Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, yaklaşık bir yıl önce Fransız istihbaratının kendisine ulaşarak Moldova'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Moldova hükümetinin bazı Telegram kanallarını sansürlemesine yardımcı olmasını istediğini açıkladı.
Durov, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fransız (ve Moldovalı) yetkililer tarafından işaretlenen kanalları inceledikten sonra, kuralları açıkça ihlal eden birkaç kanalı tespit edip kaldırdıklarını söyledi. Daha sonra söz konusu sansür talebini kendisine ulaştıran aracının kendisine tekrar ulaştığını aktaran Durov "Bu işbirliği karşılığında Fransız istihbaratının, geçen yıl Ağustos ayında tutuklanmamı emreden hâkime hakkımda 'iyi şeyler' söyleyeceğini söyledi" dedi.
Durov, kısa bir süre önce 'sorunlu' olduğu iddia edilen Telegram'daki Moldova kanallarından oluşan ikinci bir liste aldıklarını belirtti. Bu kanalların neredeyse tamamının meşru ve kurallara uygun olduğunu söyleyen Durov, tek ortak noktalarının 'Fransız ve Moldova hükümetlerinin hoşlanmadığı siyasi görüşleri dile getirmeleri' olduğunu belirtti. Durov, ikinci sansür talebini reddettiklerini, sansür girişimlerini ifşa etmeye devam edeceğini açıkladı.
Durov'un açıklaması şöyle:
"
Yaklaşık bir yıl önce, Paris'te mahsur kaldığım sırada, Fransız istihbarat servisleri bir aracı aracılığıyla bana ulaşarak, Moldova'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Moldova hükümetinin bazı Telegram kanallarını sansürlemesine yardımcı olmamı istedi.
Fransız (ve Moldovalı) yetkililer tarafından işaretlenen kanalları inceledikten sonra, kurallarımızı açıkça ihlal eden birkaç kanalı tespit edip kaldırdık. Aracı daha sonra bana, bu iş birliği karşılığında Fransız istihbaratının, geçen yıl Ağustos ayında tutuklanmamı emreden hâkime hakkımda "iyi şeyler" söyleyeceğini söyledi.
Bu, birçok açıdan kabul edilemezdi. Eğer kurum gerçekten hâkime başvurduysa, bu yargı sürecine müdahale etme girişimi anlamına geliyordu. Eğer başvurmadıysa ve sadece müdahale ettiğini iddia ettiyse, o zaman Doğu Avrupa'daki siyasi gelişmeleri etkilemek için Fransa'daki hukuki durumumu kullanıyordu; bu, Romanya'da da gözlemlediğimiz bir örüntüydü.
Kısa bir süre sonra Telegram ekibi, sözde "sorunlu" Moldova kanallarından oluşan ikinci bir liste aldı. İlkinin aksine, bu kanalların neredeyse tamamı meşru ve kurallarımıza tamamen uygundu. Tek ortak noktaları, Fransız ve Moldova hükümetlerinin hoşlanmadığı siyasi görüşleri dile getirmeleriydi.
Bu talebi yerine getirmeyi reddettik.
Telegram ifade özgürlüğüne bağlıdır ve siyasi nedenlerle içerik kaldırmayacaktır. Telegram'a platformumuzu sansürlemesi için yapılan her türlü baskı girişimini ifşa etmeye devam edeceğim. Takipte kalın."