mutlaka hep birlikte demokrasiye ve birbirimize sarılarak çözeceğiz. Bakın, sadece demin değil. Evet, geçen dönem tam 49 tane belediyeye kayyum atadılar. Şu ana kadar tam 145 kez çeşitli dönemlerde Kürt'ün iradesine kayyum atadılar ve bizim de belediye başkanlarımıza, 3 belediyemize kayyum atadılar. Bunlardan bir tanesi Türkiye'nin en büyük ilçesi Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı, öz evladınız Ahmet Özer'dir. Buradan selam olsun Ahmet Özer'e.
"ÖZER'İN SUÇU ESENYURT'U BİR KÜRT OLARAK KAZANMAKTIR"
* Ovacık'ta yapılanda, Ahmet Özer'e yapılanda aynı şeydir. Şimdi diyorlar ki: "Ahmet Özer terörle ilişkili." Bakın, Ahmet Özer'in suçu neymiş? Ahmet Özer'in suçu çözüme, barışa dair kitap yazmak. Ahmet Özer'in suçu, geçen sözüm sürecinde Abdullah Öcalan Ahmet Özer'in adını vermiş, "İyi bir akademisyendir, katkısı olur." diye. Bunu yazmışlar iddianameye. Ahmet Özer'in suçu memleketi Van'da bir evlat ölmüş, evlat. Anneyi aramış. Anneye demiş ki: "Başın sağ olsun. Başın sağ olsun. Ölen çocuğun gibi çok kıymetli evlatlar yetiştirdin. Altı evlattan bir tanesi terör örgütü üyesiymiş." Bu yüzden terör örgütü üyesinin anasına "Kuvvetli evlat yetiştirdin." deyince terörü övmek oluyormuş.
* Bu sebepten Ahmet Özer içeride. Lafı eğip bükmeyelim. Açık açık konuşalım, açık açık. Ahmet Özer'in suçu Esenyurt'u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt'ün iradesine de, Kürt'ün başarısına da tahammül yoktur. Bunu, bunu şöyle anlatayım: Allah gani gani rahmet eylesin. Çok yakın dostumdu. Hapisteyken de çok ziyaretine gittik arkamızdaki arkadaşlarla, bütün milletvekillerimizle. Sırrı Süreyya Önder, özel, özel bir hukukumuz vardı. Cezaevinden çıktı, geldi. Benim odanın önünden geçerken daldı içeri, sarıldı. İki üç ay önce cezaevinde son ziyaretimi yapmıştım. "Hoş geldin." dedim. "Otur." "Yok." dedi. "Racondur. Cezaevinde gelene, cezaevinden çıkınca ziyarete gidilir. Ama ilk çayı sende içersem bizim DEM'liler beni mahveder." dedi. "Önce bir kendi partime gideyim, sonra gelip çay içeyim."
* İşte o Sırrı Süreyya Önder, bana hayatının önemli bir sırrını da emanet eden Sırrı Süreyya Önder, o sırrı bir kez de burada hatırlatayım. Bir Cumhuriyet şarkısı filmini izlememi istedi. Daha ilk haftasıydı. Gittik izledik. Sordu beğendin mi. Sana dedi bir sır vereceğim. Dedi ki, "O filmin senaryosunu ben yazdım" Dedim ki, "Peki niye afişe yazmadın?' Sırrı Bey'in resmi okşamıyordu o zaman.
* O zaman zulmediyorlardı rahmetliye. Onu terör örgütünü övmekten ceza veriyordu. 'Adımı yazarsak filmde çalışana yazık ederler' dedi. Niye dedim bana verdin. 'Partinin birinci başkanını anlatmışım, sonuncusuna emanet ediyorum. Başka kime edeceğim.' Kürt, Kürt olarak bir yere gelirse, o zaman ona huzur vermiyorlar dedi. İşte o huzuru kaçıranlara karşı huzur bulmaya geldik hep beraber.
"BU DARBEYE MİLLET İNANMADI"
* Bu darbeye elbette inanmadık. Millet inanmadı. Dünya kadar yalana hep bir ağızdan büyük bir mücadeleyle direndik. BU darbe girişimi olduğunda Koştuk Saraçhane'ye girdik. 7 gün 7 gece kayyım ihtimaline direndik. Orada tek başına dursak başaramazdık. Dedik ki, eylem yasağına rağmen, tarihi yarımadaya giden köprüler kaldırılmış vapur seferleri durdurulmuş metro istasyonları kapatılmış ama demokrasiye iradesine sahip çıkan milyonlar, 7 gün Saraçhane'ye geldiler direndiler. Darbeyi geri püskürttüler. Helal olsun demokrasiyi savunanlara. O günden sonra, köprüyü geçip 7 gün orada miting yaptıktan sonra, Maltepe'de 2.2 milyon kişiyle tarihin en büyük mitingini yaptık.
* Ege'de de Konya'da da miting yaparak bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Ekrem Başkan'a arkadaşlarımıza özgürlük istiyoruz. Cesaretiniz varsa yargılama TRT'den yayınlanmalıdır. Hodri meydan.
'SELAM OLSUN SELAHATTİN BAŞKANA'
* Biz meydanlarda, sadece Ekrem Başkan'ı CHP'lilerin özgürlüklerini değil hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların özgür bırakılmasını talep ediyoruz. Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Van Demirtaş'ı ayrı sever. Selam olsun Selahattin Başkan'a...
* Ancak sadece Selahattin Başkan değil tutuklu belediye başkanlarının, Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'ın da özgürlüğünü savunuyoruz. Saraçhane'ye çıktığımızda DEM'li gençler de Zaferli gençler de oradaydılar. Ama yukarıda biri vardı. İkisinin de başkanını o almıştı. İkisi de kaybediyor hep o kazanıyordu. Bu oyunu bozmak için şöyle haykırdık. Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz. Buradan AK Partili gençlere de sesleniyorum. Bu demokrasi meydanında AK Parti’ye de MHP’ye de ihtiyaç var. Demokrasiye ihtiyaç var. Biz darbeye karşıyız. Biz demokratik siyasetin arkasındayız.
“YENİ SÜREÇ” AÇIKLAMASI
* Çözüm süreci bile diyemedikleri süreçle ilgili bir şey söyleyeyim. Sırrı Başkan anlattığında bunun adına ne diyeceğiz dedim. Vallahi bir şey demedik dedi. Geçen sefer önce çözüm seçim sonra barış dedik olmadı. Şimdi önce barış sonra çözüm diyoruz dedi.
* Dedi ki bu sürecin garantörü biziz. Şimdi öyle günlerden geçiyoruz ki. Bu topraklar çok fırtınalardan geçti. Adaletsizliğin vurduğu kadar bu coğrafyayı hiçbir şey vurmadı. Biz Kürt meselesini inkar edenlerden hiç olmadık. Bu sorunun var olduğunu savunduk. En başından beri samimi şeffaf, Meclis zemininde çözülmesi gerektiğini, bu süreçte zarar gören herkesin ortak mutabakatıyla anaların gözyaşının dinmesini savunduk. Ömrünü barış yolunda harcayan Sırrı Süreyya Önder’i şöyle bir kuvvetli alkışlayalım.
CHP VAN İL KADIN KOLLARI BAŞKANI RAHATSIZLANDI
Özgür Özel konuşurken, CHP Van İl Başkanı Beyhan Aslan'ın tansiyonu düştü.
Ayakta durmakta zorlanan Aslan'ı bir vatandaş fark etti. Özel, ardından duruma hemen müdahale etti.
'TERÖRSÜZ TÜRKİYE'YE EVET DİYORUZ'
* Dedik ki Kürtleri Türkiye’yi kendi devletleri olarak, uğrunda dedelerinin can verdiği devleti, demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız.
* Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye’ye evet diyoruz. Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendisini eşit hissetmediği, eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyum uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz. Buna evet demeyen bu sürecin dışındadır. Gözyaşının dinmesini canı gönülden savunanlarız.
"SIRRI BAŞKAN'A SÖZÜMÜZ VAR..."
* Sırrı Başkana sözümüz var. Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız. Son sözüm şudur. İmza kampanyasında imza atan ne diyor: İmamoğlu özgür olsun diyor, siyasi tutuklular özgür olsun diyor.
'KÜRT ANNELERİN BİR DAHA EVLATLARINI KAYBETMEMELERİ İÇİN...'
* Buradan Manisa’ya gideceğim. Manisa’ya gidip anamın yanına varacağım. Anneler gününde annemin elini öpeceğim. Manisa’ya gidip bütün analar adına onun anneler gününü kutlamadan önce, Van’dan bütün anaların anneler gününü kutluyorum. Kürt annenin de bir daha evlatlarını kaybetmemeleri için, o gözlerinden bir daha hiç yaş akmasın diye mücadeleyi hep birlikte veriyoruz. Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum.
ÖZEL, MİTİNGİ İŞARET ETMİŞTİ
Özel, sabah saatlerinde havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı.
Özgür Özel, "Önemli bir süreç bir yandan yürüyor. Neler söylersiniz?" sorusuna şu sözlerle yanıt vermişti:
"Büyük bir heyecan var, görüyorsunuz. Güneşli havasıyla, sıcak karşılaması ile bugün bize 'hoş geldiniz' diyor. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi açısından da, Türkiye açısından da çok önemli bir gün. Bugün Van'da hem bundan sonraki süreç için hem içinde bulunduğumuz ve mücadele ettiğimiz darbe süreci için Van’dan önemli mesajlar vereceğiz.
Bundan sonrası Van için, Türkiye için, Türkiye'nin barışı için güzel olacak ancak bunun olabilmesi için yüreğimizin bir kısmını İstanbul'da Silivri'de bırakıp buraya geldik. Bunun böyle olmaması gerekiyor. Bunun için önemli adımların atılmasını bekliyoruz. Van'dan, Türkiye'ye önemli mesajlarımız olacak. Herkesi mitinge bekliyoruz.”
Özel, terör örgütü PKK’nın kongresi sonrası yapılan açıklamayla ilgili olarak "Neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine, mesajlarını Van halkıyla buluşacağı meydanda vereceğini ifade etmiş, "Bunları söylemek için en uygun yer Van miting meydanı" demişti.
MİTİNG İÇİN GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
CHP’nin Van’da yapacağı miting öncesinde şehir genelinde alınan geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti. Özel'i taşıyan uçağın inişi öncesinde havaalanındaki güvenlik önlemleri bizzat Van Emniyet Müdürü Murat Mutlu tarafından yerinde incelendi.
Özgür Özel’i havaalanından şehir merkezine götürecek araçta dedektör köpekle bomba araması yapıldı. Şehir merkezine giden konvoya sinyal kesici jammer taşıyan bir araç eşlik ederken, Özel’in miting öncesi konaklayacağı otelin bulunduğu sokak trafiğe kapatıldı.
Sokağın girişinde TOMA yer alırken çok sayıda sivil ve resmi polis memuru otel çevresinde görevlendirildi. Miting meydanı ve Özel'in meydana ilerleyeceği caddelerde de aynı önlemlerin alındığı, pek çok sokağın bariyerlerle kapatıldığı görüldü.