Ertuğrul Özkök: İki başkanın yan yana sevinç sahnesi ve Fener stadında bir açılış devrimi

Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "İki başkanın yan yana sevinç sahnesi ve Fener stadında bir açılış devrimi" başlıklı yazısını kaleme aldı.

Aziz Yıldırım’ın başkanlıktan ayrıldığı günden beri Fenerbahçe Chobani Stadına ilk defa önceki gece adım attım.

Nedeni de bir Alman arkadaşımın oğlunun bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi seyretmek istemesiydi.

Bild Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ın oğlu Kolja 3 yıldır benden kendisini bir Türkiye derbisine götürmemi istiyordu.

“Bütün arkadaş grubum en iyi derbinin Fenerbahçe-Galatasaray derbisi olduğunu söylüyor” diyordu.

Sonunda önceki akşam oradaydık.

SADETTİN SARAN’A ATTIĞIM

MESAJA GELEN CEVAP EMOJİSİ

Maçtan önce Sadettin Saran’a bir Whatsapp mesajı atıp başarılar diledim.

Gelen cevabın altında imza olarak öyle bir emoji vardı ki…

Çok hoşuma gitti.

Onun son zamanlarda tribüne verdiği coşkuyu çok iyi anlatan bir imza emojiydi çünkü…


PAZARTESİ AKŞAMI DERBİ

OLAYINDA BİR DEVRİM YAŞADIK

İyi ki de gitmişim.

Çünkü Pazartesi gecesi bir derbi vardı, ama seyrettiğim olay bir derbinin ötesindeydi.

Bir sosyolog gözüyle baktığımda bana göre derbinin açılış şovu Türk futbol tarihinde bir dönüm noktasıydı.

Türkiye’ye modern stat anlayışını getiren Fenerbahçe, önceki akşam da modern açılış şovu anlayışını getirdi.

KÜÇÜK ÇAPLI BİR SUPERBOWL  

NBA DEVREARASI ŞOVU GİBİ

Müzik, tasarım, ses düzeni, ışık oyunları, tribünlerin tepesinden inen devasa pankartlar ve stadın tepesinde yazılı “Mustafa Kemal Atatürk” yazısı ile NBA ve Superbowl kalitesinde bir açılış şovu izledik.

Açılış şovunda beni en çok etkileyen görüntüye gelince…

Bulunduğum Maraton tarafındaki tribünün üzerinden devasa bir pankart indi ve biz o pankartın arkasında kaldık.

PANKARTTAKİ LEFTER VE ETRAFINDAKİ

FUTBOLCULARIN ANLATTIĞI FENERBAHÇE

Pankartın sol ucu ile yan tarafa asılan devasa pankart arasında bir açıklık vardı.

İşte o açıklıktan kale arkasındaki tribüne asılan pankartın bir parçası görünüyordu.

Elinde efsane çubuklu formalı tutan devasa bir Lefter görüntüsüydü  bu.

Etrafında Fenerbahçeli futbolcular vardı.

Kimi elini Leftere ve elindeki formaya uzatmış, kimi ona bakıyordu.

FUTBOLDA IRKÇILIĞI EZİP

GEÇEN BÜYÜK BİR TABLO

Afrikalı, Avrupalı siyah futbolcular, Kuzey Afrikalılar, Brezilyalılar ve beyaz oyuncular.

Tablo bize iki şey anlatıyor.

Bir;

Fenerbahçe bir Dünya takımıdır.  

İki;

Bu takımda ırkçılığa asla yer yoktur.

Çizimler Latin Amerika sokaklarında gördüğümüz nahif sokak sanatçılarının elinden çıkmış gibiydi.

Zeyrek’in sokakları tribünlere taşınmış gibiydi.

KÜÇÜK ÇAPLI BİR DANNY

BOYLE ŞOVU İZLEDİK

Şovda giriş müziği, ses ve ışık oyunları bana Dany Boyle’un  hazırladığı Londra Olimpiyatlarının açılışını hatırlattı.

Tabi ki amma da abarttın diyeceksiniz. Doğru haklısınız.

Ama samimi olarak bana verdiği duygu buydu.

BİR GECE ÖNCE FORMULA 1 SONRA

DERBİ VE MAÇ REKABET EDİYOR

Derbi’den bir akşam önce Formula 1’in Katar ayağı yarışını izlemiştim.

Katar’da MacLaren takımının “Pit’e girme” (lastik değiştirme) zamanlamasında yaptığı inanılmaz hata, son 3 haftaya neredeyse bitmiş gibi giren Formula I heyecanını tekrar zirveye taşıdı.

İlk üç sıradaki pilotun puanları birbirine çok yaklaştı ve şampiyon Abu Dhabi’deki son yarışta belli olacak.

Fenerbahçe-Galatasaray derbisine de öyle girdik.

Arada sadece 1 puan fark vardı ve bu da Süper Lig’e yeniden heyecan getirmişti.

AÇILIŞ ŞOVU DERBİYE

BAMBAŞKA BİR HAVA VERDİ

Fenerbahçe seyircisini ve kendimi epeydir ilk defa bu kadar büyük bir heyecan içinde gördüm.

Derbinin büyüklüğüne uygun bir maç değildi.

Futbol bakımından çok tatmin olabileceğimiz bir oyun olmadı.

Ama bana sorarsanız büyük maçtı.

Açılış şovu bence iki takımın da büyüklüğünü daha arttıracak yeni bir derbi atmosferi yarattı.

Aziz Yıldırım stadyumlara yepyeni bir “Entertainement ve business” anlayışı getirmişti.

Futbol ve eğlence ekonomisinde yeni bir dönemdi bu.

Sadettin Saran da açılış şovunda yepyeni bir dönemi açtı.

Açılış adeta Wembley’deki Oasis Konseri gibiydi.

SON DAKİKA GOLÜ BİR

KAPANIŞ ŞOVU YARATTI

Ancak bu maça yepyeni hava getiren bir şey daha vardı.

Kapanış şovu…

Tasarlanmış bir şov değildi.

Ancak son dakikada gelen beraberlik golü, bir anda kapanış şovuna dönüştü.

Burada beni çok sevindiren iki benzer  tablo vardı.

Birinci yeni başkan Sadettin Saran’ın artık bir Fenerbahçe klasiği haline gelen içten sevinci ve bu sevincini tribüne bulaştırması.

Epey bir süredir tribünde sadece gergin bir görüntüye alışmış Fenerbahçe için bence çok olumlu bir sahneydi bu.

ALİ KOÇ’UN OĞLU İLE

SEVİNÇ SAHNESİNİ ÇOK SEVDİM

Ama ikinci bir sahne daha vardı ki…

Bence o da bu derbiye tarihi bir özellik getirdi.

Bundan önceki Başkan Ali Koç’un da sahada olması ve gol atıldığında onun ve oğlunun hepimize taşan sevinci.

Görevi devreden ve devralan iki başkanın, bir geleneksel Japon tiyatrosu gibi yan yana, simültane sevinciyle,  belki de ilk defa böylesine güzel bir tabloyla tanık olduk.

Emin olun Fenerbahçe’ye güç verecek bir görüntüdür bu.

Umarım bir dahaki maçta Aziz Yıldırım da bu tabloya katılır.

BERABERLİĞE RAĞMEN TARAFTAR

STATTAN MUTLU AYRILDI

Bunun sonucunu da o kapanış şovunda gördük.

Fenerbahçe kendi sahasında bir son dakika gölü ile beraberliği sağladı.

Ama dikkat ettim taraftar sahadan mutlu ayrılıyordu.

Lig yine başa baş gidecekti.

Fenerbahçe artık geriden gelip maç kazanabilen ve en azından kaybetmeyen bir takım haline gelmişti.

Takım ve taraftar ruhu iyiydi…

KORİDORDA KAPIYA YÜRÜRKEN

BİRDEN BİR ÇOCUK ŞARKISI DUYUYORUM

Maçtan sonra  koridorda yürürken birden merdivenin üst kısmından gelen neşe dolu bir çocuk sesi duydum.

“Yaşşa Fenerbahçe” diye öylesine büyük neşe, moral ve coşkuyla haykırıyordu ki, birden benim neşem ve coşkum da yükseldi.

8-9 yaşlarında bir çocuktu.

Üzerinde klasik çubuklu formamız vardı.

Babası beni görünce oğluna “Gel bak burada iyi bir Fenerbahçeli ağabeyin var. Birlikte fotoğraf çektirelim” dedi.

Birlikte poz verdik.

BEN DE ONA 9 YAŞIMDAKİ ÇUBUKLU

FORMAYLA FOTOĞRAFIMI GÖSTERDİM

Ben de cep telefonumdaki fotoğraf arşivimi açtım. 9 yaşındayken İzmir’de Fenerbahçe forması ile çekilmiş fotoğrafımı gösterdim ve övünerek şunu söyledim:

“Bak seninle aynı yaşta ben de Fenerbahçeliydim. Üzerimde seninki gibi çubuklu forma var. Ama bir farkla. Benimki yakası bağcıklı forma.”

Yani Lefter forması…

ALSANCAK STADINDA 10 SANİYE GÖRMEK

İÇİN SAATLERCE BEKLEDİĞİM KAHRAMANIM

Lefter Küçükandonyadis….

Uğruna İzmir Alsancak stadının kapısında soğukta saatlerce beklediğim büyük kahramanım.

Sırf stattan ayrılıp otobüse binerken 10 saniye boyunca onu yakından görebileyim diye…

Biz İzmir Kahramanlar mahallesi çocuklarıydık.

Kahramanlarımız futbolculardı.

Lefter Küçükakandonyadis ve Can Bartu…

Bir de mahallemizden olmadığı halde mahallemizin kahramanı saydığımız İzmir’li Metin Oktay.

Galatasaray’a gitmesi bizim ona sevgimizi küçültmedi büyüttü.

BENİ HEM SEVİNÇTEN HEM

ÜZÜNTÜDEN AĞLATANLAR

Metin Oktay’ın ölümünü öğrendiğimde Antalya’da bir yüzme havuzundaydım.

Havuzun kenarına dayanıp dakikalarca ağladım.

Sanki hayatımın bir parçası kapanıyordu.

Lefter Atina’ya ziyarete gitmişti. Orada hastalandığında çok üzülmüştüm.

Sonra Aziz Başkan özel uçakla onu alıp getirdiğinde yine ağlamıştım.

Onu Fenerbahçe Stadında yapılan cenaze töreni ile uğurladık.

En çok o gün ağladım.

BİZ FENERBAHÇELİ

ÇOCUKLAR SULUGÖZLÜYÜZ

İşte böyle…

Biz Fenerbahçe çocukları sulu gözlüyüzdür.

Takımımız yenince sevinçten, yenilince üzüntüden ağlarız.

Ama en büyük yenilgiler bile bizi takımımızı sevmekten vazgeçiremez.

Yani arkadaş…

Yenmeye  doyamayız…

Yenilmeye doymak isteriz…
 

O STADDA BİBER

GAZI YEDİĞİM YILLAR

Önceki akşam maçtan sonra  işte böyle bir ruh halimdeydim…

O statta çok sevindiğim günler oldu.

Çok üzüldüğüm günler de…

Biber gazı yediğim günler oldu.

Takımımıza karşı kurulan kumpası boşa çıkarmak için Aziz Yıldırım’la birlikte İsviçre’de UEFA Mahkemelerinde tanıklık yapmaya da işte bu duyguyla gittim.

GALATASARAY'SIZ BİR

FENERBAÇE DE OLAMAZ


Galatasaray bizim ezeli rakibimizdir.

Ama o da büyük takımdır.

Galatasaray'sız, Beşiktaş'sız bir Fenerbahçe de olamaz.

Yani diyeceğim şu;

Bu açılış şovu iki büyük takımın derbisine yakıştı…

Umarım Galatasaray da böyle güzel bir açılış şovu yapar derbide…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Beyoğlu'ndaki 'sokak ortasında cinsel saldırı' davasında sanıklar Ömer Konu ve Semir Tarhan için tahliye kararı!
AKP'nin teklifi kabul edildi: SGK, AFAD, TÜİK Başkanı'na 30 bin TL ilave zam!
Rakibine 'seks kasedi' tuzağı kurdu: Belediye başkanına 4 yıl hapis
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan kritik değişiklik: Gece yarısı duyuruldu!
Meteoroloji açıkladı: Bugün hava nasıl olacak?