Kuruoğlu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Milli Eğitim Bakanlığın zorunlu seçmeli derslerindeki dayatmacı politikası ve sınıf birleştirmesi öğretmenlerin norm fazlası olmasına ve mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır. Özellikle zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin isteğe bağlı il dışı ve mazerete bağlı yer değiştirme suretiyle bulunduğu ilden farklı illere atanıp tam düzeni sağlayacağım derken norm fazlası olup düzeni alt üst olmaktadır.
Bakanlığın norm fazlası öğretmenler üzerindeki yanlış tutumu yüzünden geçmiş dönemlerde yapılan resen atmaların sonuçlarına bakıldığında norm fazlası olduğu gerekçesiyle A okulundan B okulunda resen atama yapıldıktan bir sene sonra aynı branşta A okuluna yeni norm açıldığı görülmüştür. Bu nedenle norm fazlası öğretmenin en ez 2 sene okulunda devam etmesi gerekmektedir. Problemleri çözmesi gerekirken Bakanlık, uyguladığı yanlış politikalar yüzünden binlerce öğretmenimizin aile bütünlüğü bozulmakta böylelikle hem maddi hem de manevi mağduriyetlere sebebiyet vermektedir.
Siyasal iktidar tarafından henüz tam manasıyla hayata geçmeyen 3600 ek gösterge, seyyanen yapılan zammın, Uzman ve Başöğretmenlik tazminatının emeklilik maaşlarına yansıtılmadığı müddetçe bu norm fazlası döngüsü devam edeceği de ortadır. Çözüm bu kadar basitken Millî Eğitim Bakanlığı her zaman olduğu gibi zor olanı tercih etmeye devam ediyor.
Bakanlık emekli olacak öğretmenlerimizin hayat standartlarını iyileştirmesi için bu adımları atarsa binlerce öğretmenimiz emekliliğe ayrılacak ve norm fazlası olabilecek öğretmenlerimizin de yaşayacağı mağduriyetlerin önüne geçmiş olacak. Ancak Bakanlığın konu üzerindeki tutumu problemlerin çözüleceğine yönelik umut vermediği gibi daha büyük problemlerin çıkacağını göstermektedir.
Yeni yayınlanan ÖMK ile beraber atanacak öğretmenlerin 3 ile 4 dönem arasında akademik eğitime tabi olacağından ötürü ortalama 1.5 ila 2 sene sonra ancak görevlerine başlayabilecek. Zorunlu hizmet bölgelerinden il dışı ve mazerete bağlı yer değiştirme suretiyle atanacak öğretmenlerle beraber norm fazlası öğretmen sayısı da aratacaktır. Böylece bir tarafta binlerce öğretmen diğer taraftan da binlerce öğrenci mağdur olacak. Bu şekilde giderse norm fazlası olacak olan öğretmenler değil çözüm odaklı çalışmayan Bakanlık yetkilileri olacaktır.