Türkiye’de organ naklinin yasal zeminini hazırlayan 2238 sayılı Organ ve Doku Nakli Yasası, 46’ncı yılında. 1979 yılında Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın öncülüğünde hazırlanan ve 1980’den önce Meclis’ten geçen ender yasalardan biri olan bu düzenleme, aradan geçen onlarca yıla rağmen hâlâ ilk günkü kadar geçerli ve etkili.
Öncü Bir Yasa, Küresel Bir Örnek
Organ nakli uygulamalarını hem etik hem de hukuki zemine taşıyan yasa, sadece Türkiye için değil, diğer ülkeler için de örnek teşkil etti. Kadavradan organ naklinin önünü açan yasanın çıkış sürecinde Prof. Dr. Haberal; siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, din adamları ve medya ile yoğun temaslarda bulundu. Toplumun “dinen sakıncalı olabilir” şeklindeki çekincelerine karşı bilimsel ve sosyal temelli bir yaklaşım benimsendi.
Haberal: “Organ Ticaretiyle Mücadele İçin İlk Adımı O Yıllarda Attık”
Günümüzde halen ciddi bir sorun olan organ ticaretine karşı da önlem içeren yasanın üçüncü maddesi, bu yönüyle ayrı bir önem taşıyor. Prof. Dr. Haberal, yıllar önce bu tehdidi öngörerek yasaya bu yönde maddeler eklenmesini sağladı. Böylece yasal boşlukların kötüye kullanılması engellendi.
“Organ Bağışı, En Değerli İnsanlık Görevidir”
Haberal, her fırsatta yaptığı çağrıyı bir kez daha yineledi:
“Organ bağışı, hayat kurtarır. Bu en kutsal insanlık görevlerinden biridir. Daha fazla insanı yaşatmak elimizde.”
Prof. Dr. Haberal ve ekibi, yasanın hazırlanma sürecine ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair detayları Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'nde, Kanal B ekranlarında anlattı.
Hem Yasa 46 Yaşında, Hem Organ Nakli 50. Yılında
Bu yıl sadece 2238 sayılı yasanın 46. yılı değil; aynı zamanda Türkiye’de organ nakli uygulamalarının da 50. yılı. 3 Kasım’da Türkiye, bu alandaki 50 yıllık birikimini ve başarılarını kutlamaya hazırlanıyor.