Ekonomik kriz, toplumsal krizler, suç ve şiddetin artışı, geleceğin öngörülemezliği toplum sağlığını ve bireysel ruh sağlığını etkiliyor. Son dönemde yapılan çokça araştırma hem dünyada hem de Türkiye’de psikiyatrik ilaçların kullanımının arttığını, özellikle gençlerde depresyon oranında sıçrama yaşandığını gösteriyor. İlaç kullanımına yönelmenin başlıca sebeplerinden biri ise psikoterapiye ulaşmanın mevcut ekonomik koşullarda zor, bazı gruplar için ise imkânsız olması.
Psikoterapi alanında yaklaşık üç yıldır çalışmalarını sürdüren Halk İçin Psikoterapi Derneği, manifestosunda yer alan ruhsal desteğin “sınıfsal, cinsel, ırksal, etnik, kuşak farkı gözetmeksizin herkes için ulaşılabilir olması” hedefi yönünde “psikodiyalektik çalışmalar” projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu bağlamda psikodiyalektik çalışmayı ruhsal zorlanmaları çalışmak için yeni bir ruh sağlığı anlayışı olarak öneren Halk için Psikoterapi Derneği, çalışmaya yönelik başvuruları internet sitesi üzerinden almaya başladı.
İLAÇ KULLANMAYA MECBUR MUYUZ?
Dernek kurucularından psikiyatrist Cemal Dindar, “Biz uzmanlar ne yapıyoruz da, bu eşitsizlikler bugün bu kadar pekişmiş durumda? Özellikle ruh sağlığı alanı bu soruyu çok geciktirdi. Merkezi sinir sistemini (ruhsallığı) etkileyen ilaçlar yaygın olarak kullanılıyor ve ilaç sermayesi için burası çok önemli. Tedavide ilacı merkeze alan anlayışın ruh sağlığında egemen bir yeri var ve bu yer sadece bilimsel olarak işgal edilmiş, oluşturulmuş değil” diyor ve ekonomik gücünü yaratmış olanın terapi alabildiğine, alamayanların ise devlet hastanelerinde 5-10 dakikalık görüşmelerin ardından “yıllarca sürebilecek ilaç kullanımlarına mecbur bırakıldığına” dikkat çekiyor.
Halk İçin Psikoterapi Derneği manifestosunda, Psikofarmakoloji’yi bir tedavi yöntemi olarak kabul etmekle birlikte, “Fakat psikofarmakoloji tarihi, aynı zamanda toplumsal sistemin örgütlenme biçiminden kaynaklanan ve hakikatin somut bir dili olan ruhsal semptomların, dolayısıyla insanın bastırılmasının da tarihidir” analizi yapılıyor.
PSİKODİYALETKİK ÇALIŞMA NEDİR?
Dernek, söz konusu projeyi şu sözlerle tanıtıyor:
“Akademi psikodiyalektik içindeki formasyon çalışmalarımız ve Halk İçin Psikoterapi Derneği içindeki uygulamalarımız göstermektedir ki, psikodiyalektik çalışma süreci bireysellik ile toplumsallığı karşı karşıya getirip bırakmak yerine birbirine bağlayan etkin bir ruhsallık çalışmasıdır. Halk İçin Psikoterapi Derneği’nin bir önerisi olan psikodiyalektik çalışmalar, toplumsal ve kültürel dinamiklere duyarlı ruh sağlığı çalışanları yetiştirirken psikoterapi uygulamalarını da psikodiyalektik anlayışla dönüştürme ve ulaşılır hale getirmeyi hedeflemektedir. Terapi kavramının ruh sağlığı sisteminde içeriksizleştiğini düşündüğümüz için uygulama yöntemimize psikodiyalektik çalışma ve uygulayıcıya psikodiyalektik çalışmacı demeyi öneriyoruz.”
BAŞVURULAR BAŞLADI
Proje için başvuru yapan yurttaşlara formun değerlendirilmesi sonrası ulaşılacak ve psikodiyalektik çalışmacı ile bir öngörüşme yapmak üzere davet edilecek.
Başvurular değerlendirildikten sonra yaklaşık iki ay sürecek bireysel psikodiyalektik süreci başlatılacak. Bireysel psikodiyalektik görüşme süresi 45 dakika olacak. İkinci aşamada 8-12 kişilik katılımcılardan oluşan psikodiyalektik grup çalışmaları başlayacak. Psikodiyalektik grup çalışmalarının belli bir aşamaya ulaşmasıyla 20-40 kişiden oluşan psikodiyalektik kültür çalışması aşamasına geçilecek.