CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eskişehir Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran on binlere, 218 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden seslendi.
“Bütün devlet imkanlarıyla karşıma dikildikleri 3 seçimde de onları yenip, hemşerilerimin helal oylarıyla İBB Başkanı olmamı hazmedemeyenler, 2019’dan bu yana bir gün boş durmadılar,” diyen İmamoğlu, “Her gün yeni iftiralar, soruşturmalar, davalarla benden kurtulmaya çalışıyorlar. Yargıyı alet ettikleri kumpaslarla, tehdit ve şantajlarla, mafyatik yöntemlerle Ekrem İmamoğlu’nu milletin gönlünden silmeye uğraşıyorlar. Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki şimdi de 2019 İstanbul seçimlerinde İstanbulluların iki kere ortaya koyduğu iradeyi, bir casusluk faaliyetinin neticesi gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla cumhurbaşkanlığına aday olmamdan, casusluk hikayeleri uydurmaya kalkıyorlar,” ifadelerini kullandı.
İktidarın, casusluk hikayelerini özgür medyayı yok etmek ve Merdan Yanardağ gibi ülkesini seven, muhalif aydınları, gazetecileri susturmak için kullandığının altını çizen İmamoğlu, “Kim onlar? Koltuklarını korumak için, milletten alamadıkları meşruiyeti yabancı güçlerden dilenenler; kendi çıkarları uğruna ülkemizin stratejik avantajlarını, doğal kaynaklarını, nadir elementlerini yabancılara peşkeş çekenler. Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine, milletine düşmanlık ediyordur. Bu iftiraları kurgulayanlar, bu iftiralarına yargıyı alet edenler, bu iftiralara yargıda, medyada alet olanlar; günü gelecek, bu yaptıklarının hesabını hem hukuk önünde hem milletin karşısında ödeyecekler. Hem bu dünyada hem ahirette hesap verecekler,” dedi.
“İktidarda kalabilmek için, uluslararası güçlere her türlü tavizi verenler, ormanlarımızı, derelerimizi, madenlerimizi yabancılara peşkeş çekenler, şimdi de Eskişehir’in nadir element rezervlerine gözlerini dikenler, yolun sonuna geldiler,” diyen İmamoğlu, “Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan on milyonlarca dar gelirlinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, emeklinin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ülkesinden umudu kesip yönünü yurtdışına çeviren gençlerin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ekonomik ve toplumsal hayattan dışlanan, şiddet karşısında çaresiz bırakılan, maruz kaldıkları eşitsizlikleri sorgusuz sualsiz kabul etmeleri beklenen kadınların ahını alanlar, yolun sonuna geldiler,” şeklinde konuştu.
“Onlar yolun sonunda, ama biz yolun başındayız,” diyen İmamoğlu, “Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Çünkü bu yolun sonunda sadece iki seçenek var: Ya hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, Cumhuriyetimize, demokrasimize, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız ya da her geçen gün daha da artan, herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat altında kalacağız. Ya milletin kanını emen bir avuç insanı evlerine gönderip huzura ve refaha, bolluğa ve berekete kavuşacağız ya da yokluk ve yoksulluğa, haksızlık ve adaletsizliğe mahkûm kalacağız. Bunun orta yolu yoktur,” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmalarının Türkiye ayağının bu haftaki durağı, geleceğin teknolojilerine kaynak olacak nadir elementleri bünyesinde barındıran Eskişehir oldu. Meydanı hınca hınç dolduran on binler, “Toprağımıza, Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz” başlığıyla Eskişehir’de bir araya geldi. Silivri’de tutulan İmamoğlu ve diğer belediye başkanları lehine sloganlar atan kitle, nadir elementleri yabancı ülkelerde pazarlık malzemesi yapan iktidarı istifaya davet etti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de buluşmada birer konuşma yaptı. Akıl almaz ve hukuksuz suçlamalarla 7 ayı geçkin süredir Silivri’de tutulan, son olarak da “casusluk”la itham edilen, bu nedenle Çağlayan Adliyesi’nde saatlerdir ifade için nezarethanede tutulan İmamoğlu da Silivri’den 64’üncü eylem noktası Eskişehir’e mektup yolladı.
İMAMOĞLU: “SİLİVRİ’DEN ESKİŞEHİR’E KOCAMAN BİR MERHABA!”
İmamoğlu, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz tarafından okunan mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Silivri’den Eskişehir’e kocaman bir merhaba! Eskişehir, ülkemizin en genç, en dinamik, en üretken şehirlerinden biridir. Tarihin ve modernliğin iç içe geçtiği, müstesna bir coğrafyadır. Eskişehir, dayanışmadır, umuttur, inançtır. Burası, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin en özel örneklerinin hayata geçtiği şehirdir. Bu vesileyle, Eskişehir’in kaderini değiştiren, milletimizin gönlünde taht kurmuş, çok değerli Yılmaz Büyükerşen hocamıza saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum, teşekkür ediyorum. Büyükerşen Hocamızın yolunda gayretle ilerleyen, Eskişehir’imize canla başla hizmet eden kıymetli başkanım Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyorum, kolaylıklar diliyorum. Eskişehir İl Kongresinde örgütümüzün güçlü iradesiyle yeniden il başkanı olarak seçilen, yol arkadaşım Talat Yalaz’ı tebrik ediyor, yürüttüğü kararlı mücadele için, kendisinin şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum.”
“İBB BAŞKANI OLMAMI HAZMEDEMEYENLER
2019’DAN BU YANA BİR GÜN BOŞ DURMADILAR”
“Sevgili dostlarım, kardeşlerim; 19 Mart’tan bu yana, yargı eliyle milli iradeyi gasp etmeyi hedefleyen, çok büyük bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Milletin özgür iradesiyle seçip görev verdiği belediye başkanları ve yöneticileri iftiralarla, kumpaslarla hapsediliyor. Tutuksuz ve adil yargılanma hakları ellerinden alınıyor. Bir avuç insan, koltuklarını kaybetmemek için, önümüzdeki seçimleri bugünden baskıyla, zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyor. Milletin iradesini yargı eliyle baskı altına almaya uğraşıyor. Bütün devlet imkanlarıyla karşıma dikildikleri 3 seçimde de onları yenip, hemşerilerimin helal oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmamı hazmedemeyenler 2019’dan bu yana bir gün boş durmadılar. Her gün yeni iftiralar, soruşturmalar, davalarla benden kurtulmaya çalışıyorlar. Yargıyı alet ettikleri kumpaslarla, tehdit ve şantajlarla, mafyatik yöntemlerle Ekrem İmamoğlu’nu milletin gönlünden silmeye uğraşıyorlar.”
“HIRS VE KİNDEN O KADAR KONTROLLERİNİ KAYBETTİLER Kİ…”
“Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki şimdi de 2019 İstanbul seçimlerinde İstanbulluların iki kere ortaya koyduğu iradeyi, bir casusluk faaliyetinin neticesi gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla cumhurbaşkanlığına aday olmamdan, casusluk hikayeleri uydurmaya kalkıyorlar. Bu casusluk hikayelerini özgür medyayı yok etmek, Merdan Yanardağ gibi ülkesini seven, muhalif aydınları, gazetecileri susturmak için kullanıyorlar. Kim onlar? Koltuklarını korumak için, milletten alamadıkları meşruiyeti yabancı güçlerden dilenenler; kendi çıkarları uğruna ülkemizin stratejik avantajlarını, doğal kaynaklarını, nadir elementlerini yabancılara peşkeş çekenler. Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine, milletine düşmanlık ediyordur. Bu iftiraları kurgulayanlar, bu iftiralarına yargıyı alet edenler, bu iftiralara yargıda, medyada alet olanlar; günü gelecek, bu yaptıklarının hesabını hem hukuk önünde hem milletin karşısında ödeyecekler. Hem bu dünyada hem ahirette hesap verecekler.”
“ŞİMDİ DE ESKİŞEHİR’İN NADİR ELEMENT
REZERVLERİNE GÖZLERİNİ DİKENLER, YOLUN SONUNA GELDİLER”
“Kötülükleri, zalimlikleri beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Milletin büyüklüğü ve kudreti karşısında yenilmeye mahkumlar. Ekonomiyi batırıp, ülkeyi bitmeyen bir krizin içine düşürenler; milletin yargıya güvenini yerle bir edenler; eğitimde, sağlıkta büyük başarısızlıklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere imza atanlar, yolun sonuna geldiler. İktidarda kalabilmek için, uluslararası güçlere her türlü tavizi verenler, ormanlarımızı, derelerimizi, madenlerimizi yabancılara peşkeş çekenler, şimdi de Eskişehir’in nadir element rezervlerine gözlerini dikenler, yolun sonuna geldiler. Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan on milyonlarca dar gelirlinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, emeklinin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ülkesinden umudu kesip yönünü yurtdışına çeviren gençlerin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ekonomik ve toplumsal hayattan dışlanan, şiddet karşısında çaresiz bırakılan, maruz kaldıkları eşitsizlikleri sorgusuz sualsiz kabul etmeleri beklenen kadınların ahını alanlar, yolun sonuna geldiler.”
“ONLAR YOLUN SONUNDA, AMA BİZ YOLUN BAŞINDAYIZ”
“Onlar yolun sonunda, ama biz yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Çünkü bu yolun sonunda sadece iki seçenek var: Ya hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, Cumhuriyetimize, demokrasimize, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız ya da her geçen gün daha da artan, herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat altında kalacağız. Ya milletin kanını emen bir avuç insanı evlerine gönderip huzura ve refaha, bolluğa ve berekete kavuşacağız ya da yokluk ve yoksulluğa, haksızlık ve adaletsizliğe mahkûm kalacağız. Bunun orta yolu yoktur. Sadece iki seçeneğimiz var: Ya adalet ya sefalet… Ya adalet ya esaret… Her birimiz, tarafımızı seçmek ve harekete geçmek zorundayız. Eskişehir, tarafını seçmiştir. Milletimiz, tarafını seçmiştir. Şimdi dönün ve içinde olduğunuz o büyük, o kudretli kalabalığa bir bakın. İşte o gördüğünüz azim ve kararlılık ülkemizin geleceğidir. Bizler, her türlü ayrımı geride bırakmış, sadece Cumhuriyet ve demokrasi, adalet ve hürriyet, refah ve kardeşlik için bir araya gelmiş on milyonlarız. Hep bir arada ve omuz omuzayız. Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”