CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Karabat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’deki dev enerji planına dahil olmak adına Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlük hakkından vazgeçmeye hazırlandığını öne sürdü.
Erdoğan Dış Politikada Umut Arıyor
Karabat’a göre ekonomik ve siyasi kriz nedeniyle içeride halk desteğini kaybeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çıkışı dış politikada arıyor. Bu kapsamda Doğu Akdeniz’deki enerji projelerine yönelen Erdoğan’ın kritik aktörlerle pazarlık yürüttüğü iddia ediliyor.
Doğu Akdeniz’de Yeni Enerji Haritası Kuruluyor
Esad rejiminin devrilmemesiyle bölgedeki dengeler değişti. Bu gelişmeyle birlikte Doğu Akdeniz’deki doğal gaz projeleri yeniden gündeme geldi. Bölgedeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması için kapsamlı bir altyapı planı masada. Karabat, bu sürecin arkasındaki aktörlerin Trump ve İsrail olduğunu savunuyor.
Boru Hattı İçin Türkiye Ana Güzergâh
Doğal gazın Avrupa’ya taşınabilmesi için ekonomik olarak en uygun güzergâhın Türkiye olduğunu belirten Karabat, deniz altına boru döşemenin maliyetinin yüksekliği nedeniyle karadan geçen bir hat planlandığını ifade etti. Bu projeye göre boru hattı Kıbrıs’tan başlayarak Adana Yumurtalık’a ulaşacak.
Milyar Dolarlık Rezervler Enerji Pazarlığını Belirliyor
Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin değerinin yaklaşık 2 trilyon dolar olduğunu belirten Karabat, bölgeye komşu ülkelerin – Katar, Irak, Suriye – toplam yer altı kaynaklarının ise 12 trilyon doları aştığını aktardı.
Kıbrıs ve Suriye Üzerinden Türkiye’ye Enerji Akışı
Enerji projeleri kapsamında çıkarılacak doğalgazın Kıbrıs Adası’nda toplanarak Türkiye’ye yönlendirilmesi planlanıyor. Belirlenen rota, Kıbrıs’ın Dipkarpaz Burnu ile Yumurtalık arasında olacak. Suriye’deki Banyas Limanı da bu planın bir parçası olarak düşünülüyor. Banyas’tan Kıbrıs’a uzanacak bir boru hattı da gündemde.
Kıbrıs’ta Garantörlükten Vazgeçme Hazırlığı
Projenin en tartışmalı noktası, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye tarafından tanınması ihtimali. Karabat, Türkiye’nin garantör ülke statüsünden vazgeçerek bu projeye dahil olmaya çalıştığını öne sürdü. Erdoğan’ın bu tavizi elinde bir koz olarak kullandığı belirtildi.
Macaristan'da Dikkat Çeken Zirve
Karabat, Kasım ayında Macaristan’da gerçekleşen ve Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Arnavutluk liderleriyle buluştuğu görüşmeye dikkat çekti. Bu temasın enerji planlarıyla bağlantılı olduğunu vurguladı.
Hakan Fidan’ın Diplomatik Trafiğinde Kıbrıs Ön Planda
Karabat’a göre Hakan Fidan, son dönemde gerçekleştirdiği yurtdışı ziyaretlerde ağırlıklı olarak Kıbrıs konusunu gündeme taşıyor. Türkiye’nin bu süreçte garantörlükten feragat etmeye açık olduğunu diplomatik kanallar aracılığıyla ilettiği iddia ediliyor.
Trump’ın Yakın Dostu Hamm Sahada
Süreçteki en kritik figürlerden birinin ABD’li milyarder ve petrol yatırımcısı Harold Hamm olduğunu dile getiren Karabat, Hamm’ın Trump’a ve İsrail’e yakınlığıyla bilindiğini belirtti. Hamm’ın şirketleriyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasında iş birliği anlaşmaları yapıldığına dikkat çekildi.
TPAO ile Anlaşma, Darbe Girişiminden 5 Gün Önce Duyuruldu
Karabat, Continental Resources ve TransAtlantic Petroleum ile yapılan anlaşmanın Diyarbakır ve Trakya’da kaya gazı ve petrol aramalarını kapsadığını, bu açıklamanın İmamoğlu’na yönelik siyasi hamleden yalnızca beş gün önce yapıldığını hatırlattı.
Türkiye’deki Enerji Rezervleri Hamm’a mı Verilecek?
Diyarbakır ve Trakya’daki potansiyel enerji rezervinin 350 milyar dolar civarında olduğu ifade edilirken, İskenderun Körfezi’ndeki petrol kaynaklarının da Harold Hamm’a devredilmesinin gündemde olduğu öne sürüldü.
İsrail ve Trump Etkisi
Karabat, Hamm’ın İsrail ile olan yakın ilişkilerine dikkat çekerek, bu ortaklığın sadece ticari değil, jeopolitik etkiler barındırdığını vurguladı. Hamm’ın hem İsrail’i hem Trump’ı temsil ettiği, dolayısıyla Erdoğan’ın bu bağlantıları kullanarak dış destek aradığı öne sürüldü.
Batı Erdoğan’a Güvenmiyor, Erdoğan Taviz Vadediyor
Batı ülkelerinin Erdoğan’a güvenmediğini belirten Karabat, Erdoğan’ın “muhalefeti tasfiye edeceğim, uzun vadeli planlarınızı benimle yapın” diyerek güven tazelemeye çalıştığını iddia etti. Erdoğan’ın dış politikada her tavizi vermeye hazır olduğu belirtildi.
İmamoğlu Hamlesi Trump Randevusu İçin mi?
Karabat, Erdoğan’ın Mayıs ayına kadar Trump’tan randevu almak istediğini, bu nedenle İmamoğlu’na yönelik yargı sürecinin hızlandırıldığını öne sürdü. Savcılığın üniversiteye "hızlı hareket edin" talimatı verdiği iddiası da bu bağlamda değerlendirildi.
“Türk Halkı Bu Darbeyi Geri Püskürttü”
Karabat, Türk milletinin bu girişime karşı durduğunu ve milli iradenin sandıkta tecelli edeceğini söyledi. Bu nedenle Erdoğan’ın planlarının yarım kalacağını vurguladı.
“İmamoğlu Cumhurbaşkanı Olacak”
Karabat, Ekrem İmamoğlu’nun halk desteğiyle Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı olacağını, hiçbir kumpasın bunu engelleyemeyeceğini belirtti.
“Bu Planlar Tarihe Utanç Olarak Geçecek”
Son olarak Karabat, Türkiye’yi jeopolitik rant için otoriter rejime dönüştürme planlarının ifşa olduğunu ifade ederek, bu süreçte rol alan herkesin günü geldiğinde halk ve yargı önünde hesap vereceğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat'ın konuyla ilgili sosyal medya paylaşımı şöyle: