Türkiye nüfusu 2010 yılında 73 milyon 722 bin iken 2024’te 85 milyon 664 bine ulaşarak yüzde 16’nın üzerinde artış gösterdi. Bu dönemde buğday ekili tarım arazileri yüzde 13,3 oranında azalarak 8 milyon 103 bin hektardan 7 milyon 23 bin hektara geriledi. Türkiye’de buğday üretimi ise son 15 yılda yalnızca yüzde 5,7 oranında artarak 19 milyon 674 bin tondan 20 milyon 800 bin tona çıktı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ''Verimlilikte kısmi artış var ama yeterli değil. Kuru tarım alanlarında ciddi verim kayıpları yaşanıyor, nüfus artsa da üretim yerinde sayıyor'' dedi.
Buğday ekili alanlar ise 2010 ile 2024 yılları arasında yüzde 13,3 oranında azaldı. 2010 yılında 8 milyon 103 bin hektar olan buğday ekim alanları 2024’e gelindiğinde yaklaşık olarak 1 milyon hektar azalarak 7 milyon 23 bin hektara düştü.
Buğday üretimi nüfus artışının gerisinde
Türkiye’de buğday üretimi ise 2010-2024 yıllarını kapsayan dönemde dalgalı bir seyir izledi. 2010 yılında 19 milyon 674 bin ton olan üretim, 2015’te yüzde 14,9 artışla 22 milyon 600 bin tona yükseldi. Ancak bu artış kalıcı olmadı; 2020 yılında buğday üretimi 20,5 milyon tona geriledi. 2024 yılı itibarıyla ise üretim yeniden artış göstererek 20 milyon 800 bin tona ulaştı.
Böylece 2010 ile 2024 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu yüzde 16,2 artarken, buğday üretimindeki artış yalnızca yüzde 5,7’de kaldı.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Suiçmez: ''Nüfus artsa da üretim yerinde sayıyor''
Türkiye’nin buğday üretiminde yıllardır kısır bir döngüye sıkıştığını vurgulayan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.
1950’li yıllarda 7 milyon hektar olan buğday ekim alanlarının 1980’lerde 9 milyon hektara kadar çıktığını belirten Suiçmez, 2010’dan sonra yeniden düşüşe geçildiğini vurguladı. Buna karşılık üretimin uzun süredir 20 milyon ton bandını aşamadığını kaydeden Suiçmez, "Verimlilikte kısmi artış var ama yeterli değil. Kuru tarım alanlarında ciddi verim kayıpları yaşanıyor, nüfus artsa da üretim yerinde sayıyor" dedi.
"Destekler az, fiyatlar maliyeti karşılamıyor"
Üretim maliyetlerinin dövize bağlı olarak sürekli arttığını, buna karşılık alım fiyatlarının düşük kaldığını vurgulayan Suçiçmez, tarımda üç yıllık planlı üretim modeline geçildiğini ancak uygulamanın karmaşık ve belirsiz olduğunu söyledi. Suiçmez, “Buğdaya verilen destekler bir yıl sonra ödeniyor. Bir yıl sonra ödenen destek, destek değil. Önünü göremeyen buğday üreticisinin alandan çekilmesi, buğday üretim alanlarının ve buğday üretiminin düşmesi sonucunu doğuruyor'' sözleri ile yeterli destek verilmeyen üreticinin buğday üretiminden uzaklaştığını ifade etti.
Tarımda yaşlanan nüfus uyarısı...
Genç nüfusun tarımsal üretime ilgisinin azaldığını vurgulayan Suiçmez, "Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması 58 olarak açıklandı. Gençler tarımdan uzaklaşıyor çünkü babalarının kar edemediğini görüyor. Tarımsal altyapı yetersiz. Okul yok, sağlık tesisi yok, internet yok. Bir de ekonomik baskılar eklendiğinde üretim sürdürülebilir olmaktan çıkıyor” ifadelerini kullandı. Suiçmez, stratejik ürünlerde planlı ve güçlü destek politikalarıyla tarımın yeniden cazip hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.