Türkiye'de etkisini her geçen gün hissettiren yoksulluk, çocukların yaşamını derinden etkiliyor. Ucuz işgücü olarak görülen çocuklar, çalışmak zorunda bırakılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022"ye ilişkin verilerine göre, geçen yıl sonu itibarıyla 85 milyon olan ülke nüfusunun 22 milyon 578 binini çocuklar oluşturdu. Bu, nüfusun yüzde 26,5"inin, 18 yaşın altında olduğunu gösteriyor. Yine resmi istatistiklere göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 18,7'si bir işte çalışıyor. Özellikle çocuk işçiliğinin tarım işkolunda yaygın olduğu gözlemleniyor.
Kendi deyimi ile "sosyal kalkınma alanında hak temelli çalışmalar yürüten, kar amacı gütmeyen bir kooperatif" olan Kalkınma Atölyesi'nin hazırladığı ve tütün yetiştiriciliğine odaklanan raporda, kronikleşen çocuk işçiliğine dair önemli bulgular yer aldı. Bu alanda ülkede ilk defa hazırlanan ve "Gecenin Karanlığında: Tütün Yetiştiriciliğinde Çocuk İşçiliği" başlığını taşıyan araştırma, çocuk işçilerin tütün yetiştiriciliğinde kullanıldığına dair kanıtlar sunuyor.
Türkiye'de ne kadar tütün üreticisi var?
Dünya genelinde 100'den fazla ülkede tütün yetiştiriliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre, 2002'de Türkiye'de 405 bin olan tütün üreticisi sayısı, 2021 itibariyle 44 bin 258'e kadar gerilemiş durumda. Adıyaman, Denizli ve Manisa, tütün üretiminde ülkede başı çeken kentler. Türkiye, "özel şark tipi tütün" üretiminde bazı Balkan ülkeleri ve Yunanistan ile zirvede yer alıyor. Türkiye'nin ihraç ettiği bu tütün türü, en pahalı tütün çeşitlerinden biri olarak biliniyor. Özellikle Denizli bölgesinde bu çeşidin üretimi yapılırken söz konusu tütünün 'Amerikan harmanlarında rağbet gördüğü' belirtiliyor. Raporda yer alan bilgilere göre, şark tipi tütün, en tanınmış̧ sigara markalarında kullanılıyor.
Masraftan kısmak için "ücretsiz emek"
Kalkınma Atölyesi'nin Denizli bölgesinde aralarında tütün üreticilerinin de yer aldığı 46 kişiyle yaptığı araştırma, "özel şark tipi tütün" üretiminde çocuk işçiliğinin oldukça yaygın olduğunu gözler önüne seriyor. Raporda ülkedeki ekonomik tablo nedeniyle zor durumda olduğu belirtilen çiftçilerin, tütün yetiştirerek gelir elde edebilmek için masraftan kısmak zorunda kaldığı aktarılıyor. Bu nedenle de çocuklar "ücretsiz işgücü" olarak görülüp çalıştırılıyor. Bu çocukların 9 yaşından itibaren çalışmaya başladığı görülüyor. Fakat sadece onlar değil; tütün üretiminde aralarında 65 yaş üstü yurttaşların da yer aldığı "ücretsiz aile işçiliğinin" yaygın olduğu bildiriliyor.
Raporda, Tavas Ovası'nda yapılan araştırma esnasında tütün tarlalarında çalışan çocuk işçiler ile yaşlılara sık sık rastlanıldığı belirtiliyor. "Saha çalışmasında tespit edilen verilere göre, örneklemde yer alan işgücünün yüzde 10'unun üzerindeki kısmı, 2022'de hâlâ 18 yaşın altındaydı" denilen raporda, şunlar dile getiriliyor:
"Görüşmeler sonucunda 24 çocuktan 14'ünün, yaklaşık yüzde 60'ının 9 ila 13 yaşları arasında tütün tarlalarında çalışmaya başladığı belirlenmiştir. Tavas Ovası'nda tütün yetiştiriciliği ebeveynlerden çocuklara geçmektedir."
Rapora göre çocuklar genellikle tütün hasadında geceleri çalıştırılıyor. Bu çalışma biçiminin neden olduğu uykusuzluk ise çocukların gelişimlerinin ciddi manada olumsuz etkilenmesi anlamına geliyor.
Ancak tütün yetiştiriciliği "İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Listesi"nde tehlikeli işler kapsamında yer alıyor. Bu nedenle aslında 18 yaşından küçük olanların bu alanda çalışması yasaklanmış durumda.
"Tütün kırma" işlemi, iyi bir mahsul alabilmek için gece saatlerinde yapılmak zorunda. Fakat bunun dışında işin bu saatlerde yapılması, denetimden kaçınılmasını da kolaylaştırıyor.
"Tütünde çocuk işçiliği kronik bir sorundur" ifadesinin kullanıldığı rapor, şöyle devam ediyor:
"Çünkü tarlalarda çalışmanın olumsuz etkileri uzun vadelidir. Çocukların fiziksel sağlık ve güvenlikleri ile zihinsel ve duygusal gelişimlerini tehlikeye atan güvensiz koşullarda uyku saatlerinde, karanlıkta çalışmaktan korunmaları gerekmekte. Çocuklar, fiziksel gelişimleri henüz devam ettiği için tarlanın zorlu koşullarına karşı özellikle savunmasızdır."
Peki, çocuklar ne tip işlerde çalıştırılıyor?
Rapora göre çocuklar, tütün yapraklarının yerleştirildiği ve taşındığı kurutma materyalleri taşıyarak üretime dahil oluyor. Ayrıca fideleri dikme, hasat etme, tütünü kurutma ve paketleme işlerinde de yer alıyorlar. Fiziksel olarak onları "en zorlayıcı görev" olan hasat, okulların tatil olduğu yaz aylarında tamamlanırken, paketleme gibi faaliyetler ise okul takvimine denk geliyor.
Kalkınma Atölyesi'nin çalışmasında, "Çocukların tütün işçiliğinde çalıştırılması, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden biridir. Bunun tek nedeni tütün yapraklarının zehirli olması değildir" deniyor. Zira tütün işçileri, "yeşil tütün hastalığı" adı verilen rahatsızlıktan muzdarip. "Deri yoluyla nikotin zehirlenmesi" olarak bilinen rahatsızlık, tütün yaprakları toplanırken veya kurutulurken çıplak elle çalışmaktan kaynaklanıyor. Bu alanda çalışan hem yetişkinler hem de çocuklarda, bu rahatsızlığa rastlanabiliyor.
ABD'nin listesinde Türkiye yok
Araştırmada, küresel tütün yetiştiriciliğinde yaklaşık 1,3 milyon çocuğun bulunduğunun tahmin edildiği aktarılıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Çalışma Bakanlığı (USDoL), Amerikan firmaları tarafından satılan ürünlerin tedarik zincirlerinde zorla çalıştırma ve çocuk işçiliğinin yıllık kaydını tutuyor. Bu listeye göre, tütün üretiminde çocuk işçiliğinin aralarında Arjantin, Brezilya ve Meksika'nın da yer aldığı 17 ülkede tespit edildiği görülüyor. Fakat çocuk işçiliği ile yetiştirilen ürünler listesinde Türkiye tütününün yer almaması dikkat çekiyor. Raporda, şunlar kaydediliyor:
"Sigara firmalarının Türkiye'den tedarik ettikleri tütün yapraklarıyla tütün mamulü ürettiği açık. Ancak buna rağmen, Türkiye'deki tütün yetiştiriciliğinde çalışan çocukların da USDoL tarafından listeye alınmadığı görülüyor. USDoL tarafından pamuk gibi diğer ürünlerin tedarik zincirlerinde Türkiye'de çocuk işçiliği tespit edilirken, tütün yetiştiriciliğinde çocuk işçiliğinden hiç bahsedilmiyor."
Çocuk işçiliği ile nasıl mücadele edilmeli?
Raporun sonuç bölümünde ise çocuk işçiliğinin sonlandırılması için kimi önerilere yer veriliyor. Buna göre, özellikle küresel sigara şirketlerine önemli görevler düşüyor:
"Küresel sigara şirketleri, tütün yetiştiriciliği risklerinin ve işçi maliyetinin çocuklara yüklenmesinden büyük fayda sağlamakta. Bu güçlü aktörler, çocuk isçiliğinin ortadan kaldırılması için önemli bir sorumluluk taşımakta. Onların, acil adımlar atmaları gerekmekte. Tarlalarda değişim, çocukların ucuz emeğine bel bağlayan büyük şirketlerin etkili bir şekilde adım atmasıyla başlayacak."
Raporda söz konusu şirketlerin, "Avrupa Birliği (AB) düzeyinde ve özellikle Almanya'da yürürlüğe giren tedarik zinciri ile hesap verilebilirlik düzenlemelerine uyum sağlaması gerektiğine" vurgu yapılıyor. Bu düzenleme, tütünün tedarik zincirinin başından sonuna kadar izlenmesini sağlamayı hedefliyor.
Firmalar görüşme talebini reddetti
Öte yandan raporda, "Türkiye'de faaliyet gösteren on yerli ve yabancı tütün yaprağı satın alan firmanın görüşmeye davet edildiği, ancak hiçbirinin görüşme talebine yanıt vermediği" de aktarıldı.