İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik 19 Mart 2025’teki gözaltı ve tutuklama operasyonu, siyaset kulislerinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Siyasi analistler, bu operasyonun sadece bir yerel yönetim hamlesi olmadığını, muhalefetin en güçlü kurumsal yapısı olan CHP’nin etkisizleştirilmesi için atılan ilk adım olabileceğini öne sürüyor.
Muhalif.com.tr’de yer alan Muzaffer Ayhan Kara'nın köşe yazısına göre, iktidar bloğu uzun süredir yargıyı kullanarak seçim süreçlerini ve muhalefeti baskı altına alıyor. Yazıda, “Önce adayı etkisizleştir, ardından partiyi kontrol altına al” stratejisine dikkat çekilerek, İmamoğlu’nun devre dışı bırakılmasının ardından CHP’nin kurumsal olarak hedef alınabileceği ifade ediliyor.
CHP’nin son seçimlerde yükselen oy oranı ve yerel yönetimlerdeki güçlenmesinin, iktidar cephesinde “çift başlı iktidar” algısı yarattığı belirtiliyor. Bu durumun da operasyonların hızlanmasına yol açtığı yorumları yapılıyor.
Son dönemde bazı CHP il yönetimlerine ve kurultay süreçlerine yönelik yargı kararlarının artması da bu tezi destekleyen gelişmeler arasında gösteriliyor. Yazıda, Asliye Hukuk Mahkemeleri üzerinden alınan kararların, siyasete yargı müdahalesinin yeni bir boyut kazandığının altı çiziliyor.
Siyasi kulislerde, 19 Mart operasyonunun sadece bir başlangıç olduğu konuşuluyor. Yazıda, “Sırada CHP mi var?” sorusu sorularak, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti açısından kritik bir dönemece girdiği uyarısında bulunuluyor.