Kuruoğlu, bağımsız araştırma grubu ENAG’ın Mayıs ayı enflasyonunu %3,66, yıllık enflasyonu ise %71,2 olarak açıkladığını; Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) ise aynı dönemde aylık enflasyonu %1,53, yıllık enflasyonu %35,41 olarak duyurduğunu hatırlattı. Kuruoğlu, TÜİK’e yönelik “Allah’tan da mı korkmuyorsunuz?” tepkisinin artık anlamını yitirdiğini savundu.
“Alım gücü beş yıl öncesine göre eridi”
Açıklamasında memur ve emeklilerin yaşadığı alım gücü kaybına da değinen Kuruoğlu, “Beş yıl önce krediyle ev, araba alabilen bir memur, bugün bunu hayal bile edemiyor” dedi. Emeklilerin durumunun da içler acısı olduğunu vurgulayan Kuruoğlu, enflasyon farkının TÜİK verilerine göre dahi %8,58 olduğunu hatırlattı.
“Rakam oyunlarıyla halkın cebinden çalınıyor”
Kuruoğlu, manipüle edildiğini öne sürdüğü enflasyon verileriyle halkın doğrudan zarara uğratıldığını söyledi. İktidarın bu durumu görmezden geldiğini, hiçbir somut önlem almadığını belirtti.
Refah payı vurgusu ve uyarı: “Bugünü bile arar hale gelebiliriz”
Refah payı uygulamasının ısrarla gündeme getirildiğini ancak hayata geçirilmediğini ifade eden Kuruoğlu, 2026-2027 toplu sözleşme döneminde sadece hedeflenen enflasyon oranlarına göre zam yapılması hâlinde, çalışanların daha zor günlerle karşılaşacağını söyledi.
Sendikalara eleştiri: “Memur kaderine terk edilmiş durumda”
Memuru temsil ettiğini söyleyen sendikaların çözüm üretmekten uzak olduğunu belirten Kuruoğlu, “Sendikacılık evcilik oyunu olmaktan çıkmadığı sürece memurun da, emeklinin de kaderi iktidarın iki dudağı arasındadır” dedi.
“Sendika görünümlü dükalıklar” çıkışı
Kuruoğlu, Hür-Sen olarak sadece üyelerinden icazet alan mücadeleci sendikacılığı benimsediklerini belirterek, “Memurlarımız, kendilerini korku ve baskıyla üye yapmaya çalışan sendika görünümlü dükalıklara mahkûm değildir” diye konuştu.
Kuruoğlu açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Kendi istikbalimizi ancak kendi irade ve kararımız kurtarabilir. Başka çıkış yoktur!”