Öztürk, Devlet Su İşleri (DSİ) 22. Bölge Müdürlüğü'nün, tünelin 2 tahliye çıkışından birini heyelan tehlikesi nedeniyle iptal ettiğini, şirketin HES için aldığı "ÇED gerekli değildir" kararının da hileli olduğunu ileri sürdü.
Araklı Elektrik Üretim ve İnşaat A.Ş., bir süre önce Trabzon Valiliği'nce verilen “ÇED gerekli değildir” kararının ardından Araklı ilçesinde Değirmencik ve Merkezköy sınırları içerinde bulunan Karadere Çayıüzerinde Ayvadere Regülatörü ve HES projesine başladı. Bölge halkı, yapımı devam HES'e karşı hukuk mücadelesi başlattı. Muhtarlar ve yöre sakinleri, HES'in iptali için dava açtı.
İŞ MAKİNALARI TÜNELDEN ÇIKTI
Bölge sakinleri, HES inşaatının merkez mahalledeki tünel girişine giderek inşaat çalışmalarını durdurdu. Çalışanlar, iş makinelerini tünelden dışarıya çıkardı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi eski Meclis üyesi Mehmet Öztürk; bölgede meydana gelen sel ve heyelanları anımsatarak, "Burada vatandaşların HES’le bir problemi yok. 4 bin 700 metre bu 5 km’ye yakın bu tünel Yoncalı sınırından merkez köy sınırına kadar Değirmencik Köyü'nün mahallesinin altından geçiyor. Oradan yukarı Değirmencik'in altı komple heyelan komple sel. Cami çatlamış Kuran kursu çatlamış, daha buradan 5 ay önce 400 milyar tadilat yaptırdık diyoruz ki sol sahilden gidin yardımcı olalım. Orası da bizim köy orası da Değirmencik” dedi.
Öztürk, açıklamasına şöyle devam etti:
"Zaten bu proje baştan kanal tipi planlanmış yani projenin planlanması kanal tipi bunu tünele çeviriyorlar, böyle bir şey olabilir mi? 1.5 MW HES’e ÇED isteniyor doğru mu? Doğru çünkü burası çevre, burası tarım arazisi ondan sonra yerleşim yeri yani 900- bin haneli bir köy. Yazın nüfusu 5 bin. Sen burada bir HES yapacaksın 4 bin 700 metre tünel gireceksin ama ÇED gerekli değildir diyeceksiniz. Baştan beri işe hile ile başlamışlar önce 10,5 MW çıkıyorlar. 10,5 MW ihaleye çıkıyor malum firma alıyor bunu, aldıktan sonra bakıyor ki buradan ÇED çıkmaz diyor. Gidiyor devletin kurumlarına sağ olsun, devletimizin kurumları mevcut hükümete tuzak kuruyor, vatandaşına tuzak kuruyor bunu 9,5’a ÇED’den muaf için. Bunu 9,5’a düşürdün diye ÇED’den muaf olur mu bu?
BU KÖYÜN, MAHALLENİN TABANINDA HEYELAN VAR
Burada yerleşim var, 4 bin 700 metre dereden suyu alıyorsun bu derede canlı var. Burada tarım var bu köyün altına giriyorsun. Bu köye heyelan bakın, 2 tane yaklaşım tüneli vardı bu tünelin 2 tane tahliye tüneli bir tanesini Devlet Su İşleri 22’nci Bölge Müdürü heyelandan dolayı iptal ediyor. Diyor ki bu köyün bu mahallenin tabanında heyelan var. Buradan tünel olursa burası kopar gelir, ya iyi de bu tünel iptal ediyorsun da bu ana tüneli 4 bin 700 metre tüneli nasıl yapmaya reva gösteriyorsun? DSİ 22’nci bölge demiş ki "noksanlarınız var çalışmayın'. Adamlar ne devlet tanıyor ne kurum tanıyor. Ben yaparım diyor ya bu milleti devletine küstürmesinler. Bu millet vatanseverdir. Şeyh Edebali’nin güzel bir sözü var diyor ki, insanı yaşat ki devlet yaşasın, HES’çileri yaşatalım ki insanlar ölsün. Bakın hala şu Karadere’de 2 tane vatandaşımızın cesedi var ya biliyorsunuz, Çamlıktepe’de bir heyelan oldu, 1O kişi rahmetli oldu. Allah hepsine gani gani rahmet etsin. 8 tanesinin cesedi bulundu. 2 tanesinin cesedi şu Karadere’de. Ya biz bir köyü dereye mi indirelim?
“NEREYE GİDELİM BİZİM GİDECEK YERİMİZ YOK”
Bölge halkından bir vatandaş ise, evinin önündeki fındık bahçesini göstererek, “Bak tarla gitti gidiyor biz nereye gidelim bizim gidecek yerimiz yok. Benim çocuklarımın hepsi kirada otuyorlar akşama hurdaya gidiyorlar bir ekmek parası buluyorlar çöplerden. Biz öyle zengin bir köy değiliz ki 12 ayın 1 ayı var bir fındığımız onu da dereye verdikten sonra biz ne yapalım biz nereye gidelim bunun çaresini bulun. Bizi kim vatanına koyar" dedi.