Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızı H.K.G.'yi 29 yaşındaki Kadir İstekli'yle dini nikahla evlendirmesiyle ilgili davanın hükmü bozuldu.
Hürriyet'ten Aziz Özen'in haberine göre, sanıklara verilen cezaları inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 20’nci Ceza Dairesi, sanıklara verilen cezaları birer yıl artırdı.
Tutuklu sanıklardan Kadir İstekli "zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı" suçundan 22 yıl, "nitelikli cinsel saldırı" suçundan da 15 yıl olmak üzere toplam 37 yıl hapis cezasına çarptırdı. Aynı davada vakfın kurucusu ve H.K.G.'nin babası tutuklu sanık Yusuf Ziya Gümüşel’e ise "zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı" suçundan 19 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Firari sanık olan anne Fatıma Gümüşel'in dosyası ise ayrılmış durumda.
Ne olmuştu?
6 yaşındayken "evlendirilen" H.K.G. davasının İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Ekim 2023'te görülen karar duruşmasında, çocuğun 'evlendirildiği' tutuklu sanık Kadir İstekli 30 yıl, baba Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl ve anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, sanıklara verilen cezanın arttırılması gerektiğini belirterek kararı bozmuştu. Mahkeme, sanık Kadir İstekli’nin 2004-2013 yılları arası için "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", 2020 yılı için ise "eşe karşı nitelikli cinsel saldırı" suçlarından iki ayrı ceza verilmesi gerekirken, tek bir suçtan cezalandırma yapıldığını değerlendirmişti. Sanık anne ve baba Gümüşel için ise anne ve baba olmaları nedeniyle yasa gereğince artırım yapılması gerektiğine hükmetmişti.
İstinaf dosyayı yerel mahkemeye göndermiş, İstanbul 2. Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi Kadir İstekli'ye bu kez iki ayrı suçtan 36 yıl hapis cezası vermişti. Baba Gümüşel de 18 yıl 9 ay hapis cezası alırken, firari olan annenin dosyası ayrılmıştı.
Yerel mahkemenin mahkumiyet kararı daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından usulden bozulmuştu. Yargıtay, istinafın daha önce sanıklar aleyhinde verdiği bozma kararı sonrası dosyayı yerel mahkemeye göndermesinin usul hatası olduğunu değerlendirmiş, dosyaya istinafın bakması gerektiğini belirtmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararı sonrası dava dosyası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti.