Ortaylı'dan Selimiye'deki tartışmalı restorasyona tepki: Hafızaya karşı suç

Daha önce “İhya mı, imha mı?” sözleriyle tepki gösteren İlber Ortaylı, Selimiye Camii restorasyonuna ilişkin eleştirilerini sürdürdü. Ortaylı, “Selimiye’ye el sürmek, Sinan’a, Osmanlı’ya, Edirne’ye el sürmektir” dedi.

Tarihçi İlber Ortaylı, dünya kültür mirası listesinde yer alan Mimar Sinan’ın ‘ustalık eseri’ Selimiye Camii’nde uzun bir süredir devam eden tartışmalı restorasyon çalışmasıyla ilgili bir kez daha tepki gösterdi.

Ortaylı, Hürriyet gazetesindeki köşesinden restorasyon çalışmasıyla ilgili "Eğer o kurulda, çocuklarına karşı sorumluluk hisseden, adını saygıyla anılacak bir miras bırakmak isteyen biri varsa, derhal bu işlerden elini eteğini çekmelidir" dedi. Ortaylı'nın yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Bugün Türkiye’nin bazı camileri rutubetten, nemden, ilgisizlikten zarar görüyor. Kalem işleri, yani o ince nakışlar, sık sık yenileniyor; kimi zaman ehil ellerle, kimi zaman ise zevksiz müdahalelerle. Depremler, bakımsızlık ve yanlış restorasyonlar bu eserleri yıpratıyor. Üstelik çoğunun röleveleri, yani özgün plan ve çizimleri, tarih boyunca özenle saklanmamış; kaybolmuş ya da rastgele arşivlerde tozlanmıştır.

'Torba dolsun' devri

Şimdi kalkıp bu mirası 'yeniden yorumlamak' bahanesiyle müdahale eden bir kurul var. Her şeye karar verme yetkisini kendinde gören bir masa etrafında toplanmışlar. Belli ki 'torba dolsun' devri yine gelmiş. Edirne milletvekillerinden biri de, her konuda fikir beyan etmeyi meziyet sayarak bu girişimleri destekliyor. Fakat yanılıyorlar: Bu millet artık kandırılmıyor. İnsanlar uyanıyor, olan bitenin farkında. Elli yıl sonra yaşayacak Türkler, bu günü hatırladıklarında, yapılanları ancak alaycı biçimde anacaklardır.

Eğer o kurulda, çocuklarına karşı sorumluluk hisseden, adını saygıyla anılacak bir miras bırakmak isteyen biri varsa, derhal bu işlerden elini eteğini çekmelidir. Zira bu yapılanlar sadece bir mimarî müdahale değil, bir hafızaya, bir kimliğe karşı işlenmiş suçtur.

Bakanlığın utanç belgesi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Selimiye Camii ile ilgili savunma metni göndermesi ise başlı başına bir utanç belgesidir.

Ey millet, camilerine sahip çık! İstanbul Üniversitesi Rektörümüz Sıddık Sami Onar Hoca 'Camiler İstanbul’un tapusudur' demişti. Çünkü bu kubbeler, bu taşlar, bu mihraplar sadece ibadet yerleri değildir; bu memleketin tapularıdır. Her gelen kurul, her idareci, her 'yenilik' sevdalısı dünyayı kendi hevesine göre değiştirmeye kalkarsa sonu gelmez.

Selimiye’ye el sürmek, Sinan’a, Osmanlı’ya, Edirne’ye ve Türk aklının asırlar boyu kurduğu estetik düzenine el sürmektir. Bir eseri korumak, onu yeniden yapmak değil; onu anlamak, anlamına saygı duymaktır. Bizde ne yazık ki hâlâ bu fark kavranamadı. Oysa Selimiye sadece taşla değil, ruhla inşa edilmiştir; ve o ruhu yitirdiğimiz gün, biz de kim olduğumuzu unutacağız."

Ne olmuştu?

Selimiye Camii'ndeki mevcut restorasyonun projesi 19 Haziran 2023 tarihinde Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün kararıyla onanmış ve uygulamaya başlanarak ana kubbe hat - tezyinat uygulamaları Aralık 2024'te tamamlanmıştı.

Restorasyon faaliyeti sırasında bir grup hattat, nakkaş ve mimar yeni bir kalemişi restitüsyon projesi önermiş, bu öneri yaklaşık iki yıl süren tartışmalara yol açmıştı. Söz konusu öneriyle Selimiye Câmîi’nin yazı - tezyinat alanlarının ve özellikle ana kubbe tezyinatının değiştirilmesi teklif ediliyordu.

Bahsi geçen tartışmalar restorasyon çalışmasının Ağustos 2023'ten Aralık 2024'e kadar durmasına sebep olmuştu. Sözü geçen ekip bu defa “Selimiye Camii Tetkik ve Tahkik Heyeti” adıyla, Fatih Sultan Mehmed Vakıf Üniversitesi’nden 29 Eylül 2023 tarihinde bir yetkilendirme yazısı almış, iddialarını ve yeni projelerini içeren yazıları Şubat 2024'te Bilim Kurulu'na sunmuştu. Bilim Kurulu da öneriyle ilgili yeterli belge ve bilimsel veri sunulamamış olması gerekçesiyle projenin reddine karar vermişti.

Reddedilen proje, Mayıs 2024’te Koruma Bölge Kurulu'na da iletildi, ancak aynı gerekçe ile reddedildi. Söz konusu ekip, tekrar rapor ve dilekçe hazırlayarak tekrar başvuruda bulundu, başvuru 8 Ocak 2025’te Koruma Bölge Kurulu kararıyla onaylandı ve uygulaması tamamlanmış kalemişi projelerinin onayı iptal edildi.

Adı geçen ekip, proje raporlarını 3 Haziran 2025’te tekrar Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğüne teslim etti, ancak 11 Haziran 2025’teki kurul toplantısında görüşülen projeye onay verilmedi.

Üç defa resmî yolla ve kurul kararlarıyla reddedilen yeni restitüsyon projesi 29 Temmuz 2025’te Edirne Koruma Bölge Kurulu kararıyla onaylandı.

Bunun üzerine restorasyonla ilgili Bilim Kurulu istifa etmiş, caminin tarihi bütünlüğü tartışma konusu olmuştu.

Yeni restitüsyon projesi, raspa çalışmasıyla bulunan 1808-1883 yılı katmanındaki hat-tezyinat alanları ve sekiz adet Esmaü’l-hüsna yazılı madalyonları kaldırıp, 31 metreyi mütecaviz kubbeyi “Klasik dönem-16. yüzyıl tarzına dönüş” adı altında, beyaza boyamayı teklif ediyordu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Ertuğrul Özkök: Ekim anketi: Trump görüşmesi ve Gazze masası Erdoğan’ın ve AKP’nin oyunu ne kadar etkiledi?
Bakanlık kaynakları KADES'i doğruladı: Güllü kimden şiddet görüyordu?
Skandallarla gündeme gelen İÜ Rektörü Osman Bülent Zülfikar, İmamoğlu'nun diplomasının iptalini böyle savundu
Sayıştay raporu: TOKİ 188 millet bahçesi, 13 yurt ve pansiyon yapmış
Sahibi olmadığı hastaneyi satmaya çalışanlara dolandırıcılık davası