14 Ocak 2021 günü…
Yani önümüzdeki ay 5 yıl olacak…
İşte o gün dünya tıp tarihinin ilginç olaylarından biri yaşandı.
Bir “Check Up olayıydı” bu.
Bu olayın kahramanı dünyanın en zengin ailesinin bir üyesiydi…
Bütün komplo teorilerinde, ailesi dünyayı yöneten aileler listesinin başında yazılıyordu.
Yani Rothschild, Rockefeller, Morgan, DuPont gibi…
Bizim hikâyemizin kahramanı Rothschild soyadını taşıyordu.
AİLENİN İSVİÇRE
KOLUNUN BAŞI
Adı Benjamin Rothschild’di…
Yani 19 ve 20’inci Yüzyılın en büyük banker ailelerinden biri olan Rothschild’lerin İsviçre kolunu oluşturan Edmond de Rothschild’in oğlu.
Babası Edmond öldükten sonra ailenin çeşitli dallarının hayatta kalan en büyük isimlerinden biriydi.
Babasının tek oğluydu.
Yani Rothschild hanedanının Fransa ve İsviçre kolu bir anlamda ona kalmıştı.
İMPARATORİÇE SİSSİ’Yİ
AĞIRLAYAN AİLE
Avrupa ve Amerika’da 14 ayrı yerde devasa malikaneleri ve şatoları vardı.
Cenevre’de Leman Gölü’ne bakan bir tepedeki şatoda yaşıyorlardı.
Ailenin 19’uncu Yüzyıl’daki Barones’lerinden Julie de Rothschild, o aynı şatoda Avusturya’nın efsane kraliçesi Elisabeth Amalie Eugenie von Wittelsbach’ı ağırlamıştı.
20’inci Yüzyılın sinema tutkunları onu “Kraliçe Sissi” olarak tanıyacaktı.
Dünya, Kraliçe Sissi rolünü oynayan Romy Schneider’i kraliçenin hayatını anlatan o üç filmde tanıyacaktı.
Bir zamanlar evlerinde Kennedy’leri, Audrey Hepburn’u, Maria Callas’ı ağırlayan şatolardı bunlar.
14 OCAK 2021 GÜNÜ BİR KLİNİKTE
YAPILAN FULL VİP CHECK UP
2020 yılının Noel gecesini şatolarında eşi Ariane ve 4 kızı ile geçirmişti.
Aile Noel’den sonra Afrika seyahatine çıkmıştı.
Ancak orada kendini iyi hissetmeyince seyahatini yarıda kesmiş ve Cenevre’ye dönmüştü.
14 Ocak 2021 günü Cenevre’nin en ünlü kliniklerinden birinde full Check Up’tan geçti.
Tam anlamıyla bir “VIP Check up’ıydı…”
Yani dünyanın en zengin adamının muayenesinde hiçbir şey atlamamak için her şey yapılmıştı…
SONUÇLAR ALINIYOR VE
BARON ŞATOSUNA DÖNÜYOR
Bir gün önce kanı alınmış ve en gelişmiş laboratuvara gönderilmişti.
O akşamüstü doktorlar ona müjdeli haberi verdi.
“Endişe edilecek hiçbir şey yok. Sapasağlamsınız…”
57 yaşındaydı.
Deniz ve motosporlarına düşkündü.
“Gitana Team” adlı yelken takımının patronuydu.
O gece büyük keyifle şatosuna döndü.
ERTESİ SABAH ÖĞLE SAATLERİ
BARON ANİDEN FENALAŞIYOR
Ancak onu izleyen 24 saat, ne kendisinin ne de aile üyelerinin beklediği gibi rahat olmayacaktı.
Benjamin de Rothschild ertesi gün aniden fenalaştı.
Acil ekipler çağrıldı.
Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
19 ve 20’inci Yüzyıllarda, “Dünyayı yönettiği” iddia edilen ailenin son erkek varisi o akşamüstü saatlerinde yazılan raporla resmen ölü ilan edildi.
DÜNYANIN EN ZENGİN ADAMININ
ÖLÜM RAPORUNDA NE YAZIYORDU
Bir gün önceki Check Up raporu onun için “Sapasağlam” diyordu.
Peki böyle bir rapordan sonra niye aniden ölmüştü?
Rothschild’ler kapalı bir aileydi.
Ölüm nedeni çok kısa bir cümle ile “Kalp krizi” olarak açıklandı.
Ancak ortalık komplo teorilerinden geçilmiyordu.
Ne ilk günkü Check Up sonuçları ne de geniş ölüm raporu bugüne kadar bilinmiyor.
Cenazesi de aile geleneğine uygun olarak kapalı bir biçimde gerçekleşti ve ailenin İsviçre kolunun son erkeği, şatonun arazisindeki aile mezarlığına defnedildi.
AİLENİN ERKEK SAYFASI
BURADA KAPANDI AMA
Rothschild ailesinin erkekler dalının en büyük sayfası burada kapandı.
Ama daha o gün ailenin bir başka sayfası açılacaktı.
“Kadınlar sayfası…”
İlk işaret, Benjamin’in ölümünün annesine haber verilişi sırasında yaşananlar olacaktı.
Ama o ölüm gününü şimdilik bir kenara bırakıp biraz geriye dönelim.
Çünkü bugünün ilk taşları o eski günlerde döşenmeye başlamıştı.
BARONES NADİNE’İN İŞÇİ ANNESİ
VE ORAK ÇEKİÇ DÖVMELİ ÜVEY BABA
Son büyük Rothschild “Edmond” 1997 yılında ölmüştü.
Geride eşi Nadine ve tek oğlu Benjamin kalmıştı.
Eşi Nadine’in resmi adı “Baronnes Nadine de Rothschild’di” ama o soyadına çok uzak bir aileden geliyordu.
Nadine, 1932 yılında Fransa’nın Aisne bölgesinin Saint-Quentin şehrinde doğmuştu.
Annesi işçiydi. Babasını hiç tanımamış, görmemişti.
Üvey babası, kolunda orak çekiç dövmesi olan komünist bir polisti.
LOUIS DE FUNES’E REPLİK
VEREN SAHNE ARKASI KADINI
Nadine 14 yaşında annesinden ayrıldı ve Peugeot otomobil fabrikasında çalışmaya başladı. O yılları Paris’in banliyölerinde geçti.
1950’li yıllarda Paris’in sanat çevrelerinde dolaşan, bazı filmlerde küçük roller almış biriydi.
Mesela gece kulübündeki çıplak dansöz gibi.
Hatta ünlü komedyen Louis de Funes’e replik vermesiyle tanınıyordu.
Bazı ressamlara modellik yaptı.
27 yaşında, hayatını zor kazanırken başına talih kuşu kondu.
Dönemin Fransa’daki en zengin erkeği Edmond de Rothschild’le tanıştı ve evlendi.
ORAK ÇEKİÇLİ POLİSİN
GELİNİNİN ŞATODAKİ HAYATI
Böylece orak çekiçli polisin gelini, işçi kadının kızı bir günde Baronne de Rothschild oldu.
Cenevre’de Leman Gölü’ne bakan tepedeki şahane Pregny Şatosu’na yerleştiler.
Aile bu şatoyu 19’uncu Yüzyılın ortalarında satın almıştı.
1999’a kadar her şey yolunda gidiyordu.
Nadine, medyatik bir kadındı; televizyonlarda programlara çıkıyor, güzel yaşam kitapları yazıyor, bestseller oluyordu.
Ancak o yıl, yani 1999’da onun hesaplarını bozan bir gelişme oldu.
KOCASININ ÖLÜMÜNDEN 2 YIL SONRA AİLEYE
HİÇ BEKLENMEDİK BİR BARONNES GELİYOR
Kocası 1997’de ölmüş, iki yıl boyunca oğlu tamamen onun hayatında tek varis olmuştu.
Ancak Benjamin Rothschild 1999 yılında evlendi.
Evlendiği kız, Ariane, Nadine’den çok farklıydı.
Güney Amerika’nın San Salvador şehrinde doğmuştu.
Babası ünlü bir ilaç şirketinin genel müdürüydü.
Daha sonra Paris’te Science Po (“Siyasal Bilgiler”) okudu.
Finans alanında MBA derecesi almıştı. Bankacılık nedir biliyordu.
Yani ailenin en büyük ve en çok para kazanan işi konusunda uzmanlaşmıştı.
BARONNES NADİNE’E GÖRE KADIN EVDE
OTURMALI ERKEK PARA KAZANMALIYDI
Çalışmak istiyordu.
Oysa kendini Rothschild ailesinin ana kraliçesi olarak gören Nadine’in hayat felsefesi bambaşkaydı.
Ona göre kadın çalışmamalı, evine ilgilenmeli, parayı kocası kazanmalıydı.
Üstelik bunu televizyon programlarında, kitaplarında savunuyordu.
YAHUDİ AİLEDE İKİSİ
ARASINDAKİ EN BÜYÜK FARK
Ancak ikisi arasındaki en büyük fark başkaydı.
Rothschild’ler dünyanın en ünlü Yahudi ailelerinden biriydi.
Nadine ise Katolik bir ailede doğmuştu.
Evlenince Yahudi dinine geçti.
“Rothschild soyadı ile Katoliklik yan yana olmaz” demişti.
Ariane da Hristiyan bir ailenin kızıydı.
Ama o hiçbir zaman kocasının dini olan Yahudiliğe geçmedi.
AYNI ŞATODA RANDEVU İLE
GÖRÜŞEN GELİN KAYINVALİDE
Cenevre’de aynı şatoda oturuyorlardı.
Benjamin ve ailesi, şatonun kenarındaki büyük bir pavyonda yaşıyordu.
Ama iki aile arasında neredeyse hiçbir ilişki yoktu. Hatta iki tarafın çalışanları bile birbiriyle konuşmuyordu.
Birbirlerini ancak randevu alarak görebiliyorlardı.
Baba Edmond’un ölümü, aileyi birbirinden koparmıştı.
15 Ocak 2021’de, Benjamin’in öldüğü güne gelindiğinde durum işte böyleydi.
O günden itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
NADİNE ŞATODAN MALİKANEYE TAŞINIYOR
VE EVİ İNADINA “İKEA’DAN” DÖŞÜYOR
Nadine önce o büyük şatoyu terk etti.
Kendine daha küçük bir malikane satın aldı.
Ama dünyanın en zengin Barones’i olarak hiç beklenmeyen bir şey yaptı.
Aldığı malikaneyi “Ikea’dan” aldığı ucuz eşyalarla döşedi.
Rothschild ve Ikea…
Olsa olsa büyük zenginliğin “oksimoronu” olabilecek bir şey.
Büyük şato, gelini ve torunlarına kalmıştı ve o bu büyük savaşı daha mütevazı bir malikaneden, İsviçre halkını yanına alarak yürütme stratejisi izleyecekti.
TORUNU, ÖLÜM HABERİNİ VERMEK
İÇİN NADİNE’İ ARADIĞINDA YAŞADIĞI ŞOK
İlk sorun Benjamin’in öldüğü dakikalarda yaşandı.
Oğlunun öldüğünü annesi Baronnes Nadine de Rothschild’e kim bildirecekti?
Dört kız torunu vardı. Bu görev en büyük kız toruna verildi ve o da babaannesini aradı.
İlk şoku orada yaşadılar.
Torun, babasının öldüğünü söylediğinde aldığı tek tepki, anneannesinin hiçbir şey söylemeden telefonu suratına kapatması oldu.
NADİNE CENAZE TALİMATLARINI VERİYOR
AMA CENAZE TÖRENİNE BAKIN NE YAPIYOR
Nadine telefonu kapattıktan sonra bazı çalışanlarını aradı, cenaze ile ilgili talimatlar verdi.
Ancak ölen oğlunun eşine ve dört kız torununa bununla ilgili hiç bilgi vermedi.
Ana kraliçe bir anda cenaze törenine el koymuştu.
Ondan sonra hiç beklenmedik bir şey oldu.
Bütün cenaze talimatlarını veren Nadine, oğlunun cenaze törenine katılmadı.
Gerekçe olarak da şunu söyledi:
“Bana ancak cenazeden 2 saat önce haber verdiler…”
Daha oğlu toprağa verilmeden ana kraliçe gelinine en büyük savaşı açmıştı.
ŞATODA REMBRANDT VE
DÜRER SAVAŞI BAŞLIYOR
İlk büyük meydan savaşı alanı şatodaki tablolardı.
Kocasından aileye muazzam bir sanat koleksiyonu kalmıştı.
Belki de Medici ve Borgia’lardan sonra dünyanın en büyük aile koleksiyonuydu bu.
Albrecht Dürer’in çok önemli bazı eserleri, Rembrandt’ın 80’den fazla çalışması, Barok dönemin en ünlü gravür eserlerinden biri olan Hendrick Goltzius’un “The Four Disgracers”ı ve daha birçok eser ailenin envanterindeydi.
40 BİN GRAVÜR
VE 3 BİN ÇİZİM
Edmond Rothschild klasik resimler kadar çizim ve gravürlere de meraklıydı.
Koleksiyonunda 40 bin baskı, 3 bin çizim olduğu söyleniyordu.
Bunların bir bölümü Louvre ve başka müzelere bağışlanmıştı.
Nadine şimdi şatoda kalan eserleri alıp onları müze hâline getirmek ve sergilemek istiyordu…
Gelini ise artık ailenin bütün bankacılık, yatırım ve öteki işlerinin başındaydı.
Ve kayınvalidesinin bütün bu eserleri çarçur edeceği endişesini taşıyordu.
İSVİÇRE MAHKEMESİ NADİNE’İN
ŞATOYA GİRMESİNİ YASAKLADI
Ancak Nadine yılmaz bir savaşçıydı.
Gelini ve torunları şatoda değilken oraya adamlarını ve avukatlarını gönderip eserleri almak istedi.
Ama bu girişimi İsviçre yetkililerine ve adaletine takıldı.
İsviçre Mahkemesi, Nadine’in yıllarca yaşadığı şatoya girmesini yasakladı.
BABAANNEMİZ, TORUNLARININ
SADECE SOYADLARINI BİLİYOR
Bütün bunlar olup biterken dört torunu da tamamen annelerinin yanına geçmişti.
Kızlardan biri “Babaannem bizim sadece soyadlarımızı biliyor. Hiçbirimizin ilk ismini dahi bilmiyor” diyecekti.
Bu yazıyı yazdığım saatlerde Nadine’in savaşı devam ediyordu.
Şimdilik İsviçre kanunları Nadine’e geçit vermiyor.
Nadine ise “Bütün bu eserleri toplayıp İsrail’de kuracağı müzeye vermekle” tehdit ediyor.
93 YAŞINDAKİ NADİNE, İSVİÇRE
HALKINI YANINA ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR
Bu arada medyayı çok iyi kullandığı için mücadelesini medya yoluyla İsviçre halkına da yayıyor.
“Gelinim ve torunlarım bütün bu sanat eserlerini İsviçre halkının görmesine mani oluyor” diyor.
Bugün Nadine 93 yaşında.
Görüntüsü ve sağlığı yerinde…
Mücadele azmi hiç eksilmiyor.
Gelini Ariane de Rothschild ise 60…
Ailenin bankacılık, yatırım, şarapçılık ve hayır işlerinin tamamı onun yönetiminde.
Nadine’in aksine kapalı bir hayatı var.
SAVAŞI KİM KAZANACAK? EV KADINI
KAYINVALİDE Mİ, ÇALIŞAN GELİN Mİ
Bettencourt ailesinde anne-kızın savaşını kız kazanmıştı.
Burada da kayınvalide-gelin savaşını kim kazanacak?
Medyatik ve cazibeli ev kadını kayınvalide mi…
Kapalı, sessiz ama çalışan gelin mi…
Zaman sanki gelinin lehine çalışıyor gibi ama…
Hiç bilinmez…
Geriye, bütün zengin aileler için ibret dolu bu hikâye kaldı.
(*) Bu hikâyeyi Paris Match dergisinin 27 Kasım–3 Aralık 2025 sayısından ve gazete ve dergilerdeki çeşitli haberlerden derledim.