Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (Hür-Sen) Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, devam eden memur toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Kuruoğlu, sürecin kısa tutulmasını ve yetkili sendikaların etkisizliğini eleştirerek, memur ve emeklilerin haklarının yeterince savunulmadığını savundu.
Toplu sözleşme takviminin işlediğini hatırlatan Kuruoğlu, hükümetin ilk zam teklifini 15 Ağustos’ta sunacağını belirtti. Ancak sendikaların bu teklife yanıt vermek için sadece 4 günlük bir süresi olduğuna dikkat çekerek, “4-5 günlük süreç, gündem oluşturmak ve iktidarın iradesini değiştirmek için son derece yetersizdir” dedi.
Kuruoğlu, işçi sendikaları ile memur sendikaları arasındaki farklara da değindi. İşçi toplu sözleşme sürecinin 7 ay sürdüğünü ve hükümetin ilk teklif ile nihai mutabakat arasında 51 gün bulunduğunu ifade eden Kuruoğlu, bu sürenin kamuoyu baskısı oluşturmak açısından önemli bir fırsat sunduğunu söyledi.
Ancak memur sendikaları için durumun çok daha sınırlı olduğunu belirten Kuruoğlu, “İktidarın her zamanki taktiği yine uygulanacak; bitimine 4-5 gün kala ilk teklif açıklanacak, sendikalar birkaç eylem ve timsah gözyaşları eşliğinde, Hakem Kurulu’nun kararına eyvallah etmek zorunda kalacak” dedi.
“Bu Film Daha Çok Döner”
“Toplu sözleşme ‘sen, ben, bizim oğlan’ mantığı ile yapıldığı sürece, biz bu filmi daha çok seyrederiz” diyen Kuruoğlu, mevcut sendikal yapıyı ve işleyişi de eleştirdi. Açıklamasında, kamu görevlilerinin sendikal tercihlerinde daha bilinçli davranması gerektiğini vurguladı.
Hür-Sen olarak önerilerini de sıralayan Kuruoğlu:
Siyasi iktidara yakın duran sendikalardan uzak durulması gerektiğini,
Mevcut Memur Sendikaları Kanunu’nun yetersiz olduğunu ve grev hakkının mutlaka elde edilmesi gerektiğini,
Sendikal rekabetin artırılması gerektiğini ve sarı sendikacılıkla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Kuruoğlu, “Bu sistem değişmeden, etkili ve bağımsız bir sendikal yapı kurulmadan kamu çalışanlarının taleplerinin karşılık bulması mümkün değildir” dedi.