Şair Sezai Karakoç ve Cemal Süreya'nın şiirler yazdığı, edebiyatın Mora Roza'sı, Muazzez Akkaya Giray, 95 yaşında yaşamını yitirdi.
Eğitim hayatına Kandilli Kız Lisesi'nde başlayan Akkaya, 1948 yılında bu okuldan mezun oldu. 1949'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Maliye Bölümüne girerek, burada Sezai Karakoç ve Cemal Süreya ile aynı sınıfta okudu. Daha sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu ve Hazine avukatı olarak görev yaptı .
Orhan Giray ile evli olan üç çocuk annesi Giray, yaklaşık bir yıl boyunca safra kesesi kanseri tedavisi görüyordu. İstanbul'daki evinde hayatını kaybeden Giray'ın cenazesi, 9 Haziran Pazartesi günü Fenerbahçe Camisi'nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecek.
Şairlerin aşkı
Muazzez Akkaya Giray, Türk edebiyatında derin izler bırakan bir isim olarak, Sezai Karakoç'un "Mona Roza" şiirinin ilham kaynağı olmasıyla hafızalarda yer edindi. Mülkiye’deki sınıf arkadaşları Sezai Karakoç ve Cemal Süreya, Muazzez Akkaya’ya âşık oldular. Rivayete göre, ikili bir iddiaya girerek Akkaya’nın kalbini kazanan kişinin kazanacağı, kaybedenin ise soyadından bir harfi sileceği kararlaştırıldı. Cemal Süreya, “y” harfini sildi, iddiayı kaybettiği için.
Sezai Karakoç, ona ithafen yazdığı “Mona Roza” şiirinde akrostiş olarak “Muazzez Akkayam” adını gizledi.
Muazzez Akkaya geçen yıl yaptığı bir söyleşide Karakoç’un ısrarcı, Süreya’nın daha çekingen olduğunu, iki şairle de duygusal bir ilişki kurmadığını, bu tarz bir arkadaşlığı düşünmediğini söyledi.
Şairlerden gelen şiirleri saklamadığına pişman olduğunu belirten Akkaya, Sezai Karakoç’u ölümünden bir ay önce sahilde gördüğünü, tanıyamadığı için konuşamadığını anlattı.
Hayatı, Emine Öte tarafından “Mahrem Şiir: Mona Rosa” adıyla kitaplaştırılan Akkaya, yalnızca iki büyük şairin ilham kaynağı olarak değil, aynı zamanda genç Cumhuriyet'in kadın ideallerini temsil eden bir figür olarak da anımsanıyor.