Yargıtay Onursal Daire Başkanı Aktan’dan CHP’nin kurultay davası ile çarpıcı değerlendirme: Davanın altı boş

CHP’de kurultayın iptali ve kayyum atanması talepli davayla ilgili konuşan Hamdi Yaver Aktan, “Davanın altı boş, mutlak butlan koşulları yok. Kayyum da atanamaz,” dedi. Aktan’a göre kurultay meşru şekilde tamamlandı, dava hukuki dayanaktan yoksun.

CHP'de genel başkanın değiştiği 2023 kurultayına "şaibe karıştığı" iddiasıyla açılan dava 30 Haziran’da Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek. Davadan "mutlak butlan" yani kurultayın yok sayılması kararının çıkıp çıkmaması siyasetin en önemli gündemlerinden birini oluşturuyor. Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, dava sürecini madde madde anlattı. Davanın altının boş olduğunu belirten Aktan, “kayyum atanmasının koşullarının” oluşmadığını söyledi. Aktan, “Mutlak butlanın da koşulları olmaması karşısında ceza davasının büyük bir olasılıkla mahkumiyetle sonuçlanmayacağını, hukuk davasının da reddedilmesi gerektiği” saptamasında bulundu.

‘DAVA AÇMA EHLİYETLERİ YOK’

Dava hakkında Aktan şu değerlendirmelerde bulundu:

* CHP’nin seçimli kurultayında genel başkanlık seçimi yapılmış ve sonuçlanmıştır. Sandık kurulu ve YSK bir diğer ifadeyle seçim hukukuna göre yasal süreç tamamlanmış Sayın Özel, genel başkanlık mazbatasını almıştır. Hemen belirtmeliyim ki, Parti Meclisi’ne aday olmayanların kişisel düşünceme göre hukuk davası açma ehliyetleri bulunmamaktadır. Çünkü seçimin mutlak butlan olduğunu iddia edenler öncelikle ve ön koşul olarak Parti Meclisi’ne aday olmaları gerekirdi. Böyle bir olgu olmaması karşısında kişisel düşüncem, kurultayla ilgili dava açma ehliyetleri bulunmamaktadır.

* Dava açanlardan birisinin daha sonra yerel seçimde aday olduğu bilinmektedir. Kurultayın geçersizliğini ileri sürdüğüne göre genel merkezin ve genel başkanın adaylığını belirlemesi karşısında “siz beni aday yapamazsınız çünkü geçersiz bir başkan ve Parti Meclisisiniz” demesi gerekirdi. Diğer taraftan Siyasi Partiler Yasası’nın 112. maddesi uyarınca bir dava açılmıştır. Ceza davasının 112. maddesine göre açıldığı, ardından görevsizlik kararı verildiği kamuoyuna yansımıştır. 

* 112. madde, seçimi yapan görevlileri ilgilendirmektedir. Oysa iddianamede sandık kuruluyla ilgili bir suçlama ve dava bulunmamaktadır. Etik olarak yanlış olsa bile oy kullananların cezai yaptırımla karşılaşmaları kişisel düşünceme göre olanaksızdır. 112. madde sandık kuruluyla ilgilidir. Dolayısıyla davanın altının boş olduğunu söyleyebiliriz.

‘MUTLAK BUTLAN KOŞULLARI BULUNMUYOR’

* Sandık kurulunun yasal olarak oluştuğu ve buna da bir itiraz yapılmadığı bilinmektedir. Seçim hukuku sıkı sıkıya sürelere bağlıdır. Sandık kurulu yasal olarak oluştuğu gibi, oy kullananlar da CHP’nin delegeleridir. Bir başka ifadeyle sandık kuruluna, kurul üyeliği yapamayacaklar girmemiş, CHP delege olmayanlar da oy kullanmamışlardır. Bu iki olasılığın mevcudiyeti halinde ancak hukuk mahkemesinde mutlak butlan iddiasıyla dava açılabilirdi. Bu şekilde bir sandık kurulu oluşumu ve oy kullanılması olmadığı için, mutlak butlan koşulları bulunmaktadır. 

‘ALGI OLUŞTURMA SÜRECİ’

* Öte yandan hukuk mahkemesi tedbir taleplerini reddetmiştir. Şu anda devam eden hukuk mahkemesi, kişisel düşünceme göre ceza yargılamasını beklemek durumundadır. Her ne kadar hukuk mahkemeleri daha geniş bir alanda yargılama yapmakta iseler de sıkı sıkıya birbirine bağlı olduğu görülen her iki dava da ceza yargılaması ön sorun olarak bekletici mesele olarak düşünülmelidir.

* Kamuoyunda sürekli kayyum atanacak şekilde bir tartışma hatta algı oluşturma sürecinin sürdürüldüğü görülmektedir. Hemen belirtmeliyim ki Siyasi Partiler Yasası’nda özel düzenleme “Çağrı Heyeti”dir. Çağrı heyeti, kayyım kavramından daha özel bir düzenleme olarak Siyasi Partiler Yasası’nda düzenlenmiş olmakla öncelikle Siyasi Partiler Yasası’na bakılmalıdır. Dolayısıyla kayyum atanmasının koşullarının olmadığı görülmektedir. 

‘MAHKUMİYET ÇIKMAZ’

* Belirttiğim gibi mutlak butlanın da koşulları olmaması karşısında ceza davasının büyük bir olasılıkla mahkumiyetle sonuçlanmayacağını, hukuk davasının da reddedilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Bütün bu değerlendirmelerime karşın hukuk davasında Kurultayın geçersizliği gündeme gelir ve karar verilirse tedbirin de reddedilmiş olması karşısında CHP için en aleyhe bir değerlendirmede Çağrı Heyeti gündeme gelebilir. Çağrı heyetinin de görevi son derece sınırlı ve kurultay yapmaktan ibarettir. Hukuki durum budur.

KURUCU PARTİ VURGUSU

* Yerindelik olarak değerlendirecek olursak, dünyanın en eski partilerinden olan CHP, tartışmasız kurucu partidir. Büyük çalkantılara siyasi gelişmelere hatta Ortadoğu konjonktürüne dış politika yönünden etki edeceği düşünülmelidir. Türk hukukunun doğru bir karar vereceğini düşünmekteyim. Kayyum müessesi sadece olağanüstü koşulların olduğu 12 Eylül’ü müteakip dönemde bir yasayla ve bir kereye mahsus olarak uygulandığı unutulmamalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Gazeteci İrfan Değirmenci ve Basel gözaltına alındı
Schengen vizesinde kriz... 50 binden fazla öğrenci mağdur!
İzmir’deki orman yangını kontrol altına alındı!
Trump'tan Fed Başkanı'na: İstifa etmesini çok isterim
Doğu'ya kar, Batı'ya sağanak yağış geliyor