Muhalif internet sitesinde yayımlanan Muzaffer Ayhan Kara'nın köşe yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dış politika çizgisi eleştirilerek, Türkiye’nin ABD’ye “hizalanmaya oldukça istekli” bir görüntü verdiği iddia edildi.
Yazıda, AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde deneyimli diplomatların dış politikada daha etkin rol oynadığı, ancak son yıllarda bu birikimin yerini siyasi atamaların aldığı ileri sürüldü. Ahmet Davutoğlu döneminden itibaren başlayan bu değişimin, kurumsal yapıyı zayıflattığı öne çıkarıldı.
Hakan Fidan’ın Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan Dışişleri Bakanlığı’na geçişiyle birlikte Türkiye’nin dış politikada ABD’ye daha yakın bir çizgiye yöneldiği savunuldu. Yazıda, “ikinci Trump dönemi” ifadesiyle bu yaklaşımın Washington’la uyumlu bir politika anlamına geldiği belirtildi.
Köşe yazısında, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın 11 Ağustos’ta Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşmesine de değinildi. Barrack’ın sosyal medyadan paylaştığı “ekümenik” ifadesinin diplomatik bir dayatma olduğu, buna karşı Türkiye’nin herhangi bir tepki vermediği, nota dahi iletilmediği öne sürüldü.
Ayrıca ABD’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a resmi bir ziyaret daveti yapmamışken Patrik Bartholomeos’u eylül ayında hem Stratejik Konsey forumuna hem de Şükran Ayini etkinliklerine davet etmesinin “diplomatik açıdan çelişkili ve vahim” bir tablo oluşturduğu yorumuna yer verildi.