İYİ Parti’nin öğrencilerin yurt ve barınma sorunlarıyla ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne alınmasına ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Öğrenciler ve aileleri yüksek kira ve özel öğrenci yurt fiyatları karşısında bu yıl da büyük bir çaresizlik yaşamaktadır. Bazı öğrenciler yüksek kira artışları karşısında büyükşehirlerde ev ve oda yerine yatak ve ranza kiralama yoluna gitmeye başlamışlardır. Bazı öğrenciler ise paylaşımlı ev ve paylaşımlı odalara yönelmiştir. Her iki yöntemde de öğrencilerin barınma konusunda ne kadar çaresiz bırakıldıkları ve okumak için ne denli fedakarlıklara katlanmak zorunda kaldıkları ortaya konmuştur” diye konuştu.
'Birçok öğrenci kazandıkları okula kayıt yaptıramamıştır'
Önerinin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, şunları söyledi:
“Ülkemizde bir türlü önlemeyen yüksek kira artışları üniversite öğrencilerini de mağdur etmiştir. Artan konut kiraları ve zamlanan özel öğrenci yurt fiyatları karşısında yüz yüze eğitim iyice zorlaşmıştır. Bu yıl da sınırlı sayıdaki KYK yurtlarını yerleşemeyen öğrenciler ya kiralık evlere ya özel öğrenci yurtlarına yönelmek zorunda kalmıştır. Yaşadıkları barınma sorunu nedeniyle birçok öğrenci kazandıkları okula kayıt yaptıramamıştır."
300 bin TL'ye varan yurt ücretleri
"İstanbul’da özel yurt fiyatları yıllık 30 bin TL’den başlayarak 300 binlere kadar çıkmıştır. Ankara’da yıllık 40 bin TL ile 250 bin TL arasında değişirken İzmir’de fiyatlar yıllık 50 bin ile 210 bin TL arasında değişmektedir. Asgari ücretle çalışan veya memur maaşıyla geçinimi sağlayan ailelerin bırakın bu fiyatlarla çocuklarını özel yurtlara yerleştirmeyi özel yurtların önünden dahi geçecek hali kalmamıştır."
'KYK yurt sayıları artırılmalı'
"Geçen yıl yüzlerce öğrenci barınma konusunda sorun yaşamış sokakta kalmışlardı. Önlem alınmazsa bu yıl da yüksek fiyatlar benzer sorunların yaşanacağını göstermektedir. Sokakta kalan binlerce öğrenciye geçen yıl belediyeler sahip çıkmış, sokakta kalmalarını önleyerek barınma imkanı sağlamışlardı. 21 yıldır ihmal edilen yurt problemi nedeniyle öğrenciler cemaat yurtlarında kalmaya zorlanmıştır. Şu anda kiralama yöntemiyle açılan yurtlar geçici ve palyatif yöntemlerdir. Bu nedenle KYK yurt sayılarını artırılarak öğrencilerimizin barınma sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.”
"Hükümet, sadaka devleti olmayı tercih etmiştir"
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı ise şöyle konuştu:
“Akıl dışı ekonomik politikalarla dışlayıcı sosyal politikalar barınma sorununa yol açmıştır. Barınma sorununun bugün ulaştığı boyutu teşvik eden sebeplerden biri konutun bir yatırım aracına dönüştürülmüş olmasıdır. Böylece konutların hem satış hem kira bedelleri aşırı ölçüde artmıştır. Çok ciddi bir barınma krizi ortaya çıkmıştır. Bu sorunun derinleşmesinden üniversite öğrencileri de payını almaktadır. Bugün pek çok öğrenci barınma sorunuyla karşı karşıyadır. Aylık emekli maaşı 7 bin 500 lira olan bir anne veya baba çocuğunun barınma ihtiyacını karşılayamamaktadır. Halbuki hükümetimiz israfa yönelik politikalardan vazgeçecek olsa bu ekonomik kaynakları yurt inşasına sevk etse bu sorun bir an önce çözülecekti. Bu ve benzer sorunların çözümü için hangi ilkelere başvurulacağı anayasamızda yer almaktadır. Anayasamızın 2’nci maddesi Türkiye Cumhuriyeti devletinin sosyal devlet olduğunu ifade etmiştir. Ama hükümetimiz göz ardı etmiş popülist amaçlarla sadaka devleti olmayı tercih etmiştir.”
"Dindar ve kindar nesil yetiştirmek için öğrenciler bu yurtlara mecbur mu bırakıyor"
Yeşil Sol Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, “Barınma sorunu karşılanmayan ve bulunduğu yerde kendini güvende hissetmeyen öğrenciler okula devam edememektedir, devam etseler dahi akademik başarılarında ciddi bir düşüş yaşanmaktadır ve bu genç arkadaşlarımın hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Neoliberal politikaların barınma krizinin büyütmekte olduğunu hatırlatan Altın, “Barınma sorunu uzun yıllardır üniversite öğrencilerinin en büyük problemidir. Geçen yıllarda fahiş yurt ücretleri ve ev kiraları sebebiyle derin bir barınma krizi içinde olan gençler barınamıyoruz eylemleri başlatmıştır. Gençlerin haklı talepleri karşısında iktidarın kolluk güçleri gençleri tutuklamıştı, göz altına almıştı, parklarda dahi kalamazsınız demişti. Boğaziçi Üniversitesi’nde kapasite artırma adında koğuş sistemine geçilmiştir. Peki tüm bunlar olurken iktidar ne yapıyor? Kamu kaynaklarını TÜRGEV, TÜGVE, Ensar vb. vakıflar aracılığıyla tarikat ve cemaat yurtlarına mı aktarılıyor? Dindar ve kindar nesil yetiştirmek için öğrenciler bu yurtlara mecbur mu bırakıyor” dedi.