İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), kömürlü termik santrallarden kaynaklı emisyon salımlarını tesis özelinde ele aldığı raporların üçüncüsünü, 18 Mart Çan Termik Santralı’na ilişkin hazırladı.
Raporun yazarları arasında da yer alan derneğin proje yöneticisi Nuray Çaltı, çevre izinlerinin olmasına karşın tesislerin çevre standartlarına uygunluğun konusunda soru işaretleri bulunduğuna işaret etti.
'Mevzuata uygun bir şekilde işletilmemekte'
Çaltı, “Atıkların düzenli depolanması konusundaki yönetmelik değişiklikleri, tesislerin atık depolama süreçleri hakkında çeşitli muafiyetler getirmiştir. Santralların kül depolama alanları, özellikle zemin geçirimsizliği açısından mevzuata uygun bir şekilde işletilmemektedir” dedi.
Sınır değerleri aştı
Çaltı, tesislerin birçoğunda hava kalitesi ölçümlerinde, PM 10 ve PM 2.5 (PM10 ve PM2.5 olarak bilinen partikül maddeler, havada asılı kalan son derece küçük katı partikülleri ve sıvı damlacıkları tanımlayan bir terim) kirlilik değerlerinin hem Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hem Avrupa Birliği (AB) tarafından belirlenen sınır değerlerini aştığının görüldüğünü kaydetti.
Ağır metal tespiti
Çaltı, 18 Mart Çan Termik Santralı ölçümlerinde ağır metaller tespit ettiklerini de aktardı. Buna göre santralın çevresinde nikel ve arsenik gibi kanserojen etkisi olan ağır metallerin doğrudan ciğere ulaşabilecek küçüklükteki PM 2.5 üzerinde yer aldığı saptandı. PM 2.5 ve PM 10 değerlerinin, AB ve DSÖ’nün belirlediği sınır değerleri bir ayda en az 24 gün boyunca aştığı da tespit edildi.
Ölçümlerin özellikle yaz aylarında yapıldığına ve ısınma kaynaklı kirliliğin bu değerler içinde yer almadığında dikkat çeken Çaltı, “nikelin özellikle solunum sistemi kanserine yol açtığını, arseniğin de toplumda fare zehri olarak bilindiğini” kaydetti.
'Endişelere yol açıyor'
“18 Mart Çan Termik Santralı’nın çevre izni olmasına rağmen ölçüm yapılan süre içerisinde özellikle kükürt emisyonları konusunda sınır değerler aşılmıştır” diyen Nuray Çaltı, buna karşın Çan 2 Termik Santralı’nda kapasite artışı çalışmalarının yapıldığına işaret etti. İDPAD proje yöneticisi Çaltı, “Çevre izninin iptal edilmemesi, denetimlere ilişkin endişelere yol açmaktadır. Çan bölgesindeki termik santralların çevre ve halk sağlığı üzerindeki kronik kömür etkileri incelenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.