AK Parti içinde, CHP’ye açılan kurultay davası ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı sürecine yönelik ciddi hukukî kaygılar gündemde. Nuray Babacan’ın Nefes Gazetesi’ndeki yazısına göre, bazı AKP’li hukukçular bu sürecin hem hukuka hem de partinin geleceğine zarar vereceğini düşünüyor ancak parti yönetiminin baskısıyla sessiz kalmak zorunda bırakılıyor.
“Bu dinamit herkesi vurur”
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali için açılan davada kullanılan “mutlak butlan” gibi hukuki kavramların, Türkiye’deki tüm siyasi partileri etkileyebilecek bir emsal oluşturabileceği belirtiliyor. AKP’li hukukçular, bu davanın ileride AK Parti’ye karşı da kullanılabileceği uyarısında bulunarak, davanın reddedilmesi ya da sürecin Yüksek Seçim Kurulu’na devredilmesi gerektiğini savunuyor.
Ekonomi yönetimi de tedirgin
Siyasi müdahalelerin sadece hukuki değil, ekonomik yansımaları da olduğu belirtiliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, kurultay davasından çıkabilecek olumsuz bir kararın “19 Mart benzeri bir ekonomik sarsıntıya” yol açabileceği yönünde uyarılarda bulunduğu ifade ediliyor. Dava duruşmasının ertelenmesinin bile borsada olumlu etki yarattığına dikkat çekiliyor.
“Konuşmayın” baskısı
Parti içinden gelen uyarılara rağmen kamuoyuna açıklama yapılması engelleniyor. Örneğin, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın İmamoğlu davası hakkında yaptığı yorumları kısa sürede geri çekmek zorunda kalması, parti içinde uygulanan susturma politikalarının göstergesi olarak değerlendiriliyor.
İmamoğlu uyarısı: “Cezaevinden çıkarsa aleyhimize olur”
Yazıya göre, parti içinde bazı isimler İmamoğlu’nun tutuklanmasını desteklerken, sürecin sonunda ortaya çıkacak siyasi sonuçlardan endişe duyuyor. Üst düzey bir AKP’li yetkilinin, “Bu saatten sonra İmamoğlu cezaevinden çıkarsa aleyhimize olur, biteriz” sözleri, sürece dair tedirginliğin boyutunu gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, AKP içindeki hukukçular, muhalefeti hedef alan yargı süreçlerinin uzun vadede iktidara da zarar vereceğini düşünüyor. Ancak bu eleştiriler, parti içi denge ve baskılar nedeniyle yüksek sesle dile getirilemiyor.