İddianamede ayrıca İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde davası görülen ve Seçil Erzan'ın da yargılandığı "yüksek karlı gizli fon vaadiyle dolandırıcılık" dosyası ile birleştirilmesi talep edildi. Ateş ile ilgili iddianamede 24 kişinin şikayetçi olduğu bildirildi.
Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Fatih Terim'in kızı Buse Terim ile eski eşi Volkan Bahçeli gibi isimler, Ateş hakkında şikayetçi olan ve kamuoyuna mal olmuş kişiler arasındaydı.
"Fatih Terim'le telefonda konuştuk"
Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında ifadesi alınan Denizbank Genel Müdürü, Seçil Erzan vakasından 7 Nisan 2023 tarihinde haberdar olduğunu söyledi.
"Savcı beyin kendisi de beni dinleyip hak verdi ve takdirini de bu yönde kullandı. 7 Nisan 2023 tarihinde Fatih Terim'le telefonda konuştuk, 8 Nisan 2023 tarihinde görüşmek üzere randevulaştık, kendisi de o tarihte yanında Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile geldiler, burada kendileriyle banka genel müdürüyle görüştüm, geri kalan kısmı zaten önceki ifademde geçmektedir," dedi.
Erzan'ın, bankanın 643 şube müdüründen biri olduğunu, "herhangi bir ilgisi" olmadığını, davada adı geçen kişilerle herhangi bir görüşme yapmadığını vurgulayan Ateş, "Herhangi bir fonun kurulması zaten Sermaye Piyasası Kurulu iznine tabidir, bizim bu konuda herhangi bir inisiyatif almamız zaten söz konusu değildir. Bu fonlar zaten internet üzerinden bütün dünyaya açıktır, hiçbir şekilde saklı, gizli, özel bir fon olarak adlandırılabilecek bir fon sadece bizim bankamız özelinde değil, dünyada mümkün değildir, bu husus bundan rant elde edebilecek insanların uydurmasıdır," ifadelerini kullandı.
"Beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur"
7 Nisan'a kadar kamuoyuna mal olmuş mağdur kişilerden telefon almadığını belirten Ateş şu şekilde konuştu:
"Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu isimli şahıslar en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi meselesinde beni aramıştır, bu şekilde beni arayabilecek insanlar bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan isimli şahsa teslim etmeden önce beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur."
Ne olmuştu?
Yüksek getirili fon adı altında 'ponzi' sistemi kuran Seçil Erzan, Denizbank'ın Çorlu şubesinde uzun yıllar çalıştıktan sonra 2011 yılında yine Denizbank'ın Bahçeşehir şubesine, oradan da Florya şubesine atandı.
İfadelerine göre Florya'da Galatasaray tesislerine yakın olduğu için kulüp çalışanlarıyla yakın ilişki kurdu.
Erzan ve diğer 6 sanığın davası İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Sanıklar "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
En son 20 Kasım'da hakim karşısında çıkan sanıkların bir sonraki duruşması ocak ayında görüldü.
Denizbank'tan Seçil Erzan açıklaması: Olaydan haberimiz olmadı
Denizbank, günlerdir kamuoyunu meşgul eden olayla ilgili "Bankamız üst yönetiminin olaydan hiçbir haberi olmadı" açıklamasını yaptı.
Bankanın açıklaması şu şekilde:
"Birçok şikayetçi ifadesinde, Seçil Erzan’a aylarca ulaşılamadığı, ulaşanların da kendilerinin oyalandığını beyan etmesine karşın hiçbirinin 7 Nisan tarihinde DenizBank tarafından yapılan ihbar öncesinde Bankamıza, BDDK’ya veya diğer resmi kurumlara başvurmaması tamamen banka dışında gelişen olaylardan Bankamız yönetiminin haberdar olma imkanını ortadan kaldırmıştır."
Bankamızca 7 Nisan tarihinde yapılan başvurudan sonra birkaç gün içinde 29 şikayetçi Seçil Erzan tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla Teftiş Kurulumuza başvurmuştur. Bu şikayetçilerden hiçbiri, Seçil Erzan tarafından dolandırılırken Bankamızın herhangi bir yöneticisinin adının kullanıldığına dair bir beyanda bulunmamıştır.
Bu yönde Türkiye bankacılık sistemine dahi tehdit olabilecek davranışlardan kaçınılmamıştır. Hatta kendilerinin de sahte olduğunu kabul ettikleri, bankacılık sisteminde bir anlam ifade etmeyen ve banka tarafından düzenlenmemiş kağıtlar kullanılarak banka aleyhine ihtiyati haciz kararı alınmış, basın önünde bu karar icra edilmeye çalışılmıştır.
Bankanın bu karar aleyhine Bölge Adliye Mahkemesi’ne yaptığı başvuru kabul edilmiş haksız ve hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararı iptal edilmiştir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu paraların Seçil Erzan’dan tahsilini mümkün görmeyen şikayet sahipleri, Bankaya karşı haksız olarak alacaklarının tahsili maksadıyla dava açmışlardır. Bütün bu yaşananlardan anlaşıldığı üzere, banka ve yöneticileri üzerinde kamuoyu baskısı oluşturulmaya çalışılmaktadır."
'Yüksek faiz getirili' davanın iddianamesinde kimler var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede kamuoyunun yakından tanıdığı isimler yer alıyor.
Bir tür 'saadet zinciri' kuran sanık Seçil Erzan'ın yakın çevresinden kişisel güven ilişkisine dayalı yüksek miktarda paralar alarak bu işe başladığı kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Bülent Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon bulunduğunu ve müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği görülüyor.
Müştekiler arasında 18 kişi bulunuyor. Bunlar arasında kamuoyunun yakından tanıdığı Fatih Terim, Buse Terim, Fatih Terim'in damadı Volkan Bahçekapılı, futbolcular Arda Turan, Ayhan Akman, Emre Belözoğlu, Semih Kaya, Hakan Ateş, Muslera, Selçuk İnan gibi isimlerin de bu fona dahil olduğu savcılık ifadelerinde ortaya çıktı.
Fatih Terim ifadesinde ne dedi?
Anadolu Ajansı'na göre Fatih Terim, soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran'da ifade verdi.
Terim ifadesinde Seçil Erzan'ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu belirtti.
Terim, "Fatih Terim fonu" olarak da adlandırılan dolandırıcılık olayıyla ilgili savcılığı şu ifadeyi verdi:
"Yani benim bütün bankacılık işlemlerimi birlikte çalıştığım bankada çalışanlar yönetmekteydi. Hayatımda hiçbir zaman Denizbank'ın hem Florya'daki hem de Levent'teki şubesine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğu zaman ise yakınlarımdan aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bazen de yanımdaki çalışanlarım ihtiyacım olan parayı bankadan alıp bana getirip verirler. Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime de geldiğinde belgelere imza atmışlığım olmuştu."
"Şöyle ki bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim. Onlar da kendi bilgisayarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar. 6 Nisan'da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank'ta çalışan Rüya hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi.
Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219.300 dolar, 47.400 lira (mevduat) ve saklama O/N hesabı 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan'ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in Garanti Bankası'ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219.300 dolar, 47.400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi."
"Ne kadar zarara uğratıldığımdan dahi haberdar değilim. Fakat halihazırda bu zamana kadar özellikle bankacılık işlerimi yürüten Seçil Erzan, Rüya hanım ve başkaca tespit edilecek benim bankacılık işlemlerimde usulsüzlük yapan Denizbank çalışanlarından şikayetçiyim."
Adalet Bakan Tunç: Yargısal süreç sonunda en doğru karar çıkacaktır
TRT'nin aktardığına göre Meclis’te gazetecilere konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dolandırıcılık davasıyla ilgili şunları söyledi: “7 sanık ve 18 müşteki var. Bu iddianame İstanbul 41’inci Ağır ceza mahkemesince kabul edildi. İlk duruşma yapıldı. İkinci duruşma 12 Ocak 2024’te gerçekleştirilecek. Yargı elbette iddiaları araştıracak. Kimler suçlu kimler suçsuz müştekiler tanıklar şüpheliler dinlenecektir yargısal süreç sonunda en doğru karar ortaya çıkacaktır.”