Halk TV'de yer alan habere göre;
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Servet Yıldırım, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP Kurultayı'na ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan isimlerden biri oldu. İfadesinde, Şenyurt’un medyada yer alan tanımlamasının aksine çok sayıda sabıka kaydı olduğunu söyledi.
Kurultay soruşturmasında tutuklu bulunduğu cezaevinden ifade veren Şenyurt, kurultay için para, telefon, ev dağıtıldığı iddiasını gündeme getirmiş, bu bilgileri Servet Yıldırım'dan aldığını söylemişti.
Servet Yıldırım bu ifade nedeniyle ifade verdi. Yıldırım’ın beyanına göre, Hasan Hüseyin Şenyurt’un resmi evrakta sahtecilik, dolandırıcılık, cinsel taciz ve cinsel istismar gibi suçlardan ötürü yaklaşık 50’ye yakın dosyası bulunduğu ve “sözüne itibar edilecek bir insan” olmadığı belirtildi.
İfadesinde, kendisinin AKP üyesi olduğunu, 13 yıldır Hüseyin Köksal isimli iş insanının makam şoförlüğünü yaptığını belirten Yıldırım, adı geçen kurultay süreciyle ya da herhangi bir para taşıma iddiasıyla ilgisi olmadığını da vurguladı.
Yıldırım, Şenyurt tarafından alkol alındığı sırada usulsüz bir şekilde ses kaydı alındığını ve bu kayıtla şantaja uğradığını belirterek, bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu da ifade etti. Ayrıca, Şenyurt’un daha önce aynı iddialarla kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu şikayet sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik (KYOK) kararı verdiğini söyledi.
Yıldırım ifadesinde şunları kaydetti:
“Hasan Hüseyin ŞENYURT isimli şahsın 50'ye yakın dosyası vardır, hasta bir insandır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu iddialar ile ilgili soruşturma yürütüldü ve hakkımda Takipsizlik kararı verildi. Benim HTS kayıtlarım ve bulunduğum yerler bellidir. Kurultay öncesinde ve kurultay sürecinde nerede olduğum bellidir. Ben Ankara ilindeki kurultaya da gitmedim. Laleli'deki döviz bürosuna da gitmedim. Hüseyin KÖKSAL'ın yanında çalışırken sosyal medyadan ve mahalledeki dedikodulardan usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddialar duydum. Ancak gözümle gördüğüm herhangi bir şey yoktur. Ses kaydı olayına gelecek olursak alkol aldığımız bir esnada mahallede konuşurken Hasan Hüseyin ŞENYURT usulsüz bir şekilde haberim olmadan ses kaydı almış ve bu hususta bana şantaj yaptı. Ben bununla ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Ancak dosya numarası şu anda aklımda değildir. Hüseyin KÖKSAL işa damıdır ve tekstil sektöründe çalışmaktadır. Bildiğim kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisi ile bir bağlantısı da yoktur. asan Hüseyin ŞENYURT'un basında belirtildiği gibi işadamı değildir. Kendisi dolandırıcıdır, resmi evrakta sahtecilik, cinsel taciz, cinsel istismar vb onlarca dosyası vardır. Sözüne itibar edilecek bir insan değildir.”
İfade sırasında hazır bulunan avukat Melih Bilir de, müvekkilinin tanık beyanındaki olaylarla ilgisinin olmadığını ve önceki KYOK kararına dikkat çekerek yeni bir takipsizlik kararı verilmesini talep etti.
Öte yandan, ifadede adı geçen Hasan Hüseyin Şenyurt’a ait bilgiler, çeşitli medya kuruluşlarında “iş insanı” sıfatıyla aktarıldı. Anadolu Ajansı ve Haber7 gibi basın organlarında yer alan haberlerde, Şenyurt’un kurultay sürecinde bazı iddialarda bulunan tanık olduğu belirtilmişti.