Adıyaman'da düzenlenen kongrede konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, hükümete ekonomi üzerinden yüklendi. Davutoğlu, "Ekonomik küçülme son 20 yılın zirvesinde" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu partisinin Adıyaman 1'inci Olağan Kongresi'nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomimiz biliyorsunuz “PİK yapmış durumda.
Sayın Erdoğan öyle söylüyor. Ekonomimiz zirvelerdeymiş. Doğru söylüyor. Enflasyon son 20 yılın zirvesinde, işsizlik son 20 yılın zirvesinde, faizler son 20 yılın zirvesinde, Ekonomik küçülme son 20 yılın zirvesinde, Bütçe açığı son 20 yılın zirvesinde, Borç son 20 yılın zirvesinde, Dolar son 20 yılın zirvesinde.
Bu tabloya bakınca Sayın Erdoğan'a hak vermemek elde değil. Haklılar, kendi ifadeleriyle ekonomi gerçekten şaha kalkmış, ekonomimiz gerçekten zirvelere” ulaşmış durumda.
*Ekonomi bakanının ifadesiyle çağ atlıyoruz. Nasıl atlamayalım! Enflasyon, faiz ve işsizlik yüzde 15'e koşuyor. Geniş işsizlik yüzde 30'a ulaşmış.
*Çalışabilecek nüfusumuzun yarısı bile çalışamıyor. Her üç gencimizden birisi işsiz. Dolar 8'e, Euro 9 TL'ye ulaşmış. Daha nasıl çağ atlayacağız?
“FAİZİ ARTIRIP DURUYORLAR”
Merkez Bankası'nın piyasalar için sürpriz bir kararla politika faizini yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e yükseltmesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Davutoğlu şöyle konuştu;
*Şimdi de bütün dünyada faizler sıfırlanmışken bizde faizler çift haneli hale geldi. Ne demişti Sayın Erdoğan ‘yetkiyi verin, faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz'. Evet gördük. Tam bir felaket.
*Sonuçta işte geçen hafta gördünüz, faizi düşüreceğiz diye yola çıkanlar ha bire faiz artırıp duruyorlar. Daha ne kadar artıracaksınız faizleri; sebep olduğunuz ekonomik yıkımı ortadan kaldırmak için?
*Madem faiz düşünce enflasyon düşüyordu ne diye ha bire faiz artırıp duruyorsunuz? Bu palavralarının hesabını verecek bir Allah'ın kulu var mı bu koalisyon iktidarında? Evet, çıkıp dürüstçe “biz batırdık, biz ekonominin e'sinden bile anlamıyoruz” diyecek misiniz?”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan arasında yaşanan polimik
*Ülkenin güvenliğinden sorumlu bakan hukuk devletinin en önemli kurumlarından biriyle gözümüzün önünde resmen kavga çıkarmaya çalışıyor. İçişleri bakanı anayasa mahkemesiyle devam eden bir tartışmaya giremez.
* Eğer girerse bunun ismi tartışma, atışma veya didişme olmaz. Bunun ismi buz gibi devlet krizi, hükümet krizi, demokrasi krizi olur! Ne istiyorsunuz? Ne yapsın AYM? Ne yaparsa mutlu olursunuz? Nasıl bir ülke tahayyül ediyorsunuz?
*Niye AYM'ye saldırıyorlar biliyor musunuz? Tamamen keyfi, denetlenmeyen, gayr-i hukuki bir yönetim istiyorlar. Ellerindeki güç yetmiyor bir türlü.
*Bütün yargı sistemi ellerinde, istedikleri kararı aldırtabiliyor, işaret ettikleri kişiyi tutuklatıp istedikleri kişiyi hapisten çıkarıyorlar. Buna o kadar alıştılar ki, AYM'nin arada sırada yaptığı hukuk hatırlatmasına tahammül edemiyorlar.
*İktidar dünyasında yaşayanların adalet, mahkeme derdi yok. Hukuk devletinin ne olduğunu tamamen unutmuş durumdalar.
“Uzaktan eğitim devam etmektedir ancak yoksul kesimin internet erişimi yok”
*Aynı şekilde yoksul çocukların evlerinde bilgisayar veya tablet yok. Bu durum çok ciddi bir fırsat eşitsizliğidir. Milli Eğitim, bu çocukların fiziksel ve teknolojik eksikliklerini telafi etmek için hiçbir adım atmamıştır.
*Türkiye'de hanelerin yaklaşık yarısında bilgisayar yoktur. Çoğu hanede internete telefonla bağlanılmaktadır. Uzaktan eğitimin devam etmesi durumunda yoksul çocukların dezavantajlarının daha da artması muhtemeldir.
*Yıllardır yatırım yapılan Eğitim Bilişim Ağı yani EBA altyapısı geçen hafta çökmüştür. Türkiye'nin öğrenci sayısını bilmeyen bir bakanlıkla karşı karşıyayız. Bakınız bu olay, bu hükümetin artık gerçeklerden ne kadar koptuğunun bir göstergesidir. Bu olay, ülkeyi yönetmekten acizliğin ifadesidir.