Boğaziçi Üniversitesi lisansüstü öğrencileri, yazılı bir açıklama yayınlayarak, Üniversite Yönetim Kurulu toplantısına davet edilen Öğrenci Temsil Kurulu üyelerinin toplantıya katılmayacaklarını açıkladı.
“Gece yarısı kararlarıyla fakülteler kurulması, arkadaşlarımızın hukuksuzca gözaltına alınmaları, tutuklanmaları, ev hapsine mahkum edilmeleri ve kampüslerimizin polis ablukası altına alınması sürecinde böyle bir toplantıya katılmayı reddediyoruz” denilen açıklamada, toplantıya katılım kararı alan diğer bileşenlerin de kararlarını tekrar gözden geçirmeleri çağrısı yapıldı.
Lisansüstü öğrencileri yazılı açıklamada taleplerini de şöyle sıraladı:
►Tutuklanan, ev hapsinde tutulan ve gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
►Üniversitemizi abluka altına alan polis ordusu geri çekilmelidir.
►Melih Bulu ve bütün kayyum rektörler istifa etmelidir.
►Bütün Türkiye’de rektörlük seçimleri üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla yapılmalıdır.
Boğaziçi Üniversitesi lisansüstü öğrencileri tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“17 Şubat 2021 tarihinde toplanacak Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) toplantısına Öğrenci Temsil Kurulu (ÖTK) üyesi arkadaşlarımızın davet edildiğini öğrendik. Kendi başına istifa etme ehliyeti dahi bulunmayan kayyum rektör Melih Bulu’nun üniversitenin bürokratik işleyişini kullanarak kendine meşruiyet devşirme çabalarının farkındayız.
Bu sürecin antidemokratik YÖK tüzükleriyle ilerletilmesinin karşısındayız. BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün adaylık sürecinin üniversitenin hiçbir kuruluna danışmadan sonlandırılması, gece yarısı kararlarıyla fakülteler kurulması, arkadaşlarımızın hukuksuzca gözaltına alınmaları, tutuklanmaları, ev hapsine mahkum edilmeleri ve kampüslerimizin polis ablukası altına alınması sürecinde böyle bir toplantıya katılmayı reddediyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak meşruiyetimizi muktedirlerin iki dudağı arasından değil haklı ve onurlu bir şekilde yürüttüğümüz direnişimizden alıyoruz. Söz konusu toplantıya davet edilen diğer bileşenlerin katılım kararlarını gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde kayyum rektör Melih Bulu ile aynı masaya oturmak, Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinin iradesine bilerek ve isteyerek zarar vermek anlamına gelecektir.”