Eskişehir'de TOKİ mağdurları, her hafta olduğu gibi bu pazar da Ulus Anıtı önünde bir araya gelerek hükümete seslendi.
ANKA'nın haberine göre topluluk adına açıklama yapan Serhan Alağaç, şunları söyledi:
"Bu insanların algısıyla oynamaktan başka bir şey değildir”
“0.49 vade farkıyla ve 240 ay sabit ödemeyle ev sahibi olacağımız ve evlerin bize teslimi sırasında yüzde 1 KDV ödeneceği şeklindeydi. Ama şu anda yetkililer bu sözlerden caymış durumda ve 180 ay memur maaş artışında ödeme, yüzde 10 KDV ödemesi talep etmektedir. Geçtiğimiz hafta içinde yüzde 10 KDV’li ilk ev teslimleri Gaziantep’te yapılmaya başlandı. Gaziantepli vatandaşlarımız doğal olarak bu paraları ödeyemediği için TOKİ tarafından KDV’leri 180 aylık taksitlerine bölündü. Bu insanların algısıyla oynamaktan başka bir şey değildir.”
"Her maliyet 6 ayda bir zam görecektir"
Algı oyunlarıyla yüzde 1 KDV haklarının iptal edilmesini kabul etmediklerini belirten Alağaç, “Sabit ödeme olmadığı sürece taksitlere eklenecek her maliyet 6 ayda bir zam görecektir. Ayrıca sorunumuz teslimatta ödenecek KDV değil her 6 ayda bir evimizin değerine gelecek zamda peşin ödenmesi gereken KDV’dir. Peki 6 ayda bir ödenmesi gereken KDV’leri nerelere bölmeyi düşünüyorlar. Onlar da kalan taksitlere bölünürse zaten hali hazırda ödenmesi çok zor olan taksitler ödenmesi imkansız hale gelecektir. KDV’nin taksitlere bölünmesi bazı hak sahiplerine çok büyük bir lütuf gibi gelse de bizler böyle algı oyunlarıyla hakkımız olan yüzde 1 KDV’nin iptal edilmesini kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Rezerv alanında olan evler...
Yüzde 1 KDV olmasının formülünün proje alanının rezerv alanı olarak gösterilmesi olduğuna dikkat çeken Alağaç, söz konusu uygulamaya da tepki gösterdi. Alağaç, “İstanbul’da yüzde 25 indirim ve sadece İstanbul’a özel yüzde 1 KDV sözü verildiğini söylemiştik. Öğrendik ki İstanbul’daki KDV’nin yüzde 1 olmasının formülü proje alanının rezerv alanı olarak gösterilmesinde saklıymış. Bunu hak sahipleriyle paylaştığımızda bizlerin projesinde öyle gösterip vermesinler diye tepki aldık. Çünkü rezerv alanı şu demek: Rezerv yapı alanlarında her türlü imar ve yapılaşma hizmetleri durdurulabilir. Taşınmazların satışını, devrini ve kiralanmasını yasaklayabilir. Yapıların elektik, su ve doğal gazlarını kesebilir. Rezerv yapı alanında bulunan sağlam binalarda proje bütünlüğü gerekçe gösterilerek yıkılabilir. İleride rezerv alanında olan evlerimizin elimizden alınmayacağının garantisini bize kim verebilir” şeklinde konuştu.
"Çözüm yoksa oy yok"
Alağaç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Biz böyle bir çözümle yapılacak KDV indirimini kabul etmiyoruz. Ayrıca KDV oranı proje bazında değil tüm sosyal konutlar için indirilmediği sürece de kabul etmiyoruz. Hükümet yetkilileri buradan niye vergi kazancı elde etmeye çalışıyorlar anlamıyoruz. İstanbul’daki arkadaşların yaptığı gibi sadece indirim ve yüzde 1 KDV kabul edilecek bir durum değildir. Bizler en başta bize verilen 0.49 vade farkıyla 240 ay sabit ödeme hakkından feragat etmeyeceğimizi, haklarımızı görüşmeler yoluyla alamazsak kurduğumuz dernek ile sonuna kadar arayacağımızı bildirmek isteriz. Başlıca insan hakkı olan barınma hakkımız bu şekilde elimizden alınamaz. Çözüm yoksa oy yok.”