Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyonu’nun düzenlediği 5. İstanbul Kent Sempozyumunda afet bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem dirençli kentlerin nasıl olması gerektiğini anlattı. İstanbul’un hâlâ depreme hazır olmadığını belirten Görür, “Dünya birçok örneği olduğu gibi deprem dirençli kentler yapmak mümkün. Yıllarca ‘Türkiye’yi depreme hazırlayabilirsiniz’ dedik. Bakanlıklara anlattık, televizyon ve gazetelerde bahsettik. Herhalde sesimiz ulaşmıyor” dedi.
'Böyle bir yasayla kenti yönetemezsiniz'
Görür, kamuoyunda “kentsel dönüşüm yasası” olarak yankı bulan torba yasa hakkında ise “Bizler de bir kenti depreme hazırlamak için önce yasa çıkarılması gerektiğini söyledik. Ancak keşke söylemeseydik. Geçen günlerde bir yasa çıkardılar ama halkı korkuttular. Yurttaşlarda ‘Acaba malımıza mı çökecekler?’ diye bir endişe var. Böyle bir yasayla kenti yönetemezsiniz. Yönetebilmek için halkın, yerel yönetimin ve devletin el ele olması gerekiyor. Bu şartlarda İstanbul’da dönüşüm olamaz. Belediye ve hükümet didişmesinin ortasında halkın da korktuğu ortamda depreme hazırlanamayız. Ben deprem odaklı kentsel dönüşüm yapıldığına inanmıyorum. Bugün yaptığımız dönüşümde rant pazarlıkları yapılıyor. Deprem de bahane ediliyor” dedi.
‘50 yıl sonrası planlanmıyor’
Günlük yaşadığımızı söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, “Devleti yönetenler 50 yıl sonrasını planlamıyorlar. İstanbul’un deprem gerçeği kadar susuzluk problemi de var ama kimsenin umrunda değil. 50 sene sonraya göre bir su yönetimi planı olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’un deprem gerçeği kadar susuzluk problemi de var ama kimsenin umrunda değil” diye konuştu.
Rezerv planı nedir?
306 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanlardır.
Rezerv yapı alanlarda, Kanunun amacı çerçevesinde fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek ve Kanunda öngörülen amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere; riskli alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılarda ikamet edenlerin nakledileceği rezerv konut ve işyerleri, gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapılabilir ve bu alanlar yeni yerleşim alanı olarak kullanılabilir.