Bahçeli'nin önerisine sert çıktı: Bu, Türkiye'yi Lübnanlaştırmak demek

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, MHP lideri Bahçeli'nin kapalı bir toplantıda söylediği iddia edilen "Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, diğeri Alevi olsun" sözlerini eleştirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Halk TV'de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

CHP’li belediyelere yönelik operasyonların siyasi gerekçelerle gerçekleştirildiğini savunan Dervişoğlu "Zaten içeride bulunan kişi CHP’nin cumhurbaşkanı adayı. Aday olması muhtemel başka kişilere yönelik senaryoların yaşama geçirildiğine dair birtakım duyumlar elde ediyoruz. İsimlendirerek kimseyi zor durumda bırakmak istemiyorum ama hakta bu yönde hakim bir kanaat var" ifadesini kullandı.

"MÜTEAHHİTLERİN TEHDİT EDİLDİĞİNİ DUYUYORUM"

“Bu insanların neden yargılandıklarına şaşırıyorum” diyen Dervişoğlu, “Rüşvet diyerek algı yönetiyorlar. İntikam duygusuyla dava açıyorlar. Bir belediye başkanı, oğlundan dolayı tutuklanıyor, bir diğeri 10 yıl önce ilçe belediye başkanı olduğu dönemde icra ettiği faaliyetlerden tutuklanıyor. Bir diğer belediye başkanı cumhurbaşkanı adayı olduğu için yargılandığı yönünde bir kanaat hasıl oluyor. Belediyelerle iş yapan müteahhitlerin gece yarısı savcılıklara davet edilerek tehdit edildiklerini duyuyorum.” şeklinde konuştu.

"RÜYAMDA GÖRSEM İNANMAZDIM"

'Terörsüz Türkiye' sürecine değinen Dervişoğlu, “Ambalaj terörsüz Türkiye ama hiç ondan bahseden yok. Anayasa değişikliğinden, yasal düzenlemelerden, Abdullah Öcalan'ın umut hakkından yararlanmasından bahsediliyor. Orta yerde bir silah bırakma sürecinin olduğunu da görmüyorum. Ben Devlet Bey’in Öcalan’ı Meclis kürsüsüne davet ettiğinde Türk milletini Bahçeli’ye karşı savunacağımı rüyamda görsem inanmazdım diye söylemiştim. Böyle bir şeye hazırlık olabilir mi? Bahçeli’nin ‘Öcalan, Meclis’e gelsin. Umut hakkından yararlansın’ taleplerini elbette aklımın ucundan geçiremezdim. Böyle bir şeye apansız yakalanmak kadar da doğal bir şey yok. İhaneti keşfedemezsiniz ki. Nasıl hazırlık yapacaksınız” dedi.

"BİZİM KÜRT CUMHURBAŞKANIMIZ, BAŞBAKANIMIZ OLMADI MI?"

Bahçeli’nin, Kürt ve Alevi cumhurbaşkanı yardımcıları önerisini eleştiren Dervişoğlu, şöyle devam etti:

- 'Laf büyük olunca adamın ağzına sığmıyor' derler ya. Bunu 'Ben ahrazım' diyen şahsın ifade etmiş olabileceğini bile düşünmek istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar boş bir yapı mıdır?
Siz bütün şeyi bırakacaksınız etnik ve mezhebi bir temsiliyeti savunan bir cümle kuracaksınız. Bu nasıl bir ifadedir?

- Bu, Türkiye’yi Lübnanlaştırmak demektir. Türkiye’nin üniter bir devlet olma vasfının ortadan kaldırılması demektir. Bu etnik ve mezhebi temelli bir devlete geçiş demektir. Biz 100 yıllık Cumhuriyet’te Kürtlerin, Alevilerin ve Sünnilerin hiçbir şey olmadığı bir dönem mi yaşadık? Bizim Kürt cumhurbaşkanımız, başbakanımız olmadı mı? Alevi bakanlarımız olmadı mı?

- Demokraside makamlar liyakat ile dağıtılır. Mezheplerine göre görevlendirmeler yapılan bir yerin adının Cumhuriyet olması mümkün mü? Ben her konuşmamda Cumhuriyeti yıktırtmayacağız diyorum. Türk üst kimliğinden rahatsız insanların önerebileceği bir şeydir bu.

"SİYASETEN BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk-Kürt-Arap vurgusu sorulan Dervişoğlu, “Beni asıl ilgilendiren Erdoğan Türk-Kürt-Arap birlikteliğinden bahsettikten hemen sonra Bahçeli’nin ifadelerinin kulis bilgisi olarak basına sızması. Bu, karşılıklı müttefikliğin oluşturduğu stratejiye parça olma halidir. Ümmeti de tartışmak istiyorlar. Ben İslam ümmetindenim kardeşim. İslam ümmetinden olan birinin ümmetini niye tartışmaya açıyorsun? Türk milletindenim. Türk milli kimliği tanımlaması yaparken de etnik bir köken üzerinden işaretleme yapmıyorum ki. Devlet kurma öyküsüyle bir araya gelmiş insanların oluşturduğu bir Cumhuriyet var. O Cumhuriyeti kuran Türkiye halkına Türk milleti denir diyen bir Mustafa Kemal var. Bu tanımlamalara sadık kalmış olmanın siyaseten bana bir bedel ödetme durumu söz konusuysa bu bedeli ödemeye hazırım” şeklinde konuştu.

"MİLLİ KİMLİK OLMASA, IRAK-SURİYE GİBİYDİK"

Türkiye’nin sorunlarının tartışılabileceğini ancak bu sorunların kimlikten kaynaklanmadığını savunan Dervişoğlu, “Tenceresini kaynatamayan emekli Kürt’se de Türk’se de kaynatamıyor. Hükûmet onun tenceresini kaynatmakla mükellef. Bu ülkenin gençleri Kürt’se de istikbali yabancı elçiliklerin kapısında arıyor Türk’se de. Ama kafayı takmışlar; ‘millî kimlik, üniter devlet yapısı’ Bu üniter devlet yapısı ve bu millî kimlik olmasaydı bugün Türkiye Irak gibiydi, Suriye gibiydi. Bugün Irak ve Suriye olmadıysak bunu üniter devlet anlayışımıza, yapımıza, millî devlet vasfımıza ve millî kimliğimize, vatandaşlık tanımımıza borçluyuz. Her şeyimizi borçlu olduğumuz şeyi yıkmak için uğraşacağımıza, koruyup savunmak için çaba sarf etsek ya” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

CHP'nin İstanbul'daki yeni miting adresi belli oldu
İmamoğlu savunmasını paylaştı: 'Milletimizin sigortası olmaktan geri durmayız'
Muhittin Böcek'in tutukluluğuna itiraz reddedildi
MHP Lideri Bahçeli'nin talebiyle 'yeni süreç' için türkü yazıldı
Ahmet Özer: Bahçeli, CHP’ye yönelik operasyonların barış sürecine zarar verdiğinin farkında