25 Temmuz 2023 tarihinde Adana'nın Kozan ilçesinde ilki saat 08.44'te ve ikincisi saat 10.57'de olmak üzere 5,5 ve 4,4 büyüklüğünde deprem yaşanmıştı.
Adana bölgesine ilişkin riskleri daha önceden vurguladığını belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "6 Şubat depremlerinde çok kompleks faylar kırıldı. Pazarköy merkezli depremli merkezde ilk olarak Gaziantep'teki fay kırıldı. İkinci olarak Pazarköy'de Pazarcık'taki fay kırıldı. Üçüncüsü Kırıkhan'daki Amanos fayı kırıldı. Sonra da elbistan kuzeyinde Erkelek'teki fay kırıldı ve o Malatya'ya doğru ilerledi. Diğer ucu ise Çardak ve Göksu'ya doğru uzandı. Kırılmadan evvel stresle dolu olan fay kabuğu, kırıldıktan sonra komşu faylara stresini aktarır. Bu komşu faylardan biri Antakya fayıydı ve Antakya'da ikinci bir deprem oldu. Diğeri de Savrun ve Göksun faylarına stres yüklenmişti ve ilk günden beri riski vurgulamıştım. Bizim riskli gördüğümüz bu iki faydan Antakya fayı kırıldı, Savrun ve Göksun fayında ise 6-6,5'luk deprem bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"7-8'LİK SALLANMA HİSSEDİLDİ"
Depremin zemin koşulları gereği şiddetli hissedildiğini aktaran Üşümezsoy, "Celal Şengör'ün ileri sürdüğü, Doğu Anadolu fayı dedikleri Bingöl'den gelip Kıbrıs'tan giden bir fay yok. Bu batıya doğru gitmiyor, tersine Amanos Dağları Toroslar'ın içine saplanıyor ve dönme hareketi yapıyor. Adana'nın zemin koşulları gereği Kozan'da 7-8'lik sallanma şiddeti hissedildi. Kuzeyden başlayıp güneye kadar giden Adana'nın her bölgesinde aynı şiddette hissedildi" dedi.
"7'LİK BİR DEPREM OLABİLİR"
Üşümezsoy, "Aynı bölgenin ucunda bir deprem daha bekliyorum" dedi ve şöyle devam etti:
Son olan deprem aslında güneybatı ve güneydoğuya doğru iki tane kırılma sonucunda oluştu. 1544'te Elbistan'da olan deprem 500 yıl sonra tekrar etti. Adana Havzası'nda tarih boyunca bir dizi deprem olmuş, buraya uzanan fayların oluşturduğu bir mekanizma var. Tek bir yalıtımlı fay sistemi yok. Normal faylar var bir de yanaltımlı faylar var. Adana Havzası içindeki bölgelerde 7'lik bir deprem olabilir."
"ŞEHİR KURMAYA UYGUN DEĞİL"
Bölgedeki fayların tespit edilmesinin zor olduğunu ifade eden Üşümezsoy, belirlendiği düşünülen fayları baz alarak şehirleşmenin yanlış olduğunu belirtti. Üşümezsoy, "Adana, geniş bir havza. Bu havza Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltası. Jeolojik ortam olarak da kuzeyden Toroslar güneybatıya doğru faylar yanal olarak aşağı dorğu havzanın dibinde hareket ediyorlar. Havza, Akdeniz'in güneye çekilmesiyle genişliyor. Kıbrıs'ın güneye doğru hareketiyle de bir yandan çöküyor. Bu bölgede zayıf bölgeler var ve zemin şiddeti aynı duyuyor. Fayı bulduk, bundan uzaklaşarak bina yapalım fikri doğru değil. Orası şehir kurmaya uygun değil. Ova içindeki faylar örtülmüş ve yumuşak tabakalar içinde. Orada şehir kurulduğu zaman deprem olup da inşaatlar batsa da oraya yeniden şehir kuruluyor, tıpkı antakya'da olduğu gibi" yorumunda bulundu.